MARAZLI (+18)

19

Ben bu memleketin en kurak toprağıydım
Renksiz ,soluk ve ölmüş bir aşığıydım
Lakin bir gün kaybolmuş bir bulut yaklaştı yamaçlarıma
Akıttı yaşlarını yalnızlığına bir yoldaş ararcasına
Ve beni davet etti aşkının baharlarına
Evet kavuşmamız oldukça imkansızdı bakıldığında
Lakin ben tüm bu yetersizliklerin arasında
Yeşerttim duygularımı her bir damlanın hatırına

Cirmle

------------------

Parmakları arasında ki bileğimi ateşe değmiş gibi korku ile geri çektim . Daha fazla ileri gitmeden durdurmam gerekiyordu olanları . Dudaklarından meylini belli edecek sözler dökülmeden durdurmam gerekiyordu Tarığı

" Beni yanlış anlamanı istemem ....yani ben bir şeyler düşündürdüysem sana kusura bakma"

Tarığın ifadesinde ki afallamışlık ile karşı karşıya kaldığımda bakışlarımı kaçırdım . O da daha fazla vakit kaybetmeden topladı kendini 

"Anladım ,ben yanlış anladım galiba asıl sen kusura bakma rahatsız ettiysem " dedi çatallanmış sesi ile 

Yüzünde ki hayal kırıklığını perdelemeye çalışan yarım bir tebessüm ile yürümem için buyur işareti yaptı . Ben onun biraz önünde o ise benim hemen ardımda çayırın eteğinden iniyorduk . Ama içimde Tarığa karşı büyük bir mahcubiyet vardı

Adımlarımı durdurup yönümü  ona döndüm .

" Sen çok nazik bir adamsın Tarık  lakin biz iki arkadaştan öteye geçemeyiz ..."  

" Yapma Gül ! Duygularımı bile bile  . O yüzden arkadaş kılıfı ile teselliye lüzum yok " dedi

Belki bir nebze olsun yumuşatır diye söylemek istediğim şeyler aksine Tarığı daha da kızdırmış ve kırmıştı

Şimdi o benden ileride ben ise onun gerisinden çayırdan aşağıya iniyorduk .Ortasına vardığımızda artık yavaş yavaş mesire alanında ki kalabalık da kendini belli eder olmuştu . Tarık aynı az önce benim yaptığım gibi fevri bir hareketle durup bana döndü

" Neden peki ? " dedi çatılmış kaşları ile

Peyami var diyemiyordum işte . Bunu diyememek bile beni bir hayli yıpratıyordu  . Sevdiğim adamı sevdiğimi söyleyememek dilime kalbime büyük bir yük bırakıyordu

Gözlerimi gözlerinden kaçırarak yerde ki çimenlere diktim . Tarık ise bunun olmasına izin vermeden işaret parmağı ile çenemi hafifçe yüzüne kaldırdı . Dokunuşundan uzaklaşmak istesem de daha fazla kabalaşmamak için bunu yapmadım zaten yeterince kalbini kıracaktım az sonra kuracağım cümleler ile 

" Hissediyorum ....ama adlandıramıyorum . Sözlerinin aksine senin de bir şeyler hissettiğini biliyorum Gül . O yüzden soruyorum neden ? Bizi öteye geçirmeyen ney "

Aklımı ve kalbimi yokladım ,  hiç bir ses vermedi ikisi de .

" Adlandıramadığın şey benim yalnızlığım ve konuşacak birilerini arama hevesim Tarık . Seninle konuşmak hoşuma gidiyor çünkü bu konakta hiç olmadığım kadar bunaldım ve sıkıştım . Sen biraz olsun iyi geliyorsun bana . Hissettiğini sandığın bir gönül işinden çok uzak "  

Ela gözlerine lütfen kırılma lütfen kırılma dercesine baktım . Tuhaf bir şeydi birini kaybetmek istememek .

İki yanda serbest olan kolları havalandı , elleri önüne düşen kumral saç tutamlarını hırslı bir şekilde geri itti .