MARAZLI (+18)

3

Güneşin yansımaları saçlarım üzerinde parlarken aynada ki görüntüme son kez baktım. Üstümde ki beyaz renk elbisenin eteklerini kırış olmasalar da  düzelterek derin bir nefes verdim . Gayet düzenli tertipli bir hanımefendi gibi duruyordum şimdi ayna karşısında .Beyazın bana hep daha çok yakıştığını açık tenim ,sarı saçlarım ve ela gözlerimle uyum içerisinde olduğunu biliyordum . Bu rengin üzerimde masum bir izlenim yarattığı aşikardı . Bende burada kaldığım süre zarfınca uyumlu hanımefendi bir kız olarak sayılı günlerimi geçirmeyi umuyordum . 

Yüzüme düşen kısa saç tutamlarını omzundan geri attığımda dağınık bırakmak istemediğime kaanat getirdim . Sonuçta tüm gün bir bebekle ilgilenecektim saçımın sürekli onu rahatsız etmesini istemiyordum . Dolabama çoktan yerleştirdiğim eşyalar arasından beyaz renk kurdelemi  çıkartarak önüme düşen tutamları arkada  sabitledim . 

Sabahın erken saatlerinde kalkmış olsam da aşağıdan hiç ses gelmediğinden odadan çıkmaya cesaret edememiştim o yüzden özenle giyeceklerimi seçmiş sabahtandır ayna karşısında kendimi hazırlamakla uğraşıyordum . Hatta gün boyu yüzüme takınacağım gülümsemenin sahte bir provasını bile yapmıştım . 

Sonunda duvarda ki saat 9 gösterdiğinde konakta sesler de duyulmaya başlanmıştı . Ayna karşısından ayrılıp odadan çıktığımda hala yabancı olduğum bu yere bir de gündüz gözüyle dikkatlice baktım . Bulunduğum kat evin ikinci katıydı ve sadece iki oda bir de ortak tuvalet banyo vardı . Koyu bordo halıyla kaplanmış dar kolidor hemen merdivenlere açılıyordu

Aşağıya indiğimde konakta umulmadık bir sabah hareketliliği vardı. Evde ki hizmetli kadınlardan ikisi mutfakta kahvaltıları hazırlıyor salonda ise Mesude hanım Aylayı kucağında oyalayarak küçük kıkırtılar çıkarmasını sağlıyordu . Beni gördüğünde yüzünde ki gülümseme daha da yayılarak arttı 

"Günaydın Gül . Yorgunsun diye seni uyandırmak istememiştik ama erkencisin " dedi 

"Uykumu ziyadesiyle aldım Mesude hanım bana çok güzel bir oda hazırlamışsınız sağolun" dedim söylediklerimin bir kısmı doğru olmasa da odamın güzel olduğu ve teşekkürüm gerçekti 

" Ne demek sen bizim için kıymetli bir misafirsin " 

Aylayı kollarının arasına yatırmış işaret parmağı ile çenesine küçük dokunuşlar bırakarak onu eğlendirmeye çalışıyordu ki bu hareket Aylanın etrafına gülücekler saçmasına ve kulaklarımda ki mutluluk veren sesine sebep oluyordu 

Bu tatlı bebek karşısında insanın yüzünün gülmemesi neredeyse imkansızdı . Ona biraz daha yakından bakabilmek için Mesude hanımın hemen yanına oturdum . Benim bu hareketim hoşuna gitmiş olacak ki o da fırsat bilerek Aylayı hemen kucağından bana doğru uzattı 

" Eee tanışın artık küçük hanımla " dedi 

Hayatımda belki de sayılı kez kucağıma bebek almıştım  ve şimdi de tüm özenle sanki Ayla camdan bir bibloymuş gibi kucağımda tutuyordum . Biblo tasviri incitmekten korkmamla ilgili olsa da Ayla aynı zaman bir biblo bebek kadar güzeldi . Beyaz teni ,büyük mavi gözleri ,uzun kirpikleri ve tenine tezat siyah saçları ile insan ona bakarken doyamıyordu . Üstelik bebeklere has o mis koku buram buram duyuluyordu 

Yüzümde büyük bir gülümseme peydah olurken o da bir yabancı olduğumu fark ederek mavi gözleriyle beni inceleme almıştı . 

" Sen çok güzelsin " dedim en nazik sesimle ve beyaz pamuk yanaklarına bir dokunuş bıraktım . Ayla dokunuşum ardından yine kıkırdadı

" Endişeye mahal kalmadı artık .Belli ki Aylayla siz çoktan birbirinizi sevdiniz " dedi Mesude hanım da aynı sıcak gülümsemeyle 

" Onu sevmemek imkansız olsa gerek böyle güzel bir şey sevilmez mi hiç " dedim