GANİMET

PİŞMANLIK

"Uyanıyor!"

dedi umutla ince bir kadın sesi. Daha sonra üzerine doğru biri eğilip onun adını seslendi.

"Latoya? Kızım?"

Latoya zorlukla gözlerini araladı. Karşısında gördüğü yüz gittