BÖLÜM 11

778 158 26
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum... ♥




Binbaşı Bumin Kağan Uzunkol. Yeni görevine geleli çok olmamıştı. Gelir gelmez bir çok dengeyi değiştirmişti. Yolun sonunda başarılı olamasa bile Türk askerlerinin arasından bir haini daha temizlediği için bile kendi ile gurur duyabilirdi. Ancak kendisi için başarmaktan başka bir ihtimali seçenekler arasına almıyordu. Askerleri şu an bir gemide operasyona gidiyordu. Kendisi ise Ötüken olarak adlandırdığı operasyon odasından operasyonu yönetiyordu. Yanındaki bilişim kurdu askerlerle hem gemideki askerlerini hem de sahada olan birliği kontrol ediyordu.

İşin içinde İlyas'ın olduğunu öğrenen meslektaşı işlerine yarayacağını düşündüğü için desteği Kürşadlar'dan istemişti. Ortak yürüttükleri bir operasyon oluyordu. Binbaşı takibini sürdürürken kişisel telefonu çalmıştı. Arayan Aykız'ı, Aybüke'siydi.

"Dayıcım."

Aybüke'nin sesindeki neşenin biraz eksildiğinin farkındaydı. Dün akşamdan beri neşesine ve hayat enerjisine alışkın olduğu yeğenindeki değişikliğin sebebini Kars'a gidecek olmasına yormuştu. Ne zaman memlekete gitse babası ile ilgili anılarının canlandığını biliyordu.

"Güzelim. Vardınız mı?"

Aybüke'nin Kars'ta ki düğüne gitmek için dayısının sözüne itiraz etmemiş, kuzenlerini çağırmıştı kendisini alması için.

"Evet. Bir saat kadar oldu. Anca nenemden ve annemden fırsat bulup arayabildim seni. Annem seni istiyor bu arada."

Binbaşı yeğeni güvende olduğu için keyiflenmişti.

"Varsa yoksa Aybüke. Hiç sorma arama sakın ablanı. Tamam mı?"

Abla azarı ile devam ediyordu konuşma. Birkaç dakika azar yedikten sonra ablası ile normal bir şekilde konuşmaya devam etmişlerdi. Binbaşı olması dahi ablasından azar yemesinin önüne geçemiyordu.

Binbaşı çok özlediği ablası ile konuşmaya devam edecekti. Ancak askerinin yanına gelmesi ile kapatmak zorunda kaldı telefonunu.

"Komutanım. Korkut komutanım farklı bir ağdan bağlandı bize. Önemli malumatları varmış."

Bumin Kağan, hızla kaptı telefonu.

"Korkut."

"Komutanım. Geçen gün size bahsettiğim o kız yine kampta. Kendimi henüz göstermedim. Gelecek olan sevkiyattan dolayı burası biraz karışık. Ama en yakın zamanda size getireceğim. Asena ile iletişime geçtim. Burada olduğumu biliyor. Bilgi aldıkça bizimkilere aktaracağım. Şimdi kapatmam gerek. Çok zor durumdayım."

"Anlaşıldı Korkut. Dikkat et."

"Emredersiniz komutanım."

Telefon kapandığında Bumin Kağan, Korkut'un bahsettiği kızı söylediğinden beri araştırıyordu. Ancak her kimle çalışıyorsa kendini çok iyi gizlemeyi başarıyordu. Korkut'un bahsettiği kafe ile ilgili ise dişe gelir herhangi bilgi bulamamışlardı.

Bumin Kağan, ağrıyan sırtını rahatlatmak için belini sağa sola çevirirken telefonu bir kere daha çaldı. Gecenin bu vaktinde arayan kişi ile telaşlanmıştı.

"Narin?"

Ağlamaklı ses duyuldu peşinden.

"Bumin, Yağız Efe iyi değil. Uyanmıyor. Ne yapacağımı bilemedim. Mustafa Ali de göreve çıktı. Zaten biliyorsun, onun komutanısın. Ben ne saçmalıyorum bilm..."

DİVANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin