BÖLÜM 10

816 164 56
                                    







Mustafa Ali, yemeğin kalanında Aybüke'nin gözlerini denk getirememişti bir daha. Arada Begüm'e ters bakışlar atıp onun da yemeğini zehir etmekten geri kalmamıştı.
Begüm ise hala arkadaşının eski konular yüzünden neden bu kadar öfkelendiğini düşünüyordu. Aybüke'nin düşen yüzüne ise anlam veremiyordu.

"Kürşadlar. Çok karnınızı doyurmayın. Gollerimize de yer kalsın."

Bozkurtlar Timi ellerinde tabldotlar ile masanın etrafından geçerken bir yandan da psikolojik baskı kuruyorlardı.

"Samicim. Operasyon sana baya şey katmış belli ki. Mesela espri yeteneğin gelişmiş. Ne kadar komiksin bu akşam."

Üsteğmen Sami pişkince sırıttı Fırat'a.

"Ben her zaman komiğim de siz yenilgi alırken espiri yapmak beni bile üzer."

" Bu akşam siz üzüntüden çimleri kemirirken espiri yapmak beni hiç üzmeyecek emin olabilirsin."

Taha yerinde keyifle yayılırken Üsteğmen Sami'nin sadece gülüşü kalmıştı suratında. Tim olarak yanlarından ayrıldıklarında Kürşadlar iyice gaza gelmişti bu ziyaretle.

"Bir kişi eksiğiz ama bakalım. Sonumuz hayrolsun. O kadar da caka sattık."

Taha sıkıntı ile sinekkaydı traşı olan çenesini kaşıdı.

"Hayır. Sayımız tam. Begüm'ü Sinan'ın yerine defansa çekiyoruz."

"Kale de kim duracak kardeşim? Zerda mı? Yani komutanım?"

Taha bir an kışlanın yemekhanesinde olduklarını hatırlamıştı.

"Aybüş ne güne duruyor? Değil mi Aybüş?"

Aybüke önce kendisinden bahsedildiğini fark edip düşüncelerinden ayrıldı. Daha sonra ise Korkut'un hiç hoşlanmadığı o kısaltmasına surat ekşitti.

"Aybüş mü kaldı Korkut Allah aşkına?"

"Sen koca kışlada Korkunç Korkut diye dolanıyordun ama? Hem mızmızlanma. Seni bugün kaleye geçiriyorum. Bakalım hamlamış mısın?"

Aybüke bisepslerini gösterdi. Kollarındaki kaslar bütün timin dikkatini çektiğinde gururla gülümsedi.

"Pilates sağolsun. Asla hamlamam."

"Komutanım. Pilates yapan kaleci ile rezil olacağız bu akşam. Ne olur komutanım, Zerda bile gelebilir şu an?"

Aybüke ters ters baktı Taha'ya. "Hep bir cinsiyetçilik. Hep bir önyargı. Bence fazla erken konuşuyorsun Taha."

Taha ellerini kaldırdı.
"Ben cümlemde tek bir bir cinsiyetçi ibare göremiyorum."

Aybüke gülümseyerek ayaklandı. Mustafa Ali ile ilgili duyduğu bilgiyi sinidirememiş olmanın da verdiği enerji ile komut verdi.

"Ben sana bunun cevabını sahada vermek isterim. Hadi kalkın bakalım Kürşadlar."

Masadaki herkes Aybüke'nin bu ani çıkışına garip garip bakmaya başladığında Aybüke bir süre mahçup olmuştu. Sonra yemeği bitmemiş olan Çağatay'a bakıp mahcubiyetini katlayarak geri yerine oturdu.

"Heyecanlandım Çağatay. Afedersin."

Çağatay yanakları dolu bir şekilde gülümseyip önemli olmadığını işaret ediyordu.

DİVANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin