6

10.3K 267 87
                                    

Kolları pileli dökümlü gömleğimi  ekoseli eteğimin içine attım . Eteğim vücuda oturmuş  ve kalça hattıma vurgu yaparak aşağıya doğru açılıyordu . Bu görüntü beni daha zarif ve kıvrımlı gösteriyordu .  Saçlarımı ise açık bırakmak yerine aşağıdan dağınık bir topuz yaparak önde ki kısa buklelerimi yüzüme dağıttım . Yanağıma ve dudaklarıma da biraz pembelik ekledikten sonra kendimden gayet memnundum . 

Mesude hanım bana tatlı bir dil ile akşam yemeğe davetli misafirlerimiz olduğunu bu yüzden normalden daha özen göstererek katılmamı rica etmişti . Peyami beyin darüfunundan arkadaşı gelecekti . Hicran kalfa sabahtandır ordan oraya koşturarak yemek için epey çeşit hazırlamıştı . Ev çekip çevrilmiş en şık haliyle misafirini bekliyordu 

Aylayı da özenle giydirmiş hanım hanımcık bir şekerpare yapmıştım . Kucağımda gülücekler saçıyordu 

" Tee Marii bu kızçeler ne güzel olmuş  " dedi Hicran kalfa salona ellerinde ki  tabaklar ile girerken . Tabakları bırakıp yanımıza geldiğinde yüzünde ki beğeni dolu ifadeyi görebiliyordum 

" Tü tü tü  nazar etmasın kimseler ! "

Yüzüme gelen tükürükler ile neye uğradığı şaşırsam da Ayla bunu eğlenceli bulmuş olacak ki kıkırdadı . Peşinden ben de kıkırdadım 

" Teşekkürler Hicran Kalfa " dedim gülümseyerek 

Salona giren Mesuda hanımda hemen gözleri ile bizi tahlil ettikten sonra yüzü hoşuna gitmiş gibi neşelendi 

" Hanginize bakayım şaşırdım vallahi . İkinizde ay parçası gibi olmuşsunuz " 

Aldığım iltifatlar ve övgü dolu sözlerden sonra yüzümde güller açmıştı . Üzerimde ki gözler beni biraz utandırsa da herkesin memnun olduğuna sevinmiştim .

Ayla ile birlikte salonda ki koltuğa oturduğumda duvarda ki köstekli saate baktım neredeyse yediye geliyordu . Peyami beylerin az sonra geleceklerini biliyordum . Üstümde garip bir tessir vardı hazırlanırken hevesliydim ama şimdi hevesim yerini kaygıya bırakmıştı . Beni görsün istiyordum beni beğenmesini istiyordum lakin diğer tarafım ise buna kati suretle karşı çıkıyordu . Sen onun için hazırlanmadın ki Gül ! bu içinde ki yersiz çarpıntı da neyin nesi diyordu 

Gözlerim saat ,kapı ve Ayla arasında mekik dokurken zilin çalması ile bir anda oturduğum yerden kalkmış vaziyette buldum kendimi sonra yaptığım hareketin manasına anlam veremeyip geri oturdum . Kapı ikince kez çaldığında oturduğum yerden görünen hole ve etrafa bakındım lakin ne Hicran kalfa ne de Mesuda hanım ortalıkta görünmüyordu . 

Kapı sabırsızlıkla tekrar çaldığında el mecbur kucağımda ki Ayla ile dış kapıya doğru yöneldim . Şimdiden bunu yaptığım için pişman olmuştum

Kapıyı tek elimle açtığımda karşımda Peyami bey ve yanında da arkadaşı olduğunu düşündüğüm beyefendi duruyordu . ikisinin de üzerinde takım elbiseleri ,siyah kalın kabanları ve fötr şapkaları vardı . Peyami bey beni görmeyi hiç beklemiyormuş gibi önce uzun uzun baktı 

" Hoşgeldiniz " dedim umduğumdan kısık çıkan sesimle lakin karşılık gelmedi . Sadece misafirimiz olan beyefendi nezaketli bir baş selamı verdi
Peyami beyin tepkisizliği karşısında yüzüm düşerken kapının önünden çekilip kenara geçtim.

Peyami bey ve arkadaşı içeri girdiler , kabanlarını çıkartıp vestiyere astıklarında  Peyami bey yüzünde ki hoşnutsuz ifade ile bana döndü 

" Evdekiler nerede Gül ,sen neden açıyorsun kapıyı ? " 

Tam dediklerine yanıt vereceğim sırada mutfaktan koştur koştur çıkan Hicran kalfa telaşlı yüzüyle yanımıza geldi 

MARAZLI (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin