Eyes Don't Lie, HyunLix [Omegaverse]

-31-

SEEELLLLAAAAMMM! BEN GELDİM!

Yorumlarınızı yollamayı unutmayın lütfen!

Ve evett iyi okumalar!!! ❤️

F:

Uykumu yeteri kadar aldığım için, kendi kendime uyanmıştım. Gözlerimi araladığımda, bakış açıma uyuyan hyunjin girdi.

Saate bakmak için, telefonuma uzandım. Saat 11.30'tu. Yerimde doğruldum. Fakat, kasıklarım ve belim fena halde ağrıyordu. Ağrı kesici krem sürmemize rağmen ısırık izleri de sızlıyordu.

Üstüme baktım, dün resmen sarhoş gibiydim, beyaz tişört ve baksırlaydım.

Hyunjine döndüm. Uyuyor muydu yoksa numaramı yapıyordu anlamaya çalışıyordum. Uyuyormuş.

Yüz üstü yatmış, kafasını koyduğu yastığa ellerini dolamıştı. Üstü çıplak, altında ise eşorfman vardı. Çok çekici duruyor.

Örtüyü çektim üstünden hafiften sarstım onu.

"Kalkmayı düşünür müsünüz, beyefendi?" Dedim gülümseyip. Gözlerini açıp, elimi tuttu ve yanına çekti beni.

"Birlikte uyumaya devam edelim." Diyerek beni yanına yatırdı. Bir bacağımı bacaklarımın üstüne atıp, burnunu saçlarımın arasına daldırdı.

"Bu kadar uyku yetmez mi?" Dediğimde "Gece 4'de uyuduk, sence?" Diyerek güldü.

"Hadi ama, açım ben." Dediğimde "Tamam tamam." Diyerek saçlarımı öpüp kalktı.

"Ağrın yok mu? Nasıl kalkacaksın ayağa?" Dedi uyku sersemi.

"Var ama fazla değil." Diyerek kalktım yataktan. Hyunjin yüzünü yıkayıp yanıma geldi. Beni kucağına aldığında anlamaz şekilde ona baktım.

"Ağrıdığını hissediyorum ya ben hani?" Dedi mührü göstererek.

"Tamam ağrıyor ama abartılacak bir durum-" sözümü kesti.

"Bana ne, yormayacaksın kendini bugün." Diyerek aşağı indik.

Mutfağa girip, tezgahın üstüne oturttu beni.

"Amerikan mutfaklarına bayılıyorum." Dedim evi incelemeye devam ederken.

"Biliyorum, bu yüzden bu evi seçtim. Beğenmediğin bir şey olursa, hemen değiştiririz." Dediğinde kafamı iki yana salladım.

"Hayır, gayet güzel." Diyerek gülümsedim. Hyunjin ellerini tezgahın iki yanına koyarak üzerime eğildi.

"Ne istiyor canın?" Seni.

"Pankek olabilir. Şurupla yerim." Dediğimde "Kahvaltı için fazla şekerli olmaz mı?" Dediğinde kafamı iki yana salladım. "Tabi ki olmaz." Kafasını sallayıp hazırlamak için malzemeleri çıkarttı.

Hyunjini izlerken, aklımdaki düşüncelerden kurtulmak için başımı iki yana salladım. Fakat genede kurtulamadım. Hayır felix, şuan sevişmek için ortam uygun değil.

Hyunjin tavaya koyduğu hamurun pişmesini beklerken, bakışları bana döndü. Gülümsemesini tutmakta zorlandığı belliydi.

"Niye gülüyorsun?" Dedim kaşlarımı çatıp.

"Yiyecekmiş gibi bakıyorsun." Dedi gülerek.

"Kime?" Dedim anlamamazlıktan gelip.

"Bana." Dedi şımarmış bir şekilde.

"Hiçte bile." Diyerek bakışlarımı ondan çektim. "Tamam, öyle olsun." Diyerek yaptığı işe geri döndü.

Pankekleri tabaklara koyup, masaya yerleştirdi. Bende arkasından şurubu ve birkaç meyve getirdim.