-22-

540 39 4
                                    

  "Bu dünya kötü."

  Önümdeki boş kağıda tükenmez bir kalemle karalama yaparken, elim bu cümle üzerine durdu.

  Yabancı'nın âni bir şekilde konu değiştirmesiyle afallıyordum. Oysa ki az önce gülüyorduk.

  Bir kaç saniye cevap vermedim ve kafamda cümleleri toparladıktan sonra boğazımı temizledim.

  "Hayır, dünya çok güzel."

  "Hayır, dünya çok acımasız."

  "Hayır, dünyaya içindekilerden dolayı kin tutamazsın."

  "Ne?"

  Masamdan kalktım ve odamın penceresinden sahile bakmaya başladım.

  "İnsanlar yüzünden dünyaya kötü diyemezsin. Dünya güzel, huzurlu. Hem de çok."

  "İnsanlar, onlardan nefret ediyorum," ben gülerken lafını devam ettirdi.

  "Baksana, dünyanın daha az fena olmasından başka bir şey istemiyorum."

  "İnsanların daha az fena olmasından başka bir şey istemiyorsun."

  "Hayır, bu imkansız. İnsanlar akıllanamayan ve bencil olan tek varlıklar. Onlar değişmezler. Hep kendileri için yaşarlar. Lanet olsun, bu dünyaya kötü dememin tek sebebi onlar. İnsanlardan gerçekten nefret ediyorum."

  Gülümsedim. "Yabancı?"

  "Evet?"

  "Sen hiç âşık oldun mu?"

  Hattın öteki ucundan bir süre ses gelmedi. Tam kapatmıştır umuduyla telefonu geri kapatacaktım ki konuşmaya başladı.

  "Evet,"

  "Peki, sana zarar veren birine âşık oldun mu?"

  "Zaten aşkın amacı bu Yabancı. Aşka aşk denilmesinin sebebi imkansızlıklar ve zorluklar karşısında yine de sevmektir."

  Bu cevap pek hoşuma gitmemişti. Ama bir şey demedim.
 

  "Pekala, yoksa Yabancı âşık mı oluyor?"

  Afalladım. "Ne? Asla!"

  Güldü. "Peki peki, öyle olsun bakalım. Yine de şunu unutma; zor ve imkansız. Anlaştık? Âşk bu. Aaa, benim kapatmam lazım."

  Telefondan gelen dıt dıt sesi ve Yabancı'nın konuşurkenki tutmaya çalıştığı kahkahasının ardındann kulağımdan telefonu çektim ve boş boş ekrana baktım.

  Beni çelişkilere sürükleyemezsin Yabancı.

  Kafamı iki yana sallayarak güldüm ve aşağı indim. Bugün tatildi ve Simay'la buluşma kararı almıştık. Birazdan temizlikçi de geliceği için ayak altında dolaşmamak adına sırt çantamı kaptım ve evden çıktım.

  Saate baktığımda buluşmamıza 15 dakika olduğunu görünce sitenen koşar adımlarla çıktım ve otobüs durağına gittim. Önümüzdeki hafta okul kapanmadan önceki son sınav haftasıydı ve stres atmak için böyle bir buluşma düşünmüştük.

  Birkaç dakika sonra otobüs geldikten sonra cam kenarı bir yeri kaptım ve kulaklıklarımı takıp Taylor'ın sesininin düşüncelerime sızmasına izin verdim.

  Batuhan'la okulda arada bir ayaküstü birbirimize rastladığımızda selam veriyorduk. Gerçekten iyi biriydi ve abi-kardeş gibi bir ilişkimiz oluşmuştu.

  Emir, okulda birkaç gün peşimde dolandı. Sonrasında ise sadece karşılaştığımızda uzun uzun bakınmakla yetindi. Onun bu haline acıyordum. Söyledikleri hâlâ kulağımda çınlıyordu. Ancak daha dün bir kızla sabahtan akşama kadar okulda millete boy göstermişti. O kızla ilgili sevgili oldukları haberinin çıktığına eminim. Eh, Emir'in de sevgisi böyle işte. Birkaç gün peşinden koşar, elde edemeyince de başkasını koluna takar.

ÇÖMEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin