II

21.5K 1K 332
                                    

Selamun Aleyküm

Hoşgeldiniz sefa getirdiniz efenim
Umarım ilk bölümü beğenmişsinizdir ve bu beğeni sizleri buraya getirmiştir ve yine umarım bu bölümü de beğenirsiniz.

Çok uzatamdan iyi okumalarrrrr

----------

Elimi kalbimin üzerine koyup biraz da olsa sakinleştirmeye çalıştım. Sanki olacakmış gibi.

"Berfin'i getirin!"gözlerimi yumup derin bir nefes aldım.

Erdem ağanın seslenişiyle hepsi balkona çıkmıştı. Berfin ürkekçe indi merdivenleri.

"Olmaz! Bir evlat kaybı daha yapamam! Bu yola bir evlat feda etmem bir kere daha olmaz! Beni vurun daha iyi!"babamın laflarıyla annem bir kere daha yere yığıldığında Halam yüzünü tokatlamaya başlamıştı.

Aklımı yitirecektim. Hiçbir çözüm yoktu aklıma gelmiyordu bulamıyordum.

"Saçmalama Kenan!"büyük amcam müdahele ederken aklıma gelen son çareyle merdivenlerden aşağıya indim. İndim ama nasıl indiğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

Silahın önüne doğru atılıp avcumla ucunu kavradım. İzleyenleri şoka sokmuştu bu eylemim ama dışarıdan gelen hiçbir tepkiye açık değildim şu an."Davacı olurum! Hapislerde sürünürsün! İndir silahını!"

"Bunları okutuyorsunuz sonra uğraş dur!"yüzüme bir tokat yiyecekken babam araya girerek Erdem ağanın bileğini kavradı.

"Kızıma dokunamazsın!"

"İstanbullar size hiç yaramamış! Hale bak. Kendi törenizi inkar eder olmuşsunuz bir de size kız vermemi istediniz!" Babam beni arkasına doğru çekerken her geçen saniye umudum azalıyordu. Bir şeyleri kaybetmiş gibi hissediyordum.

"Vuracaksan vur artık!"

"Hayır!"diye atıldım tekrardan. Yine bakışlar bana döndü. "Benim planımdı hepsi. Hepsini ben planladım."

"Ne?" Daha ne kadar acınacak hale düşerdim hiçbir fikrim yoktu. "B-berdel için. Berdel olsun diye abimi zorladım.  Ondan yaptım"

"Kızı-"

"Kusura bakma baba. Ben zorladım abimi"kendi söylediğime kendim bile inanmazken hiç kimsede bana inanmış bir ifade bulamamıştım. O kadar çaresiz o kadar acınası bir haldeydim ki ne yapacağımı bilmediğim bir durumun içine düşmüştüm. Hangi sokağa girsem çıkmaz,hangi kuyuya atlasam dipsiz çıkıyordu.

"Yalan söyleme!"kükreyen abime baktım. Gözyaşlarım yanaklarımı sağanak gibi ıslatıyordu. "Yalan söyleme Roza! Ölürüm daha iyi!"

"Abi"

"Vuracaksan vur!"

"Abi hayır"silahın emniyetini açtığında içimi daha büyük bir korku doldurdu. O sesi duymaya hazır değildim. Birini kaybetmişken bir diğer abimi kaybetmeye hazır değildim.

Ellerimi kulaklarıma sıkıca bastırdım. Duymak istemiyordum. Hiç istemiyordum.

"Berdel!"gözlerimi ve kulaklarımı açıp amcama baktım. "Berdel olsun. Berdel yapalım. Kimse ölmesin"

"Hayatta olmaz!" Babamın itirazıyla amcamın gerilen yüzü biraz daha gerildi. Omuzlarını dikleştirip çenesini kaldırarak"Kenan bir sus sen! En büyük bensem! Benim sözüm geçecek!"

"Kızım-"

"Bir oğlunu kan davası uğruna kaybettin. Bırakta bir tanesi nefes alsın bari! Kabul müdür Erdem ağa?"Erdem ağa duraksayıp hanımına doğru baktı. Sultan hanımda perişan olmuştu. Evlattı bu kim kıyabilirdi evladına? O da istemezdi kaybetmek.

RUH-U REVAN (berdel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin