XXII

10.1K 557 172
                                        

Selamun Aleyküm fırfırlarım

Nasılsınız? İyisinizdir inşallah.

Valla bölüm yazma yetilerimi kaybetmişim. Öyle zor tamamladım ki hiç bu kadar zorlanmamıştım.

Uzatmadan iyi okumalarrrrrr

----------------------

Yemeklerimizi bitirip biraz dinlenmek adına arkamıza yaslanmışken Baran ayaklanıp benim olduğum tarafa doğru geldi.  Hemen arkamda bir şeye bastığında ortamda bir müzik çalmaya başlamıştı. Ben anlamaya çalışarak Baran'a bakıyırdum.

"Sezen Aksu-kutlama sanırım duygularımı ifade edebilecek bir şarkı. Bu şarkı da dansıma eşlik eder misin?" Gözlerim kocaman açılırken o da elini bana doğru uzatmıştı.

"Baran "dedim gülerek.

"Düğün de yüzüme bile bakamadın. Belki de bu şarkının ilk dans şarkımız olduğunu bile fark etmedin. Şimdi bu anı özelleştirir misin?" Şaşkınlığım bedenime iyice yayılırken elini tutarak beni kaldırmasına izin verdim. 

Hemen mumların arasına karıştığımızda bir eli avcumu kavramış diğer eli belime narince yerleşmişti. Evet düğünümüzde hiçbir olayın farkında değildim. Uzun bir geceydi ama ne olmuş ne bitmiş bir gram anı yoktu hafızamda. O kadar endişeli ve korkaktım ki anın tadını çıkaramamıştım. Şu an bu halde olacağımızı bilsem o anı öyle doya doya yaşardım  bir daha asla unutamadığım bir gece haline gelirdi. 

"Ruhum"

"Hm?"dedim gözlerinin içine bakarak. Gözleri gözlerime değdi an kalbim öyle bir çarpmaya başlamıştı ki derin bir iç çekme gereksiniminde bulundum. Bu halim hoşuna gidiyormuşçasına gülümsedi.

"Ruhum"dedi bir kez daha. Evet ruhun. Senle bir olmuş bir ruh var karşında Baran Yiğitoğlu. Senin olmuş bir ruh. Senin kalacak bir ruh. 

Daha fazla göz göze durursak ikimiz içinde zararlı olacaktı. Yavaşça yaklaşıp alnımı göğsüne dayadım. Boy farkımızdan dolayı alnım tam göğsüne geliyordu. İkimizde nefes alışverişlerimiz ve kalp atışlarımız eşliğinde sessizce dansımızı tamamladık. Düğünü saymazsak ilk dansımdı ki sevdiğim adamla gerçekten ilk dansım oluyordu. Normalde romantik şeyler büyülü gelmezdi ama içinde Baran olduğu için bu an öyle büyülüydü ki iç çekişlerim ortama daha da hakimdi. Nefes aldıkça kokusunu alıyordum ve daha çok içime çekmek istediğimden daha fazla nefes almaya çalışıyordum. 

"niye sessizsin?"

"yüreğimi dinlendiriyorum"dedim. Görmese de gülümsediğini hissediyordum. Neden nasıl oluyordu bilmiyorum ama olaylar karşısında ki vereceği tepkileri sanırım artık ezberlemiştim. 

Omuzlarımdan tutarak beni hafifçe geriye ittiğinde ona baktım. Gözleri önce yüzümde dolaşıp son durak gözlerimde durdu. Çenemi baş parmağı altta olacak şekilde işaret parmağı yardımıyla tuttu. O kadar hafif tutuyordu ki parmaklarının varlığı bir tüy gibiydi. 

"Nasıl bir lütufsun sen?"hiçbir şey diyemeyip sadece gözlerine bakıyordum. "Nasıl ki sana ne kadar şükretsem az etmişim de elimden kayıp gidecekmişsin gibi geliyor? Seni nasıl bu kadar seviyorum? Nasıl oluyor da bu sevgi sanki aşırı fazla da Allah beni bu sevgiyle sınayacakmış gibi geliyor? Nasıl?"her bir soru işaretinden sonra yüzümdeki gülümseme daha da büyüdü. 

"Nasıl Rozam nasıl bana bir cevap ver nasıl?"yine derin bir nefes çektim içime. "Kader ruhum"dedim onun gibi. "bu tesadüf değil. Kader. Bir nedeni bir nasılı yok. Allah bizi birbirimize yazdı. Bizim sevgimizde bir ibadet"bu sefer gülümseyen oydu ama gözlerindeki derinlik asla kaybolmuyordu. 

RUH-U REVAN (berdel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin