Bir ay sonra...
"Bir şeyler yedi mi?"
"Hayır efendim sadece dışarıyı izliyor."
Sıkıntılı bir nefes alıp oturduğu yerden kalkarken günlerdir yaptığı gibi adımlarını oğlanın odasına yönlendirdi. Cenazeden beri ağzına doğru dürüst bir lokma bile koymayan oğlan daha da zayıflamıştı. Gözlerinin altındaki mor halkalar solgun beyaz teninde çok dikkat çekerken o ne ağlıyordu ne de konuşuyordu.
Tek yaptığı gün boyunca aynı koltukta oturup dışarıyı izlemekti. Uyumak için bile yatağına yatmayan oğlanı çoğu zaman dizlerine başını dayayıp uyuya kalmış halde buluyordu mavi gözlü adam. Onu uyandırmadan her gün yatağına taşıyıp üstünü örtüyor bir süre sessizce hayatla bağını koparmış oğlanı izliyordu.
Koca yatağın içinde küçücük kalmış zayıf bedeni görmek geçmişinden çok tanıdık bir sahneydi ve yine aynı şekilde çaresizdi.
Kapıyı açıp içeriye girdiğinde çocuğun yanına doğru ilerlerken, elinde tepsiyle gelen adamı, yemekleri çocuğun önündeki sehpaya bırakıp çıktı.
Mavi gözlü adam sandalyeyi oğlanın yanına çekip oturduğunda birkaç saniye sessizce ona baktı. Çocuk öyle dalmıştı ki yanında onu izleyen mavilerin varlığından bile bihaberdi.
"Oleg'im "
Bir aydır duyduğu isimle beraber başını çevirip sessizce adama baktı oğlan. Adam, parmağını çocuğun moraran göz altlarında gezdirip yavaşça yanağını okşadı.
"Birlikte yemek yiyeceğiz "
Aden, onu umursamadan yine dışarıyı izlediğinde Vlad, her gün yaptığı şeyi yapıp önündeki yemekten bir çatal alarak oğlanın ağzına doğru uzattığında öylece yemesini bekledi.
"Oleg'im lütfen. Birkaç lokma da olsa yemelisin. Yemezsen gitmeyeceğimi biliyorsun."
Aden, kuş kadar ağzını açtığında Vlad'ın yüzüne hemen bir mutluluk yayılmıştı. Sabırla her gün çocuğu bu şekilde yediriyor onunla konuşmaya çalışıyordu ama sadece kendisi konuşuyordu.
Ağzını yavaşça peçeteyle sildikten sonra uzamış saçlarını da aynı yavaşlıkla geriye doğru yatırdı.
"Bugün dışarı çıkacağız."
Aden, hemen omuzlarını silktiğinde adamın gülümsemesine sebep oldu.
"İtiraz kabul etmiyorum. Sana iyi gelecek bana güven "
Güven?
Çocuk yine omuzlarını silkip başını dizlerine gömdüğünde Vlad, oturduğu yerden kalkarak çocuğa uygun montu omuzlarına bıraktı. Dizlerine sardığı elini tutup kendisine doğru çektiğinde Aden, elini adamdan kurtarmaya çalışsa da gücü yetmemişti.
"Ya kendin kalkarsın ya da seni kucağıma alırım Oleg'im. Sen karar ver."
Başı öne düşen oğlan oturduğu yerden hiç kalkmak istemiyordu. Her gün camından izlediği dünyada artık onu heyecanlandıracak hiçbir şey yoktu.
Vlad'ın omuzlarından destek vermesiyle ayağa kalktığında uzun süredir oturduğu için bacakları uyuşmuş o yüzden dengesini bulamamıştı. Adam, çocuğu kollarından tutup toparlanmasını bekledi.
"Hazır mısın?"
Sessizce kafasını sallarken adamın koluna girip onunla beraber yürüdüğünde koridordaki korumalar bile bir aydır odasından çıkmayan çocuğun dışarıya çıkıyor olmasına şaşırmışlardı.
Aden'in içinde dışarıya çıktığı için mutluluğun en ufacık bir zerresi bile yokken Vlad da durumlar tam tersiydi. Bu bile onun için çok büyük bir adımdı. Beraber evden dışarıya adımlarını attıklarında arazideki donmuş gölün oraya doğru ilerlemişlerdi. Çocuğun beyaz yanakları ve küçük burnu alışık olmadığı bu soğuk havayla anında kızarmıştı.
