Dünya küçük der insan. Gerçekten de böyledir aslında lakin karşına çıkan yaşanmışlıklar ve geçmiş insanları şanstan öte bir şey değildir. Şans ise izlenmesi gereken mecburi bir yoldur sadece.
Yaşanan tüm o olaylardan sonra sonunda New Orleans'a döndüğümüzde herkes derin bir nefes almış ve günlük hayatlarına kaldıkları yerden devam etmeye başlamıştı.
İki ekip arasındaki düşmanlık sona eriyordu, herkes bunun farkındaydı fakat kimse durumdan şikayetçi değildi. Hepimiz aslında ilk başta nasıl bir ilişki kurmak istiyorsak onu yapılandırmaya başlıyorduk. Bu iki ekibin devrimi ve belki de tek imkansızlığıydı.
"Ben çıkıyorum Elizabeth, sana iyi geceler." Ona havadan bir öpücük bıraktım ardından ekiple buluşmak adına yola koyuldum.
"Selam."
"Hoş geldin Mysterious." Herkesin üzerinde bir gerginlik vardı. Bir gün olaysız geçmiyordu çok şükür.
"Neler oluyor?"
"İzleniyoruz." Bakışlarım Reaper'ı bulduğumda bunun ne demek olduğunu düşünüyordum bir yandan da.
"İzleniyoruzdan kastınız ne?"
"Gerçek anlamda gözetleniyoruz. Biri bizi izliyor."
"İnsanlar bizi hep izliyor." kafam karışmıştı.
"İnsanlar bizim günlük yaşantımızı izlemiyor." Olduğum yerde kalakaldım. İfşa mı olmuştuk?
"Kim?"
"Bilmiyoruz."
"Nerede? En azından böyle birini takip etmişsinizdir diye düşünüyorum."
"Ettik." Dedi ve durdu Reaper.
"Ama?" Lütfen bana kaybettiklerini söylemesinler.
"Gözden kaybolmayı başardı." Elimi saçlarıma attım ve geriye doğru savurdum.
"Harika."
"Şimdi ne yapacağız?" Tüm bakışlar bu sefer Warden'ı buldu.
"Bekleyeceğiz." Başımı onaylamazca salladım.
"Beklemek çok riskli. Nasıl bir şeye benziyordu?"
"Onu arayacak mıyız?" Wisper Wind'a omuz silktim.
"Akında daha iyi bir fikri olan çekinmeden sunabilir." Ve etraf sessizliğe gömüldü.
"Nasıl biri olduğunu bilmiyoruz. Adam kapüşonlu ile yüzünü gizlemiş." Sinirle ofladım bu sefer. Neden tek bir şey bile yolunda gitmiyordu?
"Tek çare beklemek gibi duruyor." Diye bu sefer konuşmaya yön vermeye çalışan Wisper oldu.
"Beklemek doğru değil." Diye mırıldansam da ben de gerçeğim farkındaydım.
"Şimdilik bekleyelim. Onu veya bir başka garipliği fark eden anında diğerlerini bulsun."
"Adamın peşinden gitsin ve onu ölümüne takip etsin." Diye Reaper'ı düzelttiğimde kimseden ses çıkmadı. Bunun üzerine herkesi evine dağıttım ve Reaper'a döndüm.
"Sen de git ve tetikte ol."
"Emrinize amade Leydi." Yanıma yaklaştı ve kendi ile tezatlaşarak çatının kenarına oturdu ardından yanındaki boşluğa iki kez elini vurdu ve oturmamı söyledi. İstediğini yapıp yanına oturdum.
"Bir dert bitiyor diğeri başlıyor."
"Bir anormallik var gibi hissediyorum." Beni onayladı.
"Yolunda gitmeyen bir şeyler var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN LEYDİSİ
Science FictionBir gece o adam geldi ve hayatım değişti. Aradan on üç sene geçti ve ben her şeye alıştım, sonra o çıktı karşıma ve hayatım alt üst oldu. Kendi karanlık dünyamda kaybettim kendimi... ... "O lanetli." ... Tüm bunların aslında bir başlangıç noktası...