PANSİYON

16

Çakır ve Alin.

"Sessiz olun uyanmasınlar."

"Fotoğraflarını çekeyim, bekle."

"Oğlum, sevgililer mi yoksa?"

"Olsa bilirdik, saçmalama."

"Uyuyakalmışlar işte."

"Yalnız bu oda inanılmaz güzel olmuş."

Bir grup erkek sesiyle uykumdan uyansam da gözlerimi açmadım. Seslerinden anladığım kadarıyla Tekin, Eren ve Cenk bizim hakkımızda konuşuyorlardı. Bizim diyorum çünkü gece Çakır'ın yanında uyuduğum pozisyonda yatmaya devam ediyordum. Muhtemelen sevgili olduğumuzu düşüneceklerdi. Acaba rahatsız olan olur muydu?

Çakır'ın hareketlenmesiyle uyku numarama devam ettim. Tekin'in dalga geçeceği belliydi. Rezil olmak istemiyordum.

"Ne yapıyorsun oğlum sabah sabah." dedi. Sesi uykulu ve sinirliydi. Yine benim yüzümden bir yerlerinin tutulmuş olma ihtimali muhtemeldi.

Başımı yasladığım göğsünü, oynatmadan doğruldu. Uyanmamam için çaba sarf ettiği belliydi.

"Hayırlı olsun abicim." dedi Tekin gıcık bir ses tonuyla. Sanırım artık gözlerimi açmam lazımdı.

"Saçma saçma konuşma. Yok öyle bir şey." Olmayacak değildi canım.

"Belli belli." dedi Eren. Gözlerimi açarak yerimden doğruldum. İki büklüm yatmaktan belim tutulmuştu.

"Ooo yenge de uyandı." dedi Tekin.

"Oğlum tamam, yok diyor adam." dedi Cenk. "Yok yok, tamam değil. Elimdeki fotoğrafla daha ne dalga geçeceğim ben bunlarla."

"Ne fotoğrafı?" dedim kaşlarımı çatarak. Tekin telefonunu çıkararak bana çevirdi. Biz uyurken fotoğrafımızı çekmişti. Başım Çakır'ın göğsüne düşmüş saçlarım yüzümü kapatmıştı. Çakır da belimden tutarak bana sarılıyordu.

"Ya bir git sabah sabah ne kafa açtın?" diyerek onları odadan gönderdi.

"Yanlış anladılar." dedim kısık bir sesle. Şu an saçımın başımın birbirine girdiğine emindim. Umarım çok çirkin görünmüyorumdur.

"Anlasınlar." dedi umursamaz bir tavırla.

"Uyuyakalmışım ben dün." dedim çekinerek. Bilerek uyuduğum gerçeğini bilmesine gerek yoktu.

"Sorun yok." diyerek odadan çıktı. Neden böyle davrandığına anlam verememiştim. İstemeden bir şey mi yapmıştım acaba? Ya da arkadaşları tarafından böyle anılmamız hoşuna gitmemiş olabilirdi.

Ben de arkasından çıktığımda kapıda Safişle karşılaştım. Yeni geldiği belliydi. Montunu üzerinden çıkarmış, odası sandığı yere asmaya geliyordu.

"Safiş bak, bu odayı değiştirdim." dedim. Ona sormadan yapmam biraz garip olsa da önemsemedim. Çakırla bana çok fazla karşı çıktığı için eski samimiyeti hissedemiyordum. Tek düşündüğü komşularının gözündeki yeriydi. Benim de kendimden başkalarını düşünmeme gerek yoktu o zaman.

Odaya göz gezdirip ona sormadığıma bozulmuş bir sesle konuşmaya başladı. "Güzel olmuş."

Önemsemeden odama gidip hazırlanmaya başladım. Daha fazla bu paspal halimi görmelerini istemedim.

Bir duş alsam iyi olacaktı. Kıyafetlerimi ve bornozumu alıp duşa girdim. Kısa bir duşun ardından odamda olan banyodan çıktım. O sırada odamın kapısının önünde kapıyı yarım açmış bakan Çakır'ı gördüm.