Yukarıdaki kitap bu bölümde bahsedilen kırmızı kitap ve medyadaki şarkı Mysterious'ın mırıldandığı şarkı.
Keyifli okumalar!
...
Hayat aslında bir kovalamacadan ibaretti. Bazen kaçar bazen de kovalardık. Roller hiçbir zaman stabil kalmazdı lakin bu rol değişimi anca elindeki rolü oynamayı bitirdiğinde olurdu. Yönetici sadece ve sadece zamandı.
Çift kimliğe sahip olmanın size kazandırdığı şeylerden biri de nerede, ne durumda olursa olsun haberleri takip etmekti. Bu sebeple sabah kalktığımda ilk yaptığım şeylerden biri her zaman güncel haberleri taramak olurdu. Bu sabah ise bunun bana kattığı artıyı ilk kez bu kadar net görmüştüm.
Karşıma çıkan haberde iki tanıdık yüz vardı. Büründükleri rollere kendilerini adamış olan iki tanıdık yüzdü bu. Biri annem biri ise teyzem. Ardından babam girdi kameranın görüş açısına. 'Onlar meraklıydı zaten bu şeylere.' Dedi hiç düşünmeden. Konu ise firarımızdan başka bir şey değildi. Tüm bu yalanlar, oyunlar ve timsah göz yaşlarının altındakini de zaten bir biz bir de onlar biliyordu.
Yaptıkları bu hamle beklediğim bir şeydi. Haliyle hazırlıklarım da bu yönde olmuştu.
İzlediğim haber ekrana yansıyan simalarımızla beraber bittiğinde Elizabeth'in masaj sayfasına girip gelen mesajlara baktım.
Kaçtığımız öğrenilmiş.
Haberlerdeyiz!
Şimdi ne yapacağız?
Ona zaten gittiği otelde olabildiğince az dikkat çekmesini ve yüzünü olabildiğince gizlemesi gerektiğini sıkı sıkı tembih etmiştim. Bu sebeple onun açısından şimdilik rahattım.
Hiçbir şey yapmayacağız.
Şu anlık endişe edecek bir şey yok.
Kalanına da sonra bakacağım.
Bir sorun olursa yaz.
Diye ona mesaj attıktan sonra telefonu kapadım ve yemeğe indim. Bu gün gezmek için son gündü. Akşamında ise bir dağın tepesinde daha neye benzediğini bilmediğimiz bir tapınağın peşinde koşuşturup duracaktık.
~○~
Henüz vardığım çatıya hiç beklemeden oturduğumda şehrin sıcak olmasından dolayı montumu çantamla beraber çıkarıp kenara koydum ve Night Reaper'ı beklemeye başladım. Neyse ki bu bekleyiş çok sürmedi ve beş dakika sonra o da hiç beklemeden yanıma çöktü. Onun da üzerinde mont ve yanında çantası vardı.
"Selam."
"Selam." Bakışlarım bana aldığı monta kaydı. "Biliyor musun, tam uydu." Dediğimde burnundan güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN LEYDİSİ
Ficção CientíficaBir gece o adam geldi ve hayatım değişti. Aradan on üç sene geçti ve ben her şeye alıştım, sonra o çıktı karşıma ve hayatım alt üst oldu. Kendi karanlık dünyamda kaybettim kendimi... ... "O lanetli." ... Tüm bunların aslında bir başlangıç noktası...