XXVI

6K 421 90
                                    


Selamun aleyküm fırfırlarım.

İyisinizdir diye umuyorum.

Final etabına bir bir yaklaşıyoruz ve bu hamilelik dönemlerinde böyle bir kaç ay atlaması şeklinde devam edeceğiz bu bölümden sonra. Umarım sağ salim finale ulaşırız.

O zaman iyi okumalarrrr

----------

"Ahmet üşüdüm ben"abim hiç düşünmeden üzerindeki ceketini çıkarıp Berfin'e sardı. Onları gülümseyerek izlerken Baran atılıp "şal söyleriz şimdi abicim."

"Ben iyiyim şu an da Ahmet sen üşüme böyle"

"Yok iyiyim ben üşümem"ben hala gelecek çayı bekliyordum. Aşırı ama aşırı camım çekmişti. Çok açıkta olsa o çayı içmem lazımdı. 

Baran titreyen bacağıma avcuyla bastırıp "noldu?"

"Bir şey olmadı çok çay istedim. Çok ama"Baran garsonların olduğu tarafa doğrı dönüp bir tanesine el kaldırdı. Garson koşarak yanımıza geldiğinde Baran "bizim çay ne oldu abicim?"

"Hazırlıyorlar abi"

"Acele olsun biraz."

"Tabi iletirim abi"

"Eyvallah"çocuk uzaklaşırken hemen karşımda oturan abimle göz göze gelmiştik. Gözlerini kısarak bana baktığında masum masum gözlerimi kırpıştırdım. O ise hala bana şüpheli bakıyordu.

"Ya abi ne oldu neden öyle bakıyorsun?"

"Değişik bir hava seziyorum sende. Bir farklılık var"gözlerimi belerterek abime baktığımda yüzümü inceliyordu. Nasıl anlayabilirdi ki farklılık olduğunu? 

"Sal kızı ya. Ne farklılık olacak?" Abim karısını dinleyip beni saldığında Baran'ın omzuna doğru yattım. 

"Aç mısın? Söyleyeyim mi bir şeyler?"

"Iı aç değilim"benden sonra Berfin'e döndü. "Sen abicim aç mısın?"

"Yok abi."çayımızı getiren garsonu gördüğüm gibi doğruldum. "Çay geldi" garson çaydanlığı ve bardakları bıraktı.

"Abi tavla vereyim mi?" Baran reddedeceği sırada atılıp "getir getir"garson onaylayıp giderken ikisini kaynaştırma açısından "abim çok iyi oynar. Bakalım hanginiz kazanacaksınız?"ikiside cevap vermeksizin dururken garson tavlayı getirmişti.

"Hadi hadi. Oynayın. Beni mi kıracaksınız?"kırılmam konusu olduğunda Baran beklemeden tavlayı açtı.

"Atarız bir el"abime hafifçe baktığımda benden bakışlarını kaçırarak tavlaya yaklaşmak için oturduğu koltukta öne doğru kaydı.

"Yeneceğim zaten"Baran kaşlarını kaldırarak abime bakarken abim taşları dizmeye başlamıştı.

"Benimle hiç oynamadığın için yeneceğini düşünüyorsun" Berfin ile göz göze geldiğimizde ikimizde birbirimize gülümsedik. Bu ikilinin aralarındaki buzları eritmemiz lazımdı. Daha sık görüşmeli daha sık vakit geçirmeliydim ama ikisinin arasındaki buzlar bizide geriyordu. Kardeş kardeşe vakit geçiremiyorduk ailelerimiz ile. Daha abimleri oturmaya bile çağıramamıştım. Baran çağırma dememişti ama aralarındaki soğukluk istemsiz ortamı geriyordu. Umarım şu an bu gerginliği bir nebze olsun dindirmek istemiştim. 

"Bende çayları dökeyim"abimler taşları tam tamına dizerken Berfin çaydanlığı kavrayıp önümüze gelen bardaklara dem koymaya başladı. Üçüne doldurup bir tanesi kaldığında "ben baya açık istiyorum ama çok açık olsun."Berfin gözlerini kırpıştırarak bana baktıktan sonra dudakları hafifçe aralanmıştı ama daha sonra çekingen bir tavırla söyleyeceği şeyi geri yuttu.

RUH-U REVAN (berdel)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin