-5-

3.9K 457 600
                                    

SelaAaaAaaaAaammmm!!

İyi okumalar diliyorum ve yorum atmayı unutmayın lütfenn! 😚💋

F:

"Felix!"

"Ha! Ne! Geldik mi!" Uzandığım yataktan büyük bir korkuyla uyandım. Tam kulağımın dibinde bir bağırış duyunca, korkmuştum.

"Hayır ne suçum vardı da, senin gibi bir omegayla uğraşıyorum!" Diyerek woo'nun sesini işittim.

"Uyandım tamam ya." Diyerek ayağa kalktım.

"Şükür! Geç kalıyoruz her zamanki gibi. Akşam mı uyuyamıyorsun anlamıyorum!" Odadan çıkınca kendimi yatağa attım.

Gelsin o idol olsun! Hayvan gibi yoruluyorum. Ne yani uyanamıyorsam? Wooyoung'un ayak seslerini duymamla kalktım yataktan. Hızla tuvalete girdim.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra hızla üstümü değiştirmek için giyinme odasına gittim.

Diz kapağımın biraz üstünde biten bir beyaz şort aldım. Üstüme de kısa bir tişört giydim, turuncu renkli.

Aşağı indim hızla. Wooyoung'un elindeki poşetlere baktım.

"Bunlar ne?"

"Senin için. Hadi hemen arabaya bin." Dediğinde arabaya bindim.

"Hyung, yavaş git lütfen. Felix'e birkaç birşey yedireceğim çünkü." Diyerek şoföre seslendi.

"Ne yedireceksin bu sefer!" Dediğimde, elime sütü vermişti bile.

"Kurabiye ve kek aldım. Hemde çikolatalı! Bunlar bitecek elindeki sütle! Sonra kahveni vereceğim." Dediğinde mutlulukla güldüm.

"Sağol, woo!" Diyerek sarıldım.

"Tamam hadi ye." Diyerek paketten çıkardığı kırabiyeyi ağzıma yakınlaştırmıştı. Bir ısırık alıp sütten içtim.

"Neden bu kadar ilgileniyorsun benle?"

"Arkadaşımsın salak. Açlıktan bayılmanı istemem. Hem teşekkür edeceğin-"

"Canım, hayatım teşekkür ederim." Diyerek onu övdüm. Wooyoung benden çok çekmişti. Herşeyime yetişiyordu gerçekten.

Araba durduğunda, anlamaz gözlerle nedenini sordum.

"Magazinciler, kesti önümüzü."

"Ne?" Öne baktığımda tam bir kalabalık duruyordu caddenin ortasında.

"Sen otur burada." Diyerek woo çıktı.

"Çıkmasaydın!" Desemde dinlemedi.

Herkes burayı çekerken, özellikle arabanın içini çekmeye çalışıyorlardı.

Woo onların kenara çekilmesinden bahsediyor olmalı ki, sürekli kaldırımı gösteriyordu.

"Efendim, arabada kalın lütfen. Hemen bu durumu çözeceğiz." Diyerek hyung çıktı arabadan.

İkiside yolu kapattıkları için onları uyarıyorlardı. Ama onları dinlemeyen hayranlarım hızla arabanın etrafını sardı. Kapılara vuruyorlardı. Arabanın kilitli olmadığını fark etmemle öne uzandım. Kapıları kilitleyeceğim sırada kapılar açıldı. Sıçayım!

Birinin ayağımı tutmasıyla geriye çektim kendimi.

"Merhaba beyefendi lütfen çıkar mısınız!" Desemde dinlemiyordu. Neredeyse arabanın içine girecekti. Ayağımı tutup kendine çekerken, öteki ayağımla karnına tekme attım.

Eyes Don't Lie, HyunLix [Omegaverse]Where stories live. Discover now