Aldığı öpücük Ekin'in sarhoşluğuna sarhoşluk katarken yüzündeki gülümsemeyle başını bir kedi gibi Vlad'ın göğsüne sürterek yerinde iyice yerleşti. Ne söylediği anlaşılmadığı mırıltılarıyla gözlerini kaparken Vlad, kollarındaki oğlana daha sıkı sarılıp saçlarından öptü. Bu öpücükler eve gidene kadar devam etmişti çünkü fırsatı iyi değerlendirmeliydi mavi gözlü adam.
Evin önüne geldiklerinde arabanın kapısını açan adamlarından biri Ekin'i taşımak için patronuna teklifte bulununca Vlad, hemen reddetti. Arabadan indirmekte biraz zorlansa da iner inmez oğlanı kucağında sıkıca tutup dikkatlice apartmana girdi.
Kapısının önüme geldiklerinde evin anahtarını Ekin'in cebinde aramak yerine kendi cebinden çıkartıp açtı kapıyı. Ne olur ne olmaz diye Vlad, Ekin'den gizli onun anahtarını kendi cebinde taşıyordu. Oysa bugüne kadar bir kere bile kendi evinin anahtarını cebinde taşımamıştı adam şimdi ise sevdiği oğlanınkini seve seve taşıyordu. Tam içeriye girecekken karşı dairenin kapısı açılınca Şehrazat gördüğü manzaraya hince güldü.
"Kaç yıllık kadınım daha şöyle kucaklarda taşınamadım! Yok anam yok bende şans yok!"
"İyi akşamlar Şehrazat Hanım. "
Kadın ona kibarca selam veren adama hoş bir kahkaha attı.
"Ayolll kibarlığını yesinlerrr..."
Kapı ağzında kucağında uyuyan çocukla dikilen Vlad halinin saçmalığına içinden saydırırken ona yaklaşan kadına baktı.
"Kız bu içmiş miiii? Hiç yapmazdı böyle şeyler canı mı sıkkın yoksa?"
Konu Ekin olunca Vlad hiçbir detayı gözden kaçırmayacağı için kadının söylediği "yapmazdı böyle şeyler" cümlesini aklına not etti.
" Müsaadenizle ben onu yatırayım."
"Ayyy yatır anam yatır tabi... Bir yastıkta kocayın inşallah "
"Kocası degilim, henüz."
Kadın gülerek Vlad'ın koluna doğru hafifçe vurup Ekin'i işaret etti.
"Sendeki bu hızla o da olur gülüm!"
Kendi kendine güle güle evine giren Şehrazat'ın arkasından bakarken Vlad da gülümsüyordu.
Kapının önünde dönen muhabbetten bihaber olan Ekin hala mışıl mışıl uyurken Vlad oğlanı yatak odasına götürüp yavaşça yatağına yatırdı.
Şimdi ayakta durmuş ne yapacağını düşünüyordu.Üzerini değiştirmeli miydi yoksa böyle mi bırakmalıydı emin değildi. Aslında ne yapmak istediğini biliyordu da işte yalandan kendine duyar kasıyordu.
Eğilip alnından öptüğü oğlanı yavaşça soymaya başladı. Üzerindeki çirkin iş kıyafetlerinin bile ona çok yakıştığını düşünüyordu. Gömleğinin önündeki düğmeleri açarken ortaya çıkan yer yer dövmeli olan göğüsle, elleri titriyordu. Bu kadarcık şeyden bile etkilenmesine gülüp düğmeleri açmaya devam etti. Yavaşça çocuğu çok kaldırmadan gömleği çıkartıp yatağın kenarına attı. Sıra pantolondayken önce siyah deri kemeri çözmüş ardından da pantolonun ilk düğmesini açarken tereddüt etmişti. Parmak uçları Ekin'in kasıklarına değerden karıncalanıyordu. Fermuarı indirdikten sonra yine aynı yavaşlıkta pantolonu da çıkarıp gömleğinin yanına bıraktı.
Şimdi karşısında siyah boxerıyla çıplak bir halde kalmış oğlana bakarken gözleri tüm vücudunu öyle istekli taramıştı ki etkilerini kendi kasıklarında hissetmeye başlamıştı adam. Ona doğru yaklaşıp hiç dokunmadan vücuduna serpiştirilmiş dövmelerde gezdirdi gözlerini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TENİ TENİME [BxB]
Teen FictionYalnız kalmış Aden'le kimseye dokunamayan Aslan'ın hikayesi... Kitapta şiddet, sex, taciz, uyuşturucu, cinayet, intihar kısacası her bok var. Duyar kasacaksan okuma. 05/2023