1.7

11.7K 759 138
                                    

Selam selam

Nasılsınız efenim?

Ayyy valla gram vaktim yoktu. Zar zor kıta kıt bu kadar yazabildim ama söz telafisi olacak. Hadiciyi okumalarrrrr

-------------

Hava karatmaya başlarken herkes yemeklerini yiyip çadırlarına çekilmişti. Biz bize ateşin etrafında kalmıştık. Alparslan da akşam üzeri yanımıza gelmişti.
Sessizlik hakimken mayışmıştım. Emir yüzünden yine uyuyamamıştım. Gözümü korkutmuştu.

Yana doğru devrilip kafamı Oğuz'un omzuna yasladım. "Uykun mu geldi?"kafamla hafifçe onayladım. "Abi kardeş gibisiniz ha çok benziyorsunuz"Alparslan'a gülümseyip Oğuz'a baktım. Bana göz kırpıp Alp'e döndü.

"Ablamla bile bu kadsr benzemiyoruz"onu onaylayarak "bende abilerimle."

"Yakışıyorsunuz ama"Zeynep'in dediği şeyle Emirle aynı anda öksürmeye başlamıştık. Bu kızın çenesini tutma gibi bir huyu yok muydu çok merak ediyordum. Hani bir sus. Hani her şey her yerde her zaman söylenmez ya hani.

Zeynep bakışlarımdan kaçıp Eren'e döndü. Eren ise elindeki telefon ile uğraşıyordu. "Eren?"

"Hı?"

"Telefonun çekiyor mu? Kiminle konuşuyorsun?"

"Beril yazmış"hızla doğrulup "ne demek telefonun çekiyor?!"

"Valla çekiyor."ekranı bana döndürdüğünde gerçektende çektiğini gördüm. "Beril kim?"diye sordu Şevval ortaya. Alparslan'ın kaşları çatıldı. Allahım yapma bunu bize aşk üçgeni aşk dörtgeni valla kaldıramam.

"Sen ne yapacaksın Şevval?"

"Emir'in kardeşi olan Beril mi diye düşündüm? Sonra ne alaka dedim."

"He evet o"dedi mesaj yazmaya devam ederken. Emir'in kaşları çatılırken diğer yanımdaki Eren'i dürtmeye çalıştım ama salak herif anlamıyordu.

"Ne demek benim kardeşim?"

"Bizimle kaldı ya. Numaramı almıştı yazmış. Bende cevap veriyorum"dedi kafasını telefondan kaldırmadan. "Ne diye yazmış sana?!"

"Anlamadım ki. Bir şeyler diyor"Emir'in kaşları biraz daha çatılırken hızla müdahele ederek "Eren tamam bırak telefonu. Şurda iki muhabbet ediyoruz"

"Yazıyor kız görüldü mü atayım?"

"Sonra cevap verirsin kapa"sesimdeki uyarıyı anlamış telefonu kapatmıştı. "Eee kalkmıyor muyuz?"

"Bencede kalkalım. Gitmemiz on iki olur"dedi Zeynep ayaklanırken. Oysaki ortamı sevmiştim. Güzeldi böyle.

"Birlikte kalkalım yolda ne olacağı belli olmaz" dedi bu seferde Emir ayaklandı. O ayaklanınca timdekilerde ayaklandı. Eren de kalkıp bana elini uzatmıştı. Elini tutarak kalktım.

"AAlpateşi söndürsene"

"Sen iste yeter gülüm"dedi Şevval'e doğru. Bu Şevvalden hoşlanıyorduuuu. Net açık ve daha da netti. Bildiğin Şevvalden hoşlanıyordu.

"Cıvıtma!"

"Cıvıtmıyorum. Sen dedin ben yaptım."

"İyi güzel aferin"Şevval hiçbir şey belli etmiyordu. Ya gerçekten hoşlanmıyordu ya da belli etmemek konusunda ustaydı. Gözlerimi kısmış onları izlerken arkamda birini hissetmemle hızla döndüm.

"Niye dibimdesin?"

"Neyi bekliyorsun?"

"Hiç"ilerleyecekken kolumdan tuttup hafifçe kendine çekti. Kalbim ağzıma kadar çıkarken yüzüme doğru eğildi. "Şef"

VATAN TARİFİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin