kissing in the moonlight

28- video

"Sana söylememiz gereken bir şey var."

Gerginlikten tırnaklarımı bacak derime geçirmiştim.Annem de bizim söyleyeceğimiz şeyi merakla bekliyordu.

Minho en sonunda masada ki elimi tutup anneme gösterdi ve konuşmaya başladı.

"Biz uzun bir süredir sevgiliyiz,ikimiz de birbirimizi seviyoruz.Lütfen bizi kabul edin hanımefendi."

Minho sözünü bitirdikten sonra annem şok içinde bir bana bir de Minho'ya bakıyordu.

Ellerini masaya koyup ayağa kalktı ve derin bir nefes alarak konuşmaya başladı.

"Çocuklar,siz kim olursanız olun,kimi severseniz sevin,sizi her zaman destekleyeceğim.Siz birbirinizi seviyorsanız size karışma hakkım yok,"

Annemin söylediği sözler sonrasında gözlerim parlamaya başlamıştı.

"Ve Minho,Jisung'u sakın üzme."

Annem son kısmı Minho'ya bakarak söylediğinde Minho gülümseyerek ayağa kalktı ve saygı amacıyla eğildi.

"Merak etmeyin hanımefendi, oğlunuza gözüm gibi bakacağım."

Annem gülümseyerek Minho'nun omzunu okşadı.

"Bana anne diyebilirsin Minho'cum."

Minho mutlu bir şekilde bir bana bir de anneme bakıyordu.Bu sırada zil çaldı ve annem kapıya bakmaya gitti.

"Aa Jungwon ne güzel sürpriz! Hadi içeri gel,Jisung ve Minho da içerde."

Kapının önünden bize bakan kırmızı saçlı Jungwon ile gülümsedim.

"Yok teşekkürler,ben sadece bunu Jisung'a vermek için gelmiştim,bunu ona verin."

Annem,Jungwon'un elinde ki kutuyu aldı ve inceledi.Jungwon'la vedalaştıktan sonra kapıyı kapattı ve kutuyu bana verdi.

Kutuyu açmaya çalışınca Minho beni durdurdu.

"Belki özel bir şeydir,şimdi açma."

Dediğini mantıklı bulduğum için kutuyu daha sonra açmak için bir kenara koydum yemeğe tekrar oturduk,yemek yerken gereksiz gergin bir hava vardı,yemeğini ilk bitiren annem olduğu için bizi rahatsız etmeden odasına çekildi.

"Saat kaç?"

"5 buçuk galiba."

"E ödev vardı."

"Has siktir koş Minho koş yapalım şu ödevleri!"

Çantamı alıp aniden odama uçunca Minho da arkamdan gelmişti,ikimiz de test kitabını açıp yapılacak sayfalara bakınca iç çektik.

"Daha ilk günden 5 sayfa ödev mi olur amına koyayım ya!"

"Cevap anahtarından baksana."

"Ya hoca nasıl çözdüğümü sorarsa?"

"Kimya hocası mı yapacak öyle bir şeyi?"