"Ben sana denk geldiğim günden beri kavga ediyorum Gül .... kendimle , insanlarla ,geçmişle ,gelecekle " dedi
Kabanının içinden daha önce hiç içtiginde şahit olmadığım tütün kutusunu çıkarttı . İşlemeli gümüş kutudan bir dal sarma sigarayı aldıktan sonra aynı renkte olan gümüş çakmağı ile ateşledi . İçine en derininden bir soluk çekti
Dediklerinden hoşnutsuz ve aslında bunları hiç istemiyormuş gibi bir yılgınlıkla söyledi . Peyaminin hislerinin karşılığı bizzat bende de vardı . Ben de ona denk geldiğim andan beri kendimle , insanlarla kavga içerisindeydim . Lakin geçmiş ve gelecek derken neyden kast ettiğini anlayamamıştım
Peyamiyle hiç bir geçmişte denk gelmemiştik onunla geleceği düşünmek ,ikimizin olduğu bir gelecek tezahür edememiştim bile
Önüme düşen sarı saç tutamlarını kulağımın arkasına atarak utangaç bir çocuk gibi mırıldandım . Sigara içen yakışıklı yüzüne baktım . Kalın ve uzun parmakları ile dudağına götürdüğü sigarasını tüttürüşüne ve zehirli dumanı içine çekerken bir dertten kurtulmak istercesine nefesini geri verişine
" Yazık o halde ,senin için büyük bir derdim " dedim
Dudakları arasında sigarası hala varken ince ve alaycı bir sırıtış belirdi
" Kendini böyle tanımlamanı hiç sevmedim . İçinde ki küçük Gül ne zaman kendini dert ve yük olarak görmekten vazgeçecek dersin ? "
Her zaman aynı şeyi yapıyordu . Peyaminin karşısındakini odaktan caydırma yöntemi buydu . Sorulan soruları yanıtsız bırakıp karşısındakine onun hoşuna gitmeyecek bir şey söyleyip uzaklaştırıyordu . İnsan yarasına parmak basıldığında saldırganlaşıyor ardından ne konuştuğunu ne sorduğunu unutmuş halde kendini savunmaya geçmek mecburiyetinde kalıyordu .
" Peki sen ne zaman sorulardan kaçmak için karşındakinin bam teline basmaktan vazgeçersin " dedim kaşlarım çatılmış vaziyette
Söylediklerimi hiç ummazmış gibi kaşları havalandı .
" Beni bu kadar hızlı çözdün demek " dedi yine alaycı ve küstahlığını belirginleştiren gülüşü ile
" Senin beni çözdüğün kadar değil " dedim aynı şekilde ben de gülümserken
Ben onu bir parça biliyor isem o benim her zerremi biliyor gibiydi . Peyamiden kendimi saklamak gizlemek olanaksızdı
Ellerim yine yüzüne gittiğinde parmağımın ucuna aldığım merhemi kabuk tutmuş kaşına sürdüm . Ona aynı alaycılıkla gitmek ve diklenmek belli ki işe yaramayacak ,istediği gibi bizi konumuzdan uzaklaştıracaktı .
Peyamiye biraz daha yaklaşıp yarasını bahane ederek sokuldum
" Bu yaralar benim yüzümden mi oldu ? "
" Senin için kavga edip etmediğimi mi soruyorsun "
" Evet " dedim sakin sesim ile .
Ellerimi geri çekip cevabını almak için gözlerine beklentiyle baktım
" Evet "
" Neden ki ... " dedim bir anda
Peyami sonunda sigarasinin sonuna gelip ucunda ki ateşi parmakları ile söndürdü . Pencereden tek seferde fırlattı
Pencere kenarından dönüp tam önümde durduğunda ellerimden tuttu ve beni ayağa kaldırdı . Ne yaptığını anlamaya çalışarak bekledim . Elimden tuttup bir iki adım daha çektiğinde arkama geçerek belimden kavradı . Nefesini ensemde hissediyordum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARAZLI (+18)
RomanceAğzımı kapatmış güçlü eller baskısını biraz daha arttırırken Peyami bedenini benim ki ile bir bütün yapmak ister gibi sokuldu Göğüsüm hızla yükselip alçalırken o benim bu halime aldırmadan kesif bir arzuyla bana bakıyordu Saçlarım ile kapanmış ger...