48.

9.6K 517 45
                                    

Aslan, ne söylediğini babasının sert çıkışıyla fark etmiş anında tüm vücuduna bir gerginlik hakim olmuştu. Fakat gerginliğinin tek sebebi babasından alacağı tepki değil onun ağzından çıkacak her olumsuz kelimenin sevgilisini yıkacağını bildiğindendi. Sonuçta söz vermişti sevgilisine. O hazır hissettiğinde açıklayacaklardı. Şimdi ise her şey yine kendisi yüzünden berbat olmuş, oğluna verdiği sözü tutamamıştı.

"Neden ona bebeğim dedin Aslan! Açıkla hemen!"

Yaşlı adam son cümlesinde elini masaya vurduğunda babasının bu hareketlerine Aslan daha da sinirlenmeye başlamıştı.

Dişlerinin sıkarak "Baba!" derken, Aden için sakin kalmaya çalışıyordu.

"Ne babası lan! Sizin aranızda bir şey mi var yoksa?"

Mehmet Bey'in giderek yükselen ses tonu şoka girmiş Aden'i daha da kötü yapıyor, olduğu yerde titrerken kalbinin hızı zayıf bedenine hiç de iyi gelmiyordu.

"BAĞIRMA BABA!"

Aslan dayanamayıp en sonunda babasının tepkisine bağırarak karşılık verince, Mehmet Bey oyununa devam ederek bu iki genç adamın zorla da olsa kendisine açılmalarını bekliyordu. 

"Lan sen bana sesini mi yükseltiyorsun utanmadan. Aden sen söyle neden sana öyle seslendi? Ne var aranızda çabuk söyle!" dediği anda Aden için artık çok geçti.  Çocuğun oturduğu yerde yüzünün rengi gitmeye başlamış, solukları hızlanırken nefes alamamaya başladığında Aslan öyle bir yerinden fırladı ki oturduğu sandalyesinin yere düştüğünün bile farkında değildi.

Hemen Aden'in yanına gidip çocuğu kendisine çevirmiş, masadaki bardaklardan birindeki suyu ellerine dökerek çocuğun yüzünü ıslatırken  "Nefes al bebeğim hadi nefes al sorun yok!" diyerek ona sarılarak çocuğun başını göğsüne sokmuştu. 

Mehmet Bey işin bu noktaya varacağını, Aden'in bu kadar kötü olacağını beklemediği için o da panikleyerek yerinden kalkıp çocuğun yanına gelmişti. 

Aslan hala çocuğu sakinleştirmeye çalışırken yaşlı adamın dikkatini oğlunun Aden'in yüzüne ve saçlarına rahatlıkla dokunuyor olması  çekmiş, yaşadığı şokla o an hiçbir şey söyleyememişti.

Aslan, Aden'i kucağına aldığı gibi şokta olan babasının suratına bile bakmadan salondan çıktı.  Hala doğru düzgün nefes alamayan çocuğu kucağında taşırken odanın içinde dolaşıyor, yavaşça sırtını sıvazlarken onu daha nasıl rahatlatabilirdi bilmiyordu.

"Güzelim sakin ol geçti artık " derken çocuğun boynuna soktuğu kafasını kaldırması için " Hadi bak bana bir lütfen " dediğinde, Aden kafasını sakladığı yerden çıkarmış Aslan'a bakarken derin derin iç çekerek ağlıyordu.

Kucağındaki çocuğun iç çekişlerine dayamayan adam öyle kötü hissediyordu ki şu an gidip de babasıyla tüm bağını koparmak istiyordu.

Oğlanın dağılmış saçlarını eliyle geri yatırıp açılan beyaz alnından yavaşça öptü.

"Ağlama bebeğim ne olur... "

Aden'in sessiz sessiz ağlayışları devam ederken adam kucağındaki oğlan ile yatağa oturmuş, o göğsünde uyuya kalana kadar babasıyla ilgili ne yapacağını düşünmüştü. Öyle öfkeliydi ki ona karşı bir daha Aden'i üzmesine asla izin vermeyecekti.
Uyuyan oğlanı dikkatlice yatırıp üstünü örterek odasından çıktığında adımlarını doğruca babasının çalışma odasına yönlendirmişti.

Kapıyı çalma gereği bile duymadan odaya daldığında, babası gözleri boşluğa dalmış halde masasında otururken Aslan'ın gelişini bile fark etmemişti yaşlı adam.

TENİ TENİME [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin