ZİNDAN

699 64 4
                                    

Alber kadını odaya girdiği gibi yatağın üzerine fırlattı.

"Nasıl bana ihanet edersin nasıl?!"

Latoya hıçkırıklarının arasında kocasını zor duyuyordu.

"Alber beni bi dinle..."

"Neyi dinleyeceğim!?!"

diye bağırdı birden komutan.

"Beni nasıl aptala çevirdiğini mi anlatacaksın? Beni nasıl büyüleyip kör ettiğini mi söyleyeceksin?!"

Latoya'nın ağlaması şiddetlendi. Karşısında dikilen adama bakabilmek için başını kaldırdı. Gözyaşları geriye doğru akarken adamın elini tutmaya çalıştı.

"Sana ihanet etmedim yemin ederim!"

Alber elini kaçırdı. Her ne kadar öfkeden köpürse de karşısında ağlayan kadına kıyamıyordu. İçinde oluşan bu acıya engel olamıyordu. Ona öyle bağlanmıştı ki... Şimdi onu nasıl teslim edecekti?

"Notta bahsedilen bebek neydi?"

Latoya farkında olmadan ellerini karnına doladı. Şu saatten sonra Alber'in asla bebekten haberi olmamalıydı. Yoksa Alber ona bir an bile kıymazdı.

Alber az önce ona öfkeyle onu büyülediğini söylemişti fakat Latoya buna güvenemezdi. Her ne kadar kendisi aptal gibi adama çoktan aşık olsa da komutanın onu sevdiğini bile düşünmüyordu.

"Ne notu? Notta bebek mi yazıyor?"

Alber kağıdı çıkarıp kadına gösterdi. Latoya abisinin yazısını kolayca tanımıştı. Fakat Tanrı aşkına abileri bebeği nerden öğrenmişlerdi? Bu iş iyice sapa sarmaya başlamıştı. Acilen bir şeyler bulmalıydı.

"Sasha'nın getirdiği bebekten bahsediyor. Bebek aslında Sasha'nın değil."

Alber bugün daha ne kadar yalan öğreneceğini düşünüyordu. Demek iki cadı ona oyun oynamışlardı.

"Kimin o zaman?"

"Abimin."

dedi Latoya düşünmeden.

"Bebeğin annesi abime haber vermemiş ve Sasha'dan bebeğe göz kulak olmasını istemiş. Kaleye baskın olunca Sasha da bebeği alıp kaçmış."

Tek çırpıda her şeyi itiraf ettiğinde kendi söylediklerine şaşırdı. Alber'den bir tepki beklerken adam sadece gözlerine bakıyordu. Sanki doğruyu söyleyip söylemediğini ölçüyor gibiydi.

"Yemin ederim doğruyu söylüyorum."

"Bunu neden en başından söylemediniz?"

Sebebi Latoya'ya göre oldukça basitti.

"Abime duyduğun düşmanlık yüzünden bebeğe zarar vereceğini düşündük."

Alber derin bir nefes aldı. Bu kadın yarım yılda onun ömrünü yemişti.

"Neden masum bir bebeğe zarar vereyim? Korunmaya ihtiyacı olduğunu söylemen yeterdi."

Latoya adamın dinginleşmiş ses tonundan cesaret alarak ayağa kalktı ve yaklaştı.

"Korktum işte anlasana. Bu savaş başladığından beri kendimi tanıyamıyorum. Ama emin olduğum tek şey sana asla ihanet etmediğim. Kimseye hiçbir haber göndermedim ben."

Alber karısının masum güzel gözlerine baktı. Ona inanmayı çok istiyordu. Her şeyden çok...

"Her şey için çok geç prenses."

Latoya adamın gözlerinde bir an sıcaklık gördüğünü sanmıştı. Fakat Alber'in buz gibi sesi bunu yalanlamış oldu.

"Sana zarar vermek istemiyorum. Ben gelene kadar burada kalacaksın."

GANİMETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin