PEYAMİ ' DEN
Vakit ne ara geceye döndü anlamamıştım . Elimde dumanı tüten ve içmeyi bir süredir unuttuğum sigaranın külü düştüğünde gözlerim daldıkları yerden ayrıldı . Bedenimde ki ağırlık ellerime de vurduğundan ben daha sigarayı söndüremeden parmaklarım arasından kayıp yere düştü . Zaten dolu olan kafam şimdi de bir dal sigaraya sinirlenmişti , sessizce mırıldandığım okkalı küfürlerin ardından yan masada duran bir kaç adam bana bakmış kendi üstlerine alınıp alınmamak konusunda kararsız kalmışlardı
Aksini düşünmeleri için bir şey yapmadım ,varsın üstlerine alınsınlardı . Ben de zaten bir maraz çıkarmak için an kolluyordum . Kendime bir şeyleri unutturmak için içtiğim sayısız kadehin de etkisinden olsa gerek arif tarafım çoktan yok olmuştu
Bana bakan bıyıklı ve orta yaşlı adama gözlerimi dikerek bakmaya devam ettim ,yüzünde ki kızgınlık ifadeleri ve rakının etkisi ile kızaran yanakları hem komik hem de az sonra saldırmak üzere kalkacağını işaret ediyordu . Bana diklenebilecek kadar sarhoş olduğunu fark ettiğimde güldüm . O benim bu pişkince sırıtan halimle biraz daha sinirlendiğinde oturduğu yerden hışımla kalktı , tahtadan sandalye düşerek meyhanenin gürültüsüne karıştı
Ben oturduğum yerde olanları izlerken adamın arkadaşları onu sakinleştirmek için iki yandan tuttu , adam yaşlı ve iri bedeniyle debelendi durdu . Sonra hırstan parlayan gözleri hıncını almak için bana bakıp ağır küfürler etmeye başladı .
Çileden çıkmış bir insanı seyretmek hep hoşuma gitmişti , bağırışları ,hiddetleri ve pişman olmadan önce yüzlerinde beliren o çok canlı hal ... şimdi de karşımda en az benim kadar sarhoş olan adamı keyifli bir sırıtışla izliyordum .
Sonunda Meyhanenin sahibi Marko geldiğinde ilk önce bana sonra da karşımda deliren adama baktı . Yıllardır buraya gelip gittiğimden az çok tanışıklığımız vardı
" Yine ne haltlar yedin be Peyami ! " dedi .Uzun yıllardır burada yaşasa da nereden geldiğini belli eden gizli bir rum türkçesi vardı konuşmasında
Omuz silkerek bilmem dercesine karşılık verdim .
" Hayde sen çık da bir hava al yoksa yine bir maraz çıkartacaksın ! " dedi
Baş üstüne der gibi elimi kaldırıp indirdiğimde Marko sabır çekerek diğer adamların yanına gitti . Sandalyenin arkasına asılı kabanımı alıp ağırlaşmış bedenimi zorla ayağa kaldırdım lakin duyulan şarkı ile olduğum yerde duraksadım . Plakın cızırtılı sesinde yankılanan tanıdık melodi ile kalktığım yere tekrar oturdum
" Bunu dinlemeden gitmem Marko!" dedim tam karşımda ki masada adamları daha yeni sakinleştirmiş Markoya
Kırmızı gülün alı var, her gün ağlasam da yeri var
Bu gün benim efkarım var
Ah bu gönül arzu eder seni seni yar seni
Bu şarkıyı kaç gece dinlediğimi bir ben bir de konağın içinde çalınmaktan bıkan taş plağım biliyordu . Kırmızı Gülü gördüğüm andan beri arzu eden yüreğim biliyordu bir tek ....
Şarkı çalmaya devam ederken önümde duran dibini gördüğüm rakının son kadehini doldurdum. Hep yaptığım gibi sigaramı yaktığım sırada aynı adam bir kez daha konuştu bağırarak
" Senin kırmızı Gülü tek sen arzu etmiyorsun be Peyami Marazlı ! "
Son yudumunu içtiğim rakıyı masaya vurdum ,arif tarafımı çoktan terk ettiğimi söylemiştim .Benden bedence güçsüz üstelik yaşça da büyük bir adamı haşat etmek istemesem de sözleri ile epey istekli olduğunu belli etmişti . Hele Gül derken ki o iğrenç sırıtışı yok muydu gördüğüm an kan beynime sıçramıştı.Masalarına gidip önünde duran rakı bardağını alıp onu da içtiğimde gözlerimin yandığını hissediyordum . Gerisi benim karıncalanan ellerim, karşımda ki adamın dağılmış yüzü ve Markonun yaka paça beni meyhaneden çıkarması ile sonuç bulmuştu . Neyse ki şarkıyı dinleyip öyle atılmıştım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARAZLI (+18)
RomanceAğzımı kapatmış güçlü eller baskısını biraz daha arttırırken Peyami bedenini benim ki ile bir bütün yapmak ister gibi sokuldu Göğüsüm hızla yükselip alçalırken o benim bu halime aldırmadan kesif bir arzuyla bana bakıyordu Saçlarım ile kapanmış ger...