BÖLÜM 21

276 75 17
                                    


Divane ve Mustafa Ali...

Yeni bölümden merhabalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yeni bölümden merhabalar... Sanırım en sevdiğim bölümlerden biri de bu bölüm. Umarım siz de severek okursunuz.

.
.
.

"Bugünlük seni affediyorum. Ama yarın bana mutlaka Çin Prensesi'ni okuyacaksın Mustafa Ali. Siz operasyona gitmeden önce öğrenmek istiyorum hikayeyi. Baştan sona her şeyi ile öğrenmek istiyorum."

Mustafa Ali'nin planında Aybüke'nin yanından bu kadar erken ayrılmak yoktu. Binbaşının beraberliklerini öğrenmesi ve Mustafa Ali'nin düşünmeden kurduğu kelimeler sonucunda Aybüke'nin kalbinin kırmasına rağmen yine de özürler dilenmiş, Çin Prensesi'nin gönlü alınmıştı.

Yine Firuza'nın kafesine gidip o güzel kahvelerden içmişlerdi. Bu sırada herkesi yarın Begüm'ün doğum gününü kutlamak için organize etmişlerdi. Aybüke Begüm'ün eski bir hayalini gerçekleştirmek için oldukça eğlenceli bir organizasyon planlamıştı.

Kahve içtikten sonra ise Aybüke'nin yeni okulundaki öğrencilerine materyal hazırlaması için alışveriş yapmışlardı. Mustafa Ali öğrendiği küçük bir bilgi ile Yağız Efe'nin kreşteki müzik öğretmeninin Aybüke olduğunu da öğrenmişti.

Git gide birbirlerinin hayatlarına karışmaya başlıyorlardı. Ortak zevkleri, küçük tesadüfleri onları birbirlerine daha çok bağlıyordu. Ve Mustafa Ali, Çin Prensesi'nin hikayesini ona okuyunca bu bağın daha çok kuvvetleneceğine inanıyordu.

Bu akşam için böyle bir planı vardı. Ancak aldığı tek bir mesajla bütün dikkati dağılmıştı. Telefonuna numarasız bir mesaj gelmişti. Ve mesajda küçüklük fotoğrafları vardı. Babası ile birlikte olduğu ve bir başkası tarafından çekilmiş fotoğraflar vardı. Başta içine büyük bir endişe dolsa bile endişe yerini çok daha başka duygulara bırakmıştı. Çünkü mesajların sahibi Divane'ydi. Kendisine neden ulaştığını ise bir mesajla bildirmişti.

Mustafa Ali tekrar tekrar bakmıştı fotoğraflara. Deli gibi özlediği babasını yıllar sonra fotoğraflarda görmek yüreğinin tam orta yerine küçük bir yangın bırakmıştı. Şehit olmasından birkaç sene önceye ait fotoğrafları gördüğünde onu aslında ne kadar düşünmemeye çalışsa bile hayatındaki eksikliği bir kere daha gün yüzüne çıkmıştı.

Mustafa Ali zaman zaman zihnini kontrol ettiği gibi duygularını da bir kenara bırakmaya çalışıp Divane'nin attığı fotoğraflarla beraber olan mesajı okudu defalarca.

'Şeref Amca, onurlu bir özel harekat polisiydi. Seni çok severdi. Beni de çok severdi aslında. Görüyorum ki kendisi gibi bir evlat ve asker yetiştirmiş. Asıl konumuza gelecek olursak babanın bende bir emaneti var. Günü gelince sana iade etmem için bırakılmış bir emanet. Günü geldi Yüzbaşı. Bu gece şafağa doğru Kurtuluş'a gel. Belki bu emanetle beni bulabilirsin. Görüşme aramızda kalırsa ikimiz için de iyi olur. -Divane :)'

DİVANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin