》SiRAYET《

19.Nigah🌹

Niyet ettim bol bol yorum okumaya😅 ndkdk😁🤭

Geçen bölüme gelen 20 yorum hatrına hemen bölümü yazmak istedim ve paylaştım.🤭

Akın güçlü kollarıyla çayları doldururken Feyza herkesin önüne katılan çayları dağıtıyordu. "Aldığım elbise sana çok yakışmış Gülistan. Mutlulukla giy." Kısık sesle duyduğu sözlerden sonra Feyza utanarak kızardı. Ömer Bey'in hediyesini Akın seçmişti ve bu nedense kendisine hoş bir jest gibi gelmişti. Abisinden ve babasından sonra ilk hediye aldığı kişi Akın'dı.

Elbisenin eteklerini avuç icinde sıkarken kısıkca "Çok güzel elbise." Dedi. Kaçar gibi çayları dağıtmaya gülümseyerek devam etti. Kendisine saldıracak gibi bakan anne ve ablasını yok saydı, yüzündeki gülümsemeyi kendisine söz verdiği gibi hiç bozmadı. Çevrelerinde hizmet için dönen evlatlarına bakan babalar ve Fatma Hanım'ın aklından tek düşünce geçiyordu. Çok yakışıyorlardı.

Akın ekmek ve simitleri tabaklara birer parça koyarken Feyza diğer yiyecekleri servis ediyordu. Birbirlerini fark etmeyip çarpıştıkları an gülüştüler. Funda bunu görünce kıpkırmızı kesildi. Yerinde kurtlu gibi kıpırdaşıp ayağa kalktı. Yardım etme bahanesiyle Akın'ın çevresinde sümük böceği gibi uyuz uyuz dolanıp durmaya başladı.

Aylin Hanım için fırsat ayağına gelmişti. Bu yüzden açtı ağzını yumdu gözünü. Fatma Hanım'daki soğukluğu hesaba katmadan döküverdi eteğindeki taşları. "Fatma ahiretliğim baksana ne de güzel yakıştılar. Hep hayalimizdi ikisinin bir yuva kurması baksana şunlara." Diyerek iç geçirdi.

Mehmet Bey köpürdü. Asıl oğlan tarafı kız peşinde koşmaz mıydı? Neydi bu kendini bilmezlik? Ulu orta hayırlı işler böylece ortalığa mı saçılırdı? Bir adabı vardı her şeyin.

Hem kızına iyilik ederken ne kadar komik duruma düştüklerinin farkında bile değildi ana kız. Akın'ın gönlünü hesaba katmadan kızına umut vermekte ne demekti? Aylin'i hiçbir zaman anlayamayacaktı. Karısının kendisini hiç anlamak istemediği gibi. Zorla samanlık seyran mı olurdu?

Hoş kendi yaptığı çok mu akıllıcaydı sanki? Feyza'nın Akın'ın gözlerine bakamayışı, kaçışını ve utanışını yanlış yorumluyorsa ne olacaktı? Kuyuya bir taş atmıştı ama o taş dibi bir türlü bulamıyordu.

Fatma Hanım içten içe bu hareketi bekliyordu beklemesine fakat boş bulundu. Bir an ne söyleyeceğini kafasında toparlayamadı. Masaya bırakılan bomba kalplerde patlayacaktı neredeyse.

Aynı sırada oturdukları için Akın'ı tam göremeyen Funda, ona göz süzebilmek ve cilve yapabilmek için masanın üzerine iyice eğildi. Tam kalbinin sahibini göreceği sırada Ferit, haşlanmış yumurtalara uzanıp göz bağını kesti.

Eğilerek çoğunu tabağına boşalttığı yumurtaları iştahla yemeye koyuldu. Filmin devamını merak ederken bıyık altı hafiften sırıtıyordu. Funda tarafından atılan çimdikle kafasını kaldırmadan kardeşine uyuz uyuz baktı. Funda kederinden ölecekti.

Akın olduğu yerde taş kesilirken keşke kaçıp gidebilsem diye sokağa açılan kapıya bakıyordu. Kurbanlık koyun gibi babaların bu isteği onaylamamasının duasını ediyor hırsla salladığı dizleri Feyza'nın dizlerine çarpıyordu.

Feyza ağzındaki peynir parçasını, yemeye çalışırken annesinin bu hamlesi ile şok oldu. Annesi için bile bu atak çok fazlaydı. Korkuyla babasına bakarken dizine çarpan dizi fark etmiyordu. Ki beklediği tepki masanın tam ortasına yıldırım gibi düştü.

"Aylin!" İlk şoku atlattıktan sonra masaya şiddetle inen yumruk yarıya düşmüş çay bardaklarını şangur şungur sarstı. "Senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?"