Selamun Aleyküm ciğerlerim.
Ben sabırsız bir insan olduğumdan bekleyemedim ve bu kurgunun iki bölümünü bu akşam salıyorum
Daha sonra ise pazardan pazara atacağız inşAllah.Şimdi başlamadan şu açıklamayı yapalım sonradan uğraşmak durumunda kalmayayım.
Evet kitap islam içerikli din boyutunda yazılmış bir kitap olacak ama bu bir kurgu ve kurgunun bir yerde ilerlemesi için tamamen dini yansıtamıyorum. Yani her şeyi dini boyutta değil. Dine uygun yaşamaya çalışıp hataları olan insanlar gibi düşünün ve eleştirirken bunu öne alırsak sevinirim.
Kitap veya kurgu sizi bir şeylere teşvik edebilir ama dini öğrenmek için kitaptan örnek almamanız gerektiğini şimdiden söyleyeyim. Kitap dini anlatan dini kurallarını hükmeden bir kitap değil.
Önceki kitaplarımda yaşadığım için böyle bir açıklama gereği duydum. O zaman bismillah diyerek başlayın iyi okumalarrrrr
----------
-5 yıl önce-
Yazar'dan
Son kolilerde bagaja yüklenmişti. Artık son şey ailenin toparlanıp arabaya binmesiydi.
Konağın balkonundan izleyen çalışanlar buruktu. Sanki Urfa da buruktu onların gidişine. Herkeste bir duygusallık,herkeste bir hüzün vardı. Yıllardır yaşadıkları toprakları bırakıp uzak memlekete gidiyorlardı. Üzülmemek elde değildi.
Henüz on sekiz yaşının başlarında olan kız oturduğu yerden kalkıp taşıma kamyonlarının orda ki babasının yanına ilerledi. "baba?"
"söyle"babasının yorgun gözlerine baktıkça üzülüyordu kız. Onun bu kadar bitkin olması durumuna hiç dayanamıyordu. "biraz otur dinlen"babası reddedip etrafa bakındı. "abin nerde?"
"hangisi?"kızın anlık boşluğuna gelip sorduğu soru babasının yüzündeki donukluğa sebebiyet vermişti. İkisi de sessizliğe bürünüp ayaklarının altındaki çimleri izlediler.
"affola baba. Hala alışamadım"gözünden süzülen yaşı babası görmeden hızla sildi. "git abini bul hemen"
"Hemen"dedi ve hızla konağın içinde dolaşmaya başladı. Abisi konakta olsa belki bulabilirdi ama Ahmet çoktan çıkmış Urfa'nın ıssız köşelerindeki çeşmenin başında sevgilisini bekliyordu. Yarım saat önce konuşmuştu. Evden çıkmak için izin alacaktı ama hala gelememişti. Haber de vermemişti. Genç her geçen saniye meraklanıyordu. Zaten veda edeceği için buruktu.
Yol boyu volta atmaya devam ederken karşıdan gelen sevgilisini görmesiyle duraksadı. Kız koşarak geldi ve Ahmet'in boynuna atladı. "nerdesin be dilemın?"
"hiç sorma zor kaçtım evden"hafifçe geri çekildi ama Ahmet beline doladığı kolları çekmemişti. Kız dolu gözlerle sevgilisine baktı. "gerçekten gidiyorsunuz ha dilemın?"
"bir ben değil içimde gidiyor. Nasıl ayrılacağım ben senden?"gencin bu sözleri kızın yaşlarının yanağına düşmesine sebep oldu. "aaa ağla diye mi dedim? Ağlama gülüm ağlama. Elbet kavuşuruz sonsuz değil ya"
"ama özlerimki"
"kaçırayım seni"kız gözlerini büyütüp karşısındaki gence baktı. "ne diyorsun?!"
"kaçırayım seni"
"aşkımızı yaşayamadan ölelim istiyorsun herhalde!"Ahmet hafifçe gülerek kızın yanağındaki yaşın üzerinden öptü. "tövbe de tövbe geleceğim isteyeceğim daha seni"bu kızın yüzünü gülümsetmişti. Onun gülümsemesi Ahmet'in de huzur bulmasına sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH-U REVAN (berdel)
Fiksi Remaja"Hep kaderimin akını diledim Allahtan. Namazlardan sonra oturur uzun uzun dua ederdim. "Allah'ım benim için en hayırlısı kimse onu yaz kaderime" Kaderimin beni hep normal yollarla bulacağını düşünürdüm. Ta ki gün gelip töreme ait berdelle yüzleşen...