BÖLÜM 20

273 73 4
                                    

°Oy ve yorumlarınızı bekliyorum efem°

Aynı gün Fırat'tan
.
.
.

İçinde derin bir heyecan vardı Üsteğmen'in. Heyecanının getirisi ile sağa sola adımlarken gözü sürekli saatindeydi. Akıllı saatinin bile ekranında fotoğrafı olan kadınla biraz sonra kucak kucağa olacaklardı. Gözünü saatinden alıp yüzüğüne götürdü. Her gördüğünde yüzüğünü kötü düşüncelerini atıp, gülümsemesini çağırıyordu.

Bir çift mavi gözü aklına getiriyordu gümüş alyans. Hayatının anlamını, ona güç veren gülümsemeyi aklına getiriyordu. Beklediği anons kulaklarına dolduğunda sevinçle yolcuların geleceği tarafa adımladı. Birkaç dakika içinde yolcular gelmeye başladığında gözleri mavileri aradı. Büyük bir kalabalık üzerine doğru gelirken kendisini arayan mavi gözleri gördüğü vakit gözlerinin dolmasına engel olamamıştı.

Elindeki bavulu çekiştire çekiştire gelirken kendisini bekleyen Fırat'ı gördüğünde bavulu olduğu yere bırakıp koşa koşa nişanlısına doğru gelmeye başladığında Fırat da Meryem ile arasını birkaç adımla kapatmıştı. Büyük bir özlemle birbirlerine sarıldıklarında Meryem'in ayakları çoktan yerden kesilmişti. Fırat kafasını nişanlısının boynuna gömerken Meryem küçük bir sevinç çığlığı atmıştı. Etraftaki bakışları üzerlerine çektiklerinde önemsemediler bile. Senelerdir garlarda, terminallerde bu bakışlara maruz kalıyorlardı.

"Güzel sevgilim."

Meryem geri çekilip doya doya öptü Fırat'ı. Uzamaya durmuş saçlarını karıştırdı.
"Çok özledim seni üsteğmenim."

"Sen mi ben mi? Yüreğimin direği sızladı bu sefer."

Meryem usulca yere bastı ayaklarını.
"Artık bitti özlemekler. Artık yine aynı şehirdeyiz."

Fırat keyifle onayladı. Meryem artık Ankara'da çalışacaktı. Ve evlenince yaşayacakları evi tutacaklardı bugün. Meryem'in internetten bulduğu evi Fırat birkaç kere gezip beğenince tutmaya karar vermişlerdi. Meryem ile birlikte evlerini düzenleyeceklerdi. Aslında Fırat'ın Meryem'e küçük bir sürprizi vardı bu konuda. Yarın istirahatte oldukları için yarın yapmayı planlıyordu sürprizini. Ama Meryem gelir gelmez evi görmek isteyince planlarında ufak bir değişiklik olmuştu.

"Hadi gidip evimize bakalım nişanlım. Canım nişanlım."

Fırat cebinden evin anahtarını çıkardığında Meryem dudak bükerek anahtarı aldı. Senelerdir hayalini kurdukları her şey tek tek gerçekleşiyordu. Fırat uzanıp Meryem'in yüzük olan evini öperken Meryem şen bir kahkaha atmıştı. Birlikte adım atmaya başladıklarında Fırat aklına gelen detayla gerisin geri dönmüştü. Meryem'in koşarken yola bıraktığı bavulu unutmuşlardı.

Fırat Meryem'e doğru yürürken bir yandan da bağırıyordu neşe ile.
"Senin güzelliğin adam da akıl mı bırakıyor?"

Kendisine aşkla bakan Meryem'in yanına gelince uzanıp sırtındaki çantayı da almıştı Fırat. Birlikte Ankara Gar'dan çıktıklarında Taha'dan ödünç aldığı arabaya doğru ilerlemişlerdi. Aslında aklında araba kiralamak vardı. Ancak Taha Meryem'in geleceğini öğrendiğinde büyük bir ısrarla vermişti arabasını.

Fırat eşyaları bagaja yerleştirirken Meryem de ona kendine göre yardımcı oluyordu. Fırat bagajın kapağını kapattığında Meryem dayanamayıp bir kere daha sarmıştı kollarını. Fırat bebek şampuanı kokan saçlara defalarca öpücük bıraktı.

Özlendiğini bilmek, sevildiğini bilmek her insana nasip olmayan şeylerdi. Ve Fırat zeki bir adam olduğu için bunların kıymetini biliyordu.

"Fırat."
"Canımın içi söyle."
Meryem'in neden gözlerinin dolduğunu anlamamıştı.

DİVANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin