Selamlar iyi akşamlar efenim
Nasılsınız büyük ihtimalle herkes hasta
Olmayanları Allah korusun olanlara geçmiş olsun.Çok uzatmadan bölüm canolar.
Satır arası fikirleri belirtmeyi unutmayınnn
İyi okumalarrrrrr----------------
"burası neresi Emir?"
"bakalım neresiymiş burası?"kayalıkların dibine doğru gidip elinde bir deniz kabuğuyla döndü. "Hatırlaman çok zor biliyorum. Daha çok küçüktün."
"Anlamıyorum?"
'2001~
"Ya anne elimi tut!"kaybolma korkusuyla sımsıkı sarılmış annesini ceketine. Annesi ise elini tutmamakta ısrarcıydı. "Anne burası İstambul gibi mi? Yoksa burda ingilizce mi konuşuyorlar?"
"İzmir burası İzmir. Allahım bana niye böyle salak bir çocuk verdin aynı babası" biraz daha yürüdüklerinde kadın elinde ki adreste yazan isme baktı bir de karşısındaki dükkana.
Kız farklı bir yer görmenin heyecanıyla etrafa bakınıyordu. Bu zamana kadar hiç İstanbul dışına çıkmamıştıki nerden bilsin?
"Bekle iki dakika burda! Sakın içeri geleyim deme uslu çocuk ol!"kadın kızını kapıda bırakıp içeri girdiğinde Eslem öfleyerek kaldırıma oturdu. Karşısındaki deniz ise onu büyülüyordu.
Her zaman hayrandı Eslem Neva denizin maviliğine ama bu denizin maviliği daha başkaydı sanki.Onu daha da içine çeken türden.
"Oğuz annen kızacak! Emir gitmeyin ya! İzin almadık bak"
"Arkadaşlar benim annem yok o yüzden rahatım. Gidiyor muyuz gitmiyor muyuz?"Eslem deniz yerine yan dükkandan çıkan çocukları izlemeye koyuldu. Muhabbet ilgisini çekmişti.
"Oğuz annelerimiz kızar. Hadi bak dönelim."Oğuz oflyarak Emir'e baktı daha sonra elini omzuna koyup "yapacak bir şey yok devrem. İzin alırsak geliriz. Sen git bul hazineyi" Oğuz ve Alparslan birlikte uzaklaşırken Emir burukça baktı arkalarından. İlk defa annesi olsunda izin vermesin istemişti.
"İyi bende hazineyi kendim bulurum size de vermem!"Eslem Neva ayaklanıp mavi elbisesinin pilelerini düzeltti.
"Devrem"dedi deminki çocuktan duyduğu şeyle. İsmini devrem sanmıştı.
Emir kaşlarını çatarak "devrem mi? Sen benim devremim değilsin?"
"Adın devrem değil mi?"Emir kafasıyla reddetti. "Emir Asaf"
"Vaaay çok havalı bir isim"
"Seninki ne?"
"Eslem Neva Öztürk"
"Öz türk müsün gerçekten?"Eslem anlamasada kafasıyla onayladı. Soyadı öztürktü sonuçta.
"Sen niye seslendin bana?"
"Duyduğuma göre hazine bulmuşsun."
"Evet"
"Bemde duyduğum için bana da pay düşer"Emir hafifçe gülerek "yok öyle bir dünya!"
"Ama duydum. Eğer beni de götürmezsen herkese duyururum o zaman daha çok bölünür az altın kalır. Kabul müsün?"Emir oflayarak kabul etti. Eslem ise heyecanlanmıştı.
"Eee nerdeymiş bu hazine ne taraftan?"
"Şu karşı sahilde kayalıkların orda"
"Hadi gidelim"kaldırımdan indiklerinde Emir kıza elini uzattı. "elimi tut. Karşıdan karşıya geçebilmek için çok küçüksün" Eslem arabalardan korkarak Emir'in elini sıkıca kavradı.
![](https://img.wattpad.com/cover/346852198-288-k491927.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VATAN TARİFİ
Fiksi RemajaHer şeyin bir tarifi vardır aynı vatanın olduğu gibi. Peki Vatan sevgisi tarifli midir? Yoksa bu sevgiye bu yola kendini adamış askerlerin mücadelesinin tarifsizliği mi?