( Sude'nin Anlatımıyla )
Herkesin gözü Bulut'un üzerindeyken o ise gözünü kırpmadan sönen sigara izmaritini sakince kenarı fırlattı.
"Nasıl?" dedi ardından Tuna'ya.
"Acıyor muymuş?"
Tuna derin nefesler almaya başladı, ancak duruşunu asla bozmadı.
"Acı.." acıdan konuşamıyordu ama devam etti.
"Acımadı." güldü.
Gerçekten güldü.
Bulut ise onun gülüşüne kahkaha atarak karşılık verdi. Ege onlara doğru yürümeye başladığında kısa bir süre için sendeledim. Sinirden titreyen dizlerim ayakta durmamı zorlaştırıyordu.
"Gel bakalım kuçu kuçu." dedi Ege'nin son derece eğlenen sesi.
Ve Tuna'nın sandalyesinin devrilişini duydum.
Onlara tekrar döndüğümde Ege Tuna'nın saçlarını kavramıştı.
"Böyle mi çıkardın onu o sahilden?" dedi saçlarını sıkı sıkı tutarken.
Bulut gözlerini sıkıca kapatıp açtıktan sonra kendine bir sigara daha yaktı.
"Seninle buraya öyle bir paspas atacağım ki, cilalı gibi parlayacak bütün zemin, bal dök yala olacak." dedi Ege.
Ardından Tuna'nın saçını tutmaya devam ederek ayağa kalktı ve yerleri onunla silmeye başladı.
Gerçekten yeri onun bedeniyle siliyor, paspas niyetine onu kullanıyordu.
Bir süre buna devam ettikten sonra aynı şekilde sandalyesine oturtup geri çekildi. Tuna ise ayakta durabilecek, oturabilecek gibi durmuyordu. Bayılacak gibiydi.
Beter olsun diye geçirdim içimden, gebersin dedim hatta.
( Bulut'un Anlatımıyla )
Hayatımda içimin hiç böyle öfkeyle dolduğunu hatırlamıyordum. Ne yaparsam yapayım sinirim asla geçmiyordu. Karşımdaki çocuğun acı çekmesi bana yetmiyordu. Kafamın içini susturamıyordum. Ege onu sandalyeye tekrar oturttuğunda kendinden geçmek üzereydi. Sude'ye sadece bir ufak bir bakış attım ve bu ona yetti. Bakışmamızın ardından Tuna'ya sert bir tokat daha patlattığında gözlerini açmasına yardım etmişti. Gülümsedim.
Elimdeki sigaradan bir kez daha çektim içime, sıra sanatımı konuşturmaya gelmişti. Ona doğru adımladığımda konuştu piç kurusu.
"Gelme." dedi bana yalvarır gibi.
Aklıma bir görüntü düştü o an.
Saçları rüzgarda uçuşan Elif.
Akın'la sahilde titreyerek konuşan, kendini suçlayan Elif.
Sakın durma dedim o an kendime.
Sakın acıma.
Ağzını tekrar açtığında sigarayı yanağının ortasına bastırmam bir olmuştu.
Bunu yaparken de hiç çekinmedim, hatta devam ettim.
Uraz'ın sesi geldi o an arkamdan.
"Uf yanık koktu."
Herkes güldü. Tuna hariç herkes.
Yüzüyle olan işim bittiğinde sigara izmaritimi tekrar kenarı salladım.
Yanağında açıkça belli olan O ve Ç harfine baktım gülerek, bence yakışmıştı. Sude yanıma gelip yumruğunu bana uzattığında karşılık verip yumruklarımızı tokuşturdum. Ege onu kolunun altına alırken Uraz'a döndü.