Vlad, oldukları yerde durup oğlanın atkısını burnuna doğru çekerken Aden'in aklına Moskova'ya ilk geldiklerinde uçaktan iner inmez Aslan'ın onu üşümemesi için şapkasını taktığı an gelince içinde bir yerler sızlayıp ağlama isteği gelse de kendisini sıkıp ağlamadı oğlan.
Sessiz yürüyüşleri sırasında Vlad ona bir şeylerden bahsederken ara ara çocuğun yüzüne bakıyordu dinliyor mu diye. Aden, ne kadar konuşmasa da anlattığı bazı şeyleri kafasında tartarken yüzündeki mimiklerden dinlediği çok belli oluyordu. Hal böyle olunca Vlad da sıkılmadan ona bir şeyler anlatmaya devam ediyordu.
Vlad, yerdeki kardan avucuna alıp ufak bir top yaparak çocuğa attığında Aden bir an afallamıştı. Ağzını açıp tek bir kelime söylemese de kaşlarının çatıklığından kızdığını gören adam çocuğun bu ufak tepkisine sevinip yine avucunda kar toplayıp yavaşça çocuğa uzatınca Aden, ilk adamın eline bakmış ardından da karı ondan alarak avucunda tutmuştu bir süre. Vlad'ın beklemediği anda adamın göğsüne doğru fırlatınca yalandan kızan mavi gözlü adam hemen kar topu yapıp tekrar çocuğa attığında Aden, kendini korumak için kollarını yüzüne doğru kaldırmıştı. Çocuğun dudağının kenarının birazcık bile yukarıya kıvrılması yetmişti Vlad'a. Ne yapıp edip kurtaracaktı bu çocuğu...
Eve geri dönüş yolunda Vlad çocuğun koluna dokunup onu durduğunda Aden, boş gözlerle ona baktı sessizce.
"Biliyorum konuşmak istemiyorsun ama bu sabah yine aradı babası. En azından bir sesini duysa iyi olur. Çok endişeliydi sesi."
Aden, Mehmet Bey'in aradığını duymasıyla tüm vücudu kasılmıştı. Hızla kafasını sağa sola sallayıp yürümeye devam edince Vlad birkaç saniye çocuğun arkasından bakarak sıkıntılı bir iç çekti.
Aden, bir aydır ne kadar ararlarsa arasınlar ne Kemal ile ne de Mehmet Bey ile görüşmek istemiyordu. Aklından, kabuslarından bir saniye bile çıkmayan Aslan'ı hatırlatacak kimseyle bağının kalmasını istemiyordu.
Vlad sayesinde onlardan uzak kalabiliyordu yoksa Mehmet Bey ne yapar eder bir şekilde onu Türkiye'ye geri getirtirdi. Aden, kendi yaşadıklarına o kadar üzülüyordu ki geride bıraktığı insanların üzüntüsünü bile görmezden gelebiliyordu. Gerçi görse ne olacaktı ki... Hiçbir şey eskisi gibi olamazdı sonuçta. Bir günde altüst olan hayatını Vlad toparlamıştı ama yaşamıyordu ki Aden. İçi boş bir kabuktan ibaretti haftalardır.
Eve girdiklerinde Aden doğruca odasına girdiğinde Vlad da onunla beraber peşinden girdi. Montunu çıkartacak kadar bile hali olmayan oğlana yardımcı olurken "Yanındayım bunu unutma Oleg. Tamam mı?" diye sorduğunda, Aden başını kaldırmadan sessizce kafasını salladı.
Aden, koltuğuna geçip kaldığı yerden dışarıyı izlemeye devam ettiğinde Vlad çocuğun arkasından gülümseyerek bakıp eğilip dağılmış saçlarına çok hafif bir öpücük bıraktı. Aden, her zamanki gibi tepki vermemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TENİ TENİME [BxB]
Teen FictionYalnız kalmış Aden'le kimseye dokunamayan Aslan'ın hikayesi... Kitapta şiddet, sex, taciz, uyuşturucu, cinayet, intihar kısacası her bok var. Duyar kasacaksan okuma. 05/2023