BÖLÜM 22

232 62 21
                                    


Keyifli okumalar...
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum ❤️ ❤️


Oy ve yorumlarınızı bekliyorum ❤️ ❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


( Ben ve Korkut bunları hak etmedik..)

.
.
.
.

Tam bir saat olmuştu doktor gelip Begüm hakkında haber vereli. Herkes olabildiğince üzgündü. Artan kederle beraber zamanın ilerleme hızı ters orantılıydı. Zaman geçmek bilmezken bunu en ince hisseden sadece Korkut'tu. Kim Begüm'ü çok sevdiğini iddia etse bile Korkut'un sevgisi ile kıyaslanmaya bile hükümleri yoktu.

Ne Aybüke tek arkadaşını, ne de Çağatay kız arkadaşını Korkut'un sevdiğinden fazla sevebilirdi. Kendisi bunun inkarı ile yaşasa kocaman bir kalbi vardı. Bu kadar sevgiyi taşıyabilecek kadar büyüktü kalbi. Ve bu kalbin büyüklüğünü sadece bir kişi görebilmişti.

"Kalbi durdu dediler. Yetişmeseydiniz her şey daha farklı olacaktı dediler. Bana gelip öldü diyecektiler. Begüm'ün öldü. Seni sevemeden öldü diyeceklerdi.''

O an bir kalp daha durmuştu. Ama peşinden ağıt yakacak hiç kimse yoktu. Bir kere daha Korkut'un Begüm'ü ne kadar sevdiğini dinlerken kalbi durmuştu Süeda'nın o hastanenin bahçesinde. O da ağıt niyetine bir sigara yakmıştı.

Ağlayacak hali yoktu. Korkut yanındayken hiç ağlayamazdı. Bir saat önce kardeşi ile yaşadığı küçük barışma töreninden beridir o bankta oturuyordu. Ve Korkut da büyük bir acı ile yanına çöktüğünde önce Begüm'e bir şey olduğunu düşünmüştü. Ancak Korkut hala delirmediğine göre Begüm iyidir diye düşündü.

Aralarında büyük bir mesafe vardı bankta. İkisi de bir uçta oturuyordu. Ve Süeda dakikalardır izlediği güzel yüzde emanet duran bir damla yaşı görmüştü. Bu da aralarındaki mesafeyi azaltmasına yol açmıştı.

"Onu çok mu seviyorsun?"

Korkut yüzüne bakmamıştı. Ama suratında bir anda sahte bir gülüş belirdiğini görebiliyordu.

"Ama o seni sevmiyor. Yani senin sevdiğin gibi sevmiyor."

Korkut yanağında tokat gibi duran yaşı kurulayıp Süeda'ya döndü. İçine çektiği sigaranın dumanını dışarıya vermesini bekledi önce.

"Fark eder mi Süeda? Beni kimsenin sevmediği bir dünyanın içine doğmuşum. Beni sevmesini tabi ki beklemedim. Sadece istedim.''

Bu sefer o sahte gülüşü sergileyen Süedaydı.

"İnsanı öldüren şey de bu değil mi? İnsanın kalbini asıl durduran şey tam olarak bu, sevilmeyi istemek. Yoldan geçen kedinin bile sevgisini istemek."

Bu acımasız gerçeğe sadece çaresizce kafasını salladı Korkut. Gözünden bir damla daha yaş süzüldüğünde Süeda elindeki sigaranın yerini değiştirip Korkut'un yüzüne uzandı. Orada duran yaşı baş parmağı ile silerken yüzünde o acımasız gerçeğin çaresizliği vardı.

DİVANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin