"Ben Çakır'a aşık oldum Efsun." dedim. Artık bundan emindim. Daha önce hiç aşık olmamıştım. Ama hissedebiliyordum.
"Ya kuzum benim." diyerek bana sarıldı. "Hadi gel içeri girelim." diyerek beni içeri yönlendirdi. İçeri girdiğimizde biraz daha iyi olmuştum.
"Oda burası." diyerek odayı gösterdim. Krem rengi L koltuk ve küçük bir sehpa vardı henüz. Ama bitince çok güzel olacaktı.
***
4 gündür kendimi derslerime vermiş evden çıkmamıştım. Yine o günlerden birinde yatarken gözlerimi yağmurlu bir sabaha açtım. Yağmur yağıyordu. Nihayet! Hemen koşa koşa Çakır'ın odasının kapısının önüne geldim. Çok heyecanlanmıştım. İlk defa odasına girecektim.Kapı kolunu tutup aşağı indirerek kapıyı açtım. Odalarımız şekli benziyordu. O benim tam tersim şeklinde yerleştirmişti. Sol tarafa tek kişilik olmadığı belli olan büyük bir yatak koymuştu. Rahat gözüküyordu. Belki bir gün denerdik. Sağ tarafta ise büyük bir dolap yer alıyordu. Biraz koyu tonlar tercih etse de odası ferahtı. Dolabının yanında duran asker botlarına baktım bir süre. Onu özlediğimi daha çok fark ettim.
Bahçeye açılan kapıyı kendime çekip kapattım. İçerisi ıslanmamıştı neyse ki. İşim bitmiş olsa da odasından hemen çıkmak istememiştim. Yaptığım biraz ayıp olsa da dolabının kapağını açtım. Kıyafetlerine göz gezdirip hiçbir şeyi ellemeden geri kapattım. Onu ve hayatını çok merak ediyordum. Mesela en sevdiği kıyafeti hangisiydi? Önündeki kıyafetlerden biri miydi?. Merak etmiştim.
Yatağına geldiğimde yanındaki komodine baktım. Üstünde bir saat ve parfüm vardı. Parfümünü elime alıp kokladım. Çakır'ın kokusu burnuma gelince onu özlediğimi bu sefer daha da çok hissettim.
Yatağına yan bir pozisyonda uzanıp onunla geçirdiğimiz günleri düşündüm. Çok fazla bir şey yaşamamıştık. Ama ikimizde birbirimize diğer insanlardan farklı davranıyorduk bu belliydi. Ne Tekin ne Cenk ne de Eren bana Çakır gibi davranmıyordu. Ben de Çakır'a gösterdiğim hassasiyeti onlara göstermiyordum. Ben aşıktım benim yaptığım normaldi. Çakır da mı aşıktı yani?
***
Aradan tam tamına 2 hafta geçmişti. Çakır'ın gelmediği yetmezmiş gibi bir de haber alamıyordum. Kendim hiç mesaj atmamıştım ama Efsun ve Safiş'ten sürekli bilgi alıyordum. Onu ciddi anlamda çok özlemiştim. Gelince utanmayı dahi unutacak sımsıkı sarılacaktım. Öyle umuyordum en azından.
Odasında geçirdiğim vakitten sonra bir daha hiç girmemiştim. Ama parfümünü koklayıp yatağına yattığımdan beri daha fazla özlüyordum. Artık gelebilir mi lütfen?
Safişle tek başımıza akşam yemeğimizi yemiştik. Ardından o kendi evine gitmiş, bense odama çekilmiştim.
Bu iki haftada planladığım salonu bitirmiş ve ders çalışmaya devam etmiştim ve artık çalışmak zor gelmiyordu. Alışmıştım. Bütün hafta yaptığım gibi kahvem ve kitaplarımla Çakır'ın masasına kuruldum. Kulaklığımı takıp önümdeki testleri çözmeye başladım.
Bir saatin ardından hava iyice kararmış bense hedeflediğim konuları bitirmiştim. Kulaklığımdaki şarkı hoşuma gidince test çözmeyi bırakmış olsam da masadan kalkmadım. Şarkıyı dinlemeye devam ettim. Gözlerimi kapatmış Çakır'ı düşünerek şarkı dinliyordum. Keşke şimdi gelseydi.
Koluma dokunan elle gözlerim kocaman açıldı. Korkudan yüreğim ağzımda atacaktı. Yan tarafa döndüğümde odasından çıkıp yanıma gelmiş bir adet Çakır vardı.
"Çakır?" dedim heyecanla. Hayalini kurduğum şeyi yapıp oturduğum yerden kalkıp boynuna atladım. Sonunda haftalardır kurduğum düş gerçek olmuştu. Çakır gelmişti. Ve ben ona sarılıyordum. İlk defa.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
PANSİYON
Подростковая литература"Safiye teyzeye bakmıştım." dedim. Aynı zamanda meraklı gözlerle pansiyonun içine bakmaya çalışıyordum. "Pazara kadar gitti." dedi ve arkamdaki bavullarıma bakarak ekledi. "Hayırdır bavullarla?" "Pansiyona bavullarımla ne için gelmiş olabilirim sen...