VATAN TARİFİ

1.6

Selaaaaaaaam

Nasılsınız efenimmmm?

Yetiştirdim ayol bölümü hemen ders çalışmaya kaçıyorum.

Beni ünlü yapsanıza üniversiteyle uğraşmayayım glskfldkfldkfkdfk

Neyse hadi uzatmadan gidin okuyun

--------------

"işteeee anlat anlat bitiremediğim kampımız. Valla uzun zaman oldu özlemişim"Eren etrafa bakınırken "beklediğimden büyükmüş"

"baya büyük"

"ay çocuklara bakın"Kenarda oynayan Fatma ve diğer çocukları gördüğümde gülümsedim. Hepsini çok özlemiştim. Kim bilir kaç gündür ne yiyip ne içiyorlardı?

"Eslem ablaaa!!!"Efe beni fark ettiği gibi koşmaya başlamıştı. Arkalarından diğerleri de koşarak üstüme geldiler. Gülerek eğildim ve kollarımı onlara doladım. "çok özledimm"

"bizde seni"hafiften ayrılıp gülümsedim. "Bakın sizi yeni birileriyle tanıştıracağım. Eren ve Zeynep benim en yakın arkadaşlarım. Sizinle tanışmak için geldiler." Eren eğilip Ahmet'in başını okşadı. "Selam gençler. Oyun mu oynuyordunuz?"

"Futbol oynayacaktık ama kızlar yüzünden yakan top oynamak zorunda kaldık."

"Ah ah bende çok yaşardım bu durumu sizi anlıyorum. Hadi futbol oynamak isteyenler gelsin bakalım."

"Eee o zaman bende kızların saçlarını tararım bir güzel. Öreriz. Bakım falan yaparız ister misiniz?"

"Eveeet!"

"Hadi gelin o zaman"kızlarda Zeynep'in peşine takılırken gülümseyerek meydana doğru ilerledim. Bazıları bana selam vermekten çekinirken bazılarının gözlerinden burda olduğum için mutlu olduklarını fark ettim. Şu zehir olayı bazılarında illa ki kötü bir etki bırakmıştı. Yapacak bir şey yoktu.

Çadıra girdiğimde çoğu erzağın yarılandığını gördüm. Bunlar iki gün anca götürürdü. Bir an önce yeni erzak gelmesi gerekiyordu.

Çadırdan çıkıp tellere doğru yaklaştım. İyi anlaştığım askerlerden birinden yardım isteğimi karargaha ulaştırmalarını istedim. Anında telsizi çıkartıp haber yollamışlardı.

Onlar hallederken bende geri dönüp akşam için olan yemekleri ayarlamıştım. Kazanlar kaynarken çoktan iki saatimiz geçmişti bile. Bizimkilere bakmak için geriye döndüm. Erenler dinlenmek adına bir yere çökmüştü. Zeynep ise kızların parmaklarına oje sürüyordu. Herkes halinden mutlu gözüküyordu. Bu beni de mutlu etmişti.

"Şef!"kapıya doğru döndüğümde Emir,Oğuz ve Barlas'ı gördüm. Arkalarından da Şevval belirdi. Daha sonra bir kaç asker arabanın arkasından indirdikleri erzak için yardıma gitmişlerdi.

Emir yanıma gelip "her şey yolunda mı?"

"Burda yolunda. Orda?"

"Yolunda."kafamla onayladım. Erzaklara bakmak için çadıra gidecekken kolumdan tuttu. Bir ona bir kolumdaki eline baktım. "Hastneden direkt buraya mı geldin? Yoksa uykunu alıp mı geldin?"

"Ne yapacaksın yüzbaşı sana ne?"

"Cevap vermeden kaçamayacağını çok net biliyorsun."

"Hastaneden direkt buraya geldim."kaşları çatıldı. "Hiç uyumadın?"

"Hayır uyumadım"

"Hiç uyumadın?"

"Uykum yoktu bende uyumadım. Hem sanane?"