》SiRAYET《

20.Hicap 🥀

Akın henüz kendisine tam anlamıyla itiraf edememiş olsa da üstünden çok ağır bir yük kalkmıştı. Bu sebepten mi bilinmez gül bahçesine giden yolları arşınlamak için fırsat kollamaya başladı. Umudunu, yenice toprak anadan doğmuş fidanı hevesle can suyunu verip büyümesini bekler gibi besliyordu . Bir yanı hala "Dur lan sakin, pişmemiş aşa heves etme ağzının tadı bozulmasın..." Derken beklentileri söz dinlemiyordu.

Kahvaltıyı bitirip sadece çay içilen masada beylerin iş durumları konuşulmaya başlandı. Funda annesine surat asıp duruyordu. Bahçe kapısından bir bir giren komşularla birlikte sofra eski neşesine kavuştu. Çay, kahve ve şeker ikramı için Feyza her ayağa kalktığında babası Funda'ya kaş göz yaptığı için Feyza'ya bir iş kalmadı.

İlk ziyarete gelen ayaklı gazete Hörü ve sessiz eşiydi. Ne var canım? Kadın olan biteni merak ediyordu haliyle. Bekir olayından hemen sonra bayram hazırlığı derken Akın ve Feyza ikilisi araya kaynamış çok konuşulmamıştı. Hörü'ye yeni çorba malzemesi lazımdı ki mahalleyi kaynatsın.

Akın ve Ferit gelenler için evlerden plastik sandalyeleri çizdiler masaya yakın bir şekilde. Hörü masada oturanları en iyi görebileceği şekilde konumlandı. Mesela Akın ve Feyza'nın yanyana oturması kaçmadı gözünden.

Bir şekilde konuyu eşmek istiyordu ama adamların iş, siyaset ve ekonomi konuşmasından araya giremiyordu bir türlü. Ha birde nerede o eski bayramlar, muhabbetinden sonra anılar da yad edilince gerim gerim gerildi.

Akın artık bir şekilde harekete geçmek istiyordu. Ferit'le kendisinin arasında oturan kıza daha da yakınlaştı. Ferit fark etse de onun için zor olduğu halde görmemezlikten gelmeyi tercih etti. Hele Hörü Teyze buradayken ona seyirlik sahne vermeleri gerekiyordu. Üstelik söylediklerinin destekli olması lazımdı.

Akın çok doymasına rağmen masanın ortasına konulmuş sigara böreği tabağına uzandı. Fakat uzanırken Feyza'ya belinin ardından masanın oturma yerine elini koydu. Ferit ve Feyza'nın arasında oturma yerine tutunan Akın'ın eline Ferit göz ucuyla baktı. Diğer eliyle de tabağa uzanan ve kardeşinin üstüne omzuyla yaslanan Akın'la tüyleri diken diken oldu.

Tamam dedik de bu kadar da değil canım diye içinden söylenirken Akın'ın elinin üstünü sertçe çimdirdi. Akın bıyık altı sırıtıp Ferit'e göz kırptı. Olabildiğince uzanma işinin zamanını uzatıyordu. Feyza ise abisiyle Akın Abi'sinin arasında otururken omzuna binen ağırlıkla yan tarafına baktı. Bakmaz olaydı. Yürüyen karizma Akın tam o sırada abisine göz kırpıyordu. Üzerine giydiği bayramlıklara gözü kaymış bulundu.

Kollarının çevresinde kemere benzer şeritler Fatma Teyze'sinin özenle ütüledigi beyaz gömlekle film artislerine benziyordu. Altındaki siyah kumaş pantolonuna sardığı siyah kemerle kollarındaki şeritler çok uyumluydu. Kendisine bakıyordu Akın Abi'si. Bir an içi cız etti. En güzel yaşlarının annesinin ayrıcalıklı kini yüzünden tadını güzel giyinerek çıkaramıyordu.

Öksürük sesiyle boğulacak gibi olan Akın Abi'sine kendi su bardağını telaşla uzattı. Ferit Abi'siyle didişip durduklarını fark etti. Elinin üzerinden bardak tutularak Akın'ın dudaklarına gitti. Şok oldu sanki suyu Feyza içiriyormuş gibi bir görüntü oluşmuştu. Elini çekmek aklına gelene dek Akın onu çoktan serbest bırakmıştı. Hala boğazına takılan börekten dolayı küçük küçük öksüren Akın'a abisi tarafından acımasız bir yardım geldi.

Abisi oturduğu yerden Feyza'nın üzerinden Akın'ın sırtına ciğerlerini sökecekmişçesine serçe pat pat vuruyordu. "Boğaz yoluna geberip gideceksin hayvan herif!" Derken daha hıçnla vurmasına göz devirdikten sonra abisini durdurmak için küçük ellerini kaldırdı. "Abi yeter! Boğazına takılandan değil ama senin yumruklarından ölecek bırak!"