1

28.1K 337 54
                                    

Taşlık yolda yükselerek havalanan toprak üstümü başımı sarmış ciğerlerim tozla dolmuştu . Yaklaşık bir saattir at üstünde bir yolculuk geçiriyorduk

Küçüklükten bu yana alışık olduğum bir şey olduğundan beni çok fazla rahatsız etmiyordu . Kendimi bildim bileli abim ile at üzerinde büyümüştüm lakin şimdi gittiğimiz yolun sonunu istemediğim bir kapıya çıkıyordu .

Geride yuvamı, çocukluğumu bırakıp hiç tanımadığım bir eve gidiyordum . Abimin içine düşen bir humma beni tek bırakmasını mani olmuştu . Can yoldaşım dediği bir ahbabının yanına taşınıyorduk

Asker olduğu için sürekli beni tek bırakmak mecburiyetinde kalıyordu .Eee hal böyle olunca da gözü arkada kalıyordu . Hele şu son 2 senedir anneannemin vefatından sonra evde bir başıma genç bir kadın olarak kalmam ona göre uygun gelmiyordu

Etrafa güvenmiyor başıma bir şey geleceğinden endişe ediyordu . Ülke de büyük bir değişim rüzgarı  esiyor yeni düzene ayak uydurulmaya çalışılınıyordu fakat hala zıt fikirler arasında durulmaz bir arbede vardı .Cumhuriyet rejimine ve inkılaplara cephe almış gruplar türemişti. Bu sebeple asker düzeni korumak için gece gündüz tetikteydi

Abim de en münasibinin bu olacağına kaanat getirip arkadaşı Peyami beylerin yanına bırakmayı uygun görmüştü beni.Hayal meyal hatırladığım şehrin merkezinde bir konakta yaşıyorlardı .Peyami abi lafı sözü geçen hatrı sayılır bir adamdı.Üstelik eğitimli yüksek tahsilatlı idi Darülfünunda hocalık yapıyordu  . Şimdilerde İstanbul Üniversitesi adını almış bu yer benim gibi bir çok gençin kapısından girmeyi hayal ettiği bir eğitim yuvasıydı . Abimin izah ettiğine göre onun da yaşlı bir annesi ve küçük bir kızı vardı . Karısı ise talihsiz bir kazada vefat etmişti

Uzun lafın kısası hem onlar için hem benim için yalnız kalmak yerine birbirimize sahip çıkmak seçilmişti .Bu vesileyle de tahsilini yaptığım muallimliği icra edebilecektim .Abim sayesinde İstanbulda ki  kadın öğretmen yetiştirmek için kurulan kız mualim mektebine gitmiştim . Abim mesleği gereği sert ve bazen de katı oluyordu ama özünde ince düşünceli bir adamdı . Kız çocuklarının da tahsilat görmesinin yersiz olduğunu düşünen kalın kafalılardan değildi aksine bana fırsat tanımış ve desteklemişti 

Peyami abi kızı icin münasip birini arıyordu abim ise beni güvende tutabileceği bir yer . Böylelikle iki tarafın eksik parçaları yerine oturacaktı

Geriye sadece beni ikna etmek kaldığında abim işin üstesinden hakkıyla gelmişti . O benim yuvam ,babam ,annem ,yaslandığım bir dağ ,sığınağım gibi bir şeydi bu yüzden kararına saygı duymuştum

Ben dalgınlıkla bundan sonra ki hayatımın ahvalini düşünürken sonunda konağın önüne geldik. Abim atı dizginleyip konağın kapısına duyulması için sertçe vurdu ,kısa bir vakit sonra yaşlı bir bey amca açtı kapıyı. Kahya olduğu anlaşılıyordu , üstünde biraz yıpranmış bir gömlek ve yorgun bir ifade vardı

" Hoşgeldiniz beyim Peyami bey de sizi bekliyordu " dedi

Abim atın üstünden çeviklikle indikten sonra benim inmeme fırsat vermeden belimden tutarak aşağı indirdi . Bunu yapmasından ne kadar hoşlanmadığımı bildiği halde yapıyordu . Küçükken inemediğim için hep kollarımı abime uzatır beni indirmesini beklerdim ama sonraları ihtiyacım olmadığı halde bir alışkanlık haline getirmiş olacak ki bunu sürdürüyordu . Ben ise her defasında ona küçük bir kız çocuğu olmadığımı hatırlatmak zorunda kalıyordum

" Kendimde inebilirdim " dedim huysuzlukla

" Biliyorum kendin inebilirsin ,sen çocuk değilsin , büyüdün abisinin gülü . " dedi benim hep kurduğum cümleleri taklit ederken

MARAZLI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin