Gözlerimi hızlı hızlı kırpıştırıp gördüğüm şeyin hakikat mi olduğunu anlamaya çalıştım . Camın kenarına daha da yaklaştım . Onun burada ne işi vardı ki ?
Hicran kalfa ile bahçede ki küçük çardağa oturduklarında aralarında daha yeni tanışmış insanlarınkinden farklı bir muhabbet ve samimiyet vardı . Hicran kalfa gülüyor özlediği biriymiş gibi arada dokunuyordu . İkisi arasında yakın bir ahpaplık olduğu aşikardı .Tüm bu karşılaşma ,tanışma sanki hayatın bizim için sunduğu nahoş bir tesadüf gibiydi
Arkamda duran Peyamiyi bir anlık unuttuğumda o da benim kadar pencerenin yakınına gelmiş ikiliyi izliyordu
" Tarığı nereden tanıyorsun sen ? " dedi tok sesi ile
Sesinin vukusu bile gerilmeme yetmişti . Üstelik Peyami ve Tarık tanışıyorlardı . Kafamı omuzumdan yana çevirdiğimde bedeni hemen arka çaprazımdaydı . Ne diyeceğimi bilemedim bir süre . Bana beyaz gülleri veren ve senin delirmene neden olan adam mı diyecektim .....mümkünatı yoktu
Düşündüm ,gözlerimi kaçırdım ve tekrar düşündüm . Yalan söylemek istemiyordum o yüzden doğruyu biraz gizleyerek söylemeyi tercih ettim
" Tesadüf eseri tanıştık . Toplu bir mecliste bir iki defa sohbet ettik oradan hatırlıyorum"dedim
" Belli adına kadar hatırlıyorsun ! " dedi huysuz ve kaba bir sesle sonra gözleri bana inanmadığı için daha da derinlere bakmaya başladı
" Nasıl bir toplu meclis bu ? "
Belli ki konuyu irdeleyecekti ve onun için ağzımdan laf almak çocuk oyuncağıydı
" Unuttun galiba buraya gelmeden önce bir hayatım vardı . Arkadaşlarım vardı gezip dolaşıyorduk ,insan içine karışıyorduk ! "
Konuyu kendi aleyhime çevirip üste çıktığımda Peyami de daha fazla zorlamadı . Soru sorma fırsatı bana geçmişti
" Siz nereden tanışıyorsunuz ? " dedim
Duyacaklarımdan biraz da çekinmiştim nedense . Eğer yakın bir bağları varsa pek hoş olmazdı
" Hicran kalfanın yeğeni Tarık .Arada konağa gidip geliyor ziyaret için " dedi düz sesiyle
Demek hicran kalfanın yeğeniydi Tarık . Yüzümde belli belirsiz bir gülümseme oluştu kumral saçları, ela gözleri ve kavruk teninde neyin mirası olduğu şimdi daha netti
" Bir selam verelim istersen .Ne de olsa tanışıyormuşsunuz ... " dedi imalı sesiyle
Bakışlarında ki sorgudan ve hareketlerinde ki durgunluktan bu fikre hiç sıcak bakamamıştım ama Peyami benim cevabımı beklemeden odadan çıkmak için adımlıyordu bile ve adımları benim onun peşimden geleceğine emin şekilde hiç geri dönmeden devam ediyordu .
Peyami ileride ben ise gerisinde bahçeye çıktığımızda ikili hala sıcak sohbetlerinden bizi görmemişlerdi . Çardağa yaklaşıp yanlarına vardığımızda ise ben Peyaminin biraz arkasına sindiğim için gözler ilk ona çevrilmişti
" Hoşgeldin Tarık " dedi Peyami
Tarık oturduğu yerden kalkıp Peyaminin uzattığı elini sıktığında onunkinden biraz daha sıcak ve samimi bir gülümseme yolladı . İkilinin karşı karşıya gelmiş hallerini izledim
Boyları ve kalıpları birbiriyle neredeyse aynıydı . Peyaminin üstünde gömleği ve kumaş pantolonlarından varken Tarıkta yeşil bir parka mont içinde ise kalın siyah bir kazak vardı . İnsan ilk bakışta bile birbirlerinden ne kadar farklı olduklarını kıyafetlerinden ,tarzlarından hatta yüzlerinden bile anlayabiliyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARAZLI (+18)
RomanceAğzımı kapatmış güçlü eller baskısını biraz daha arttırırken Peyami bedenini benim ki ile bir bütün yapmak ister gibi sokuldu Göğüsüm hızla yükselip alçalırken o benim bu halime aldırmadan kesif bir arzuyla bana bakıyordu Saçlarım ile kapanmış ger...