BÖLÜM 6

1.2K 199 116
                                    



"Bana öfkeli misin?"

Kendisine yöneltilen soru ile önündeki yemeği bırakıp bakışlarını ustasına kaldırdı.

"Evet desem ne değişecek? Hayır desem ne değişecek?"

Ustası silahını temizlerken yarım ağızla gülümsedi.

"Yemeğini bitir Divane. Bu aralar ergenliğinden dolayı daha çok güce ihtiyac..."

"Benim bir adım var! Bana Divane deyip durma!"

Önündeki yemeği öfke ile yere fırlattığında daha sonra masanın örtüsünü hızla çekip masanın üstündekileri devirdi. Girdiği kimlik bunalımı onu daha da öfkelendiriyordu. Elleri ile kafasına vurmaya başladı. Beyninin alev aldığını hissediyordu.

"Eski hayatın bitti. Sana Divane demezsem ne için burada olduğunu unutursun. Sen artık busun. Yoksa devletin için çalışmak istemiyor musun?"

Ağzından öfke dolu bir hırıltı çıktığında ustasına doğru koşup gelişi güzel saldırmaya başladı. Öğrendiği bütün teknikler aklından silinmiş, bir acemi gibi dövüştüğünde ustası küçük bir manevra ile yere fırlatmıştı onu. Kalkacağı sırada ayağı ile sırtına basıp kalkmasını engellemişti.

"Divane. Seni öyle yetiştirdim ki. Seni artık ben bile yok edemem. Ama, ama bu öfke seni yok eder. Bu nefret seni yok eder. Şimdi çocuk gibi nazlanmayı kes ve bir savaşçı gibi dövüş benimle."

Divane elleri ile yerden destek alıp kalkacağı sırada sırtındaki ayak tekrar onu yere düşürmüştü. Tekrar kalkmaya çalıştığında bir kere daha yeri boylamıştı. Öfkesine yenik düştükçe sırtındaki yükten kurtulamıyordu.

"Benimle kavga etme Divane. Dövüş benimle."

Divane derin bir nefes bıraktı. Ustasının öğrettiği tekniklerle kurtulup ustasını alt etmişti birkaç saniyede.

"Unuttuğun bir şey var usta. Savaşçı da olsam hala çocuğum. Kavga etmeden dövüşmeyi öğrenemem."

Bir alkış sesi koptuğunda ikisi de kapıya baktı. Başkan gelmişti. Arada Divane'yi ziyaret ediyordu. Divane'ye zihin parçalayan bilmeceler sorup onu her defasında farklı testlere tabi tutuyordu.

"Ben de bugün buraya sen kimsin sorusunu sormaya gelmiştim. Ancak sen daha sorumu sormadan cevapladın beni."

Ustası ayaklanıp gelmiş olan Başkan'ı karşıladı. Az önceki hengameden dolayı ona oturabileceği bir yer açarken kendisi de bıkkınlıkla o boşalmış yerlerden birine oturdu.

"Divane'nin test sonucu geldi. Her zamanki dahi çıktı. Keşke gizlenmek zorunda kalmasaydın da şu zekânı tüm dünya görseydi. Değil mi Divane? İstemez miydin tanınmak, gizli olmayan bir hayat yaşamak?"

Divane bir sandalye çekip başkanın tam karşısına oturdu. Yüzünde alaycı bir gülümseme vardı.

"Sen bir katilsin Başkan. Duydun mu? Sen tam bir psikopatsın. Ben sadece yaşamak istiyorum. Gerçek bir çocuk gibi yaşamak istiyorum.''

Başkan ve Ustası birbirlerine baktı. Ayaklanıp herkesten gizli olan ahşap evin tam ortasında keyifle yürümeye başladı. Bir eli takımının cebindeyken kendisine baş kaldıran çocuğu süzüyordu. Kendisine biraz sonra öğrettiği tekniklerle onu öldürecekmiş gibi bakan çocuğu süzüyordu.

DİVANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin