5

10.7K 273 78
                                    

Elimde ki gül yapraklarını sudan geçirirken bir yandan da aklımda ki düşüncelerle meşguldüm . Dünden beri kafamın içi dopdoluydu . Peyami beyin sözleri ,davranışları ve bakışları.....Hepsi insanın aklının allak bullak olmasına yeterdi . 

Düşünüp duruyordum, bir şeyleri ben mi yanlış anlıyorum benim aklımdan geçen edepsiz fikirlerden dolayı mı böyle yorumluyorum bilmiyordum ama bildiğim bir şey varsa o da her iki durumun da birbirinden beter olduğuydu . Ben bir şeyleri yanlış anlıyorsam bu benim kuruntularımın sebebiydi ve Peyami beye ayıp etmiş olacaktım onun davranışlarını yanlış yorumlayarak diğer türlü ise işte o zaman ..... Düşüncesi bile ne yapacağımı bilmememe kalbimin hızla atmasına neden oluyordu 

Sıcak su ile buluşmuş ellerimi Hicran kalfa bir anda sudan çektiğinde gözlerim dalmış olduğum yerden sonunda ellerime kaydı . Sıcak suyun altında bekletmekten kıpkırmızı olmuşlardı 

" Teee ! Hiç bakmazmısın eline be kızçe ,bak ne hale gelmiş " dedi  rumeli şivesinin tatlılığı ile 

" Dalmışım " 

Elimi bu sefer de soğuk suyun altında tutup kızarıklığının gitmesi için biraz beklettim . Aklımdan çıkmıyordu ki 

" Hicran kalfa sen kaç yıldır burada çalışıyorsun ? " 

" 3 yıl oldu olacak " dedi reçel için kaynattığı suyu karıştırırken 

Merak ettiğim onca şey vardı ama sorup da meraklı görünmek istemiyordum . İçim içimi yiyecekti eğer bu gün bunları sormazssam 

" Peyami beyin eşi nasıl vefat etti ... "

Kelimler pat diye dökülüvermişti dudaklarımdan .
Çekinerek sorduğum sorunun ardından yüzüne bakamadan kenara koyduğum gül yapraklarını tekrardan sudan geçirdim . Sanki gözlerine bakmazssam niyetimi anlayamazmış gibi . Soruma kısa süre sessiz kalsa da duyulmasından korkar bir cılızlıkla konuştu 

" Aman bunu ortalıkta sorayım dema . Daha yeni göçtü Suna hanim " dedi 

Soruma cevap vermesinden ümidi kesmişken devam etti 

"  Ahh o günu şu kafadan siliversem ama ne çare ... Buyle evin üzerinden kara kara dumanlar tüttü . Suna daha yeni dogurmuş idi odasında dinleniriken mum eriyip ateş almış her yeri . Perdeler yataklar herr tarafcık tutuşmiş . Ahh kızçee çıglıklar hala kulağımda . Peyami bey koştu girdi ateşlerin içina ama yetişemedi .... Odadan bir çıkışı vardı ki kucağında Suna ile her tarafi yanmış öylece can verdi Peyami beyin koynunda " 

Duyduklarımla tüylerim diken diken oldu . Demek bu evde yanarak ölmüştü kadın . Bu evin bu kasvetli havasının sebebi şimdi belli oluyordu . Daha çok tazeydi acıları üstünden 6 ay ancak geçmişti .  Peyami bey ve Mesude hanımın yaşadıklarını düşünemiyordum bile çok büyük bir acıydı onların ki üstelik Suna geride bir bebek de bırakmıştı annesiz kalmış küçücük bir bebek 

Bir insanın yanarak öldüğünü düşünmek bile bedenimi titretiyordu . Buna şahit olmak ve bu kişin en yakının olması kim bilir ne kadar elem verici bir durumdu . Kolay unutulacak ya da üstesinden gelinecek bir olay değildi  ama bu evde ki insanlar özellikle de Peyami bey hiç belli etmiyordu 

Gözlerim sedirin üstüne serili battaniyesinde uyuyan Aylaya kaydı . Daha doğduğu ilk zamandan annesiz kalmıştı .  İçimde bir şeylerin sızladığını hissettim onu sarıp sarmalamak isteği ile doldu bedenim.

Yok ben çok büyük hatalar yapmak üzereydim . Böyle düşünemezdim aklımdan bile geçiremezdim bunları . Çok ayıptı hem de çok . Utanıyordum kafamın içinden dönen sessiz düşüncelerden ,görüntülerden .
Peyami bey daha eşini yeni kaybetmişti ,abimin en sıkı ahpaplarından biriydi,aramızda ona abim dememi lazım getiren hatrı sayılır bir yaş farkı vardı ,abim beni ona emanet etmişti . Ben de buraya bu küçük sabiye bakmak için gelmiştim .

MARAZLI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin