Hiç yaşamaktan korktuğunuz gerçek olmuş mudur bu dünyada? Bu sorunun cevabına çoğu kişi evet diyecektir. Korktuğum kişiye dönüştüm, kokularım gerçek oldu, bu benim en büyük korkumdu... İnsanlar ne olmaktan korkarsa ona dönüşürdü, insanlar neyi kabuslarında görürse o gerçek olurdu çünkü evren insanı en derin kokusu ile sınamayı severdi.
"Bu açıklama yeteli değil... Dökülün." Soğuk sesim en derin korkularımı tamamen gizlemeyi denese de önce onları değil de kendimi kandırmam gerektiğinin bilincindeydim.
Annem sesimle beraber gözlerini üstüme dikti ve "Baban birini öldürdü." Dedi. Bunu çoktan anlamıştım zaten.
"Açıklayın." Dedim bu sefer. İstediğim cevapları alana kadar bıkmadan, usanmadan aynı soruyu bin bir türlü farklı yolla sorabilirdim.
Tek kelimelik cümlem ile annem yutkundu ama sessiz kalmayı seçti.
"Konuşun." Diye yeniledim bu sefer. Dediğim gibi bunu bin bir farklı yolda yapabilirdim. Her seferinde farklı bir soru kalıbı olması onları yıpratırdı.
Ağızımdan dökülen kelime ile annem umutsuzca babama baktı ardından tekrardan bana dönüp "Önce otur Violet." Dedi. Onu dinlemek şu an mantıklı gördüğüm son seçenek bile değildi fakat ne duyacağımı merak ediyorum.
Ağır ve sert adımlar eşliğinde koltuğa yaklaştım ve ucuna oturdum. Ben oturduktan sonra ise annemler bana döndü.
"Evet?" Dedim onları konuşmaya yönlendirerek. Annem tekrar yutkundu. Bunu öyle bir yapıyordu ki sanki tüm dünyayı, tüm gerçekleri yutmak istercesine... Annem alacağı tepkiden korkuyordu.
"Sen anlat karıcım." Babamın anneme ithafen söylediği sözcükler üzerine babam orta sehpayı bu tarafa doğu çekti, tam karşıma oturdu ve annem de sehpanın kenarına yerleşti.
"Sana dürüst olacağım Violet." Diye konuşmaya başladı annem. Bunun çevirisinin aynen sana yalan söyleyeceğim Violet olduğunu gayet iyi biliyordum.
"Yıllar önceydi, sen daha küçüktün ben ise çalışıyordum ve sana da büyükannen bakıyordu. Ben gene işteyken baban işten eve dönüyordu. Kestirme olsun diye bir ara sokağa girmiş." Dediğinde yutkundu. Pür dikkat söyleyeceği kuyruklu yalanı bekliyordum.
"Babanın girdiği sokak zifiri karanlıkmış ve bir kaza yaşanmış. O gün o ara sokakta baban araba ile bir adamı ezmiş." Dediğinde bu sefer de gözlerini kaçırmıştı. Bu yalanın başlangıcı demekti. Babam ise bu sırada mimiksiz bir şekilde benim mimiklerimi takip etmeye çalışıyordu. Bense bu konuda artık ustalaştığımdan mütevellit ona arada bir kaşlarımı çatmam haricinde hiçbir mimik göstermiyordum. Bu oyunu en az onlar kadar ben de oynamayı biliyordum.
Beni göz göre göre kandırmalarına sesimi çıkarmıyor ve boş boş yüzlerine bakıyordum. Laflarımı sona saklıyordum.
Annem konuşmayacağımı fark ettiğinde derin bir nefes aldı ve anlatmaya devam etti. "Polisler geldi ve onlarla konuştuk. O sokak o zamanki evimize yakındı ve polisler de delil arıyordu."
Annemin gözleri sadece bir anlığına bana dokundu ve hemen ardından tekrardan ellerine çevirdi bakışlarını. "Bütün bu olayları o gün bir kenara bırakma kararı aldık ve hayatımıza devam etmeyi seçtik. Babanın bütün bu şeylerden sonra toparlanması oldukça uzun sürmüştü ama biz en sonunda bunu atlattık ve hayatımıza kaldığımız yerden devam ettik ta ki bir aile arkadaşımız çıka gelip kapımızı çalana dek. O zamanlar bize bu kadar sorun açacağını öngörebilmemiz olanaksızdı..." Dedi ve derin bir soluk aldı.
"Bize bir süre misafirimiz olup olamayacağını sormuştu ve biz tüm iyi niyetimizle onu misafirimiz etmiştik fakat bir şeyleri yanlış yapmış olmalıydık. Misafir ettiğimiz aile dostumuz bize çok değiştiğimizi ve bir çocuğa bakmaya uygun olmadığımızı söyledi. Onu geçiştirmiştik, çok daha sonradan öğrenmiştik babanın nefsi müdafaa olarak öldürdüğü o adamın aslında aile dostumuzun amcası olduğunu. Bize söylediği tüm o sözlerin sebebi aslında buymuş. Bir şekilde amcasını babanın öldürdüğünü öğrenmiş... Biz bu sorunu uzun süre önce çözdüğümüzü sanıyorduk fakat yanılmışız. Şimdi de o adam teyzenleri hedef bilmiş durumda." Diyerek annem sonunda konuşmasını bitirdiğinde anlattıklarına karşı verdiğim ilk tepki gülümsemek olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN LEYDİSİ
Science FictionBir gece o adam geldi ve hayatım değişti. Aradan on üç sene geçti ve ben her şeye alıştım, sonra o çıktı karşıma ve hayatım alt üst oldu. Kendi karanlık dünyamda kaybettim kendimi... ... "O lanetli." ... Tüm bunların aslında bir başlangıç noktası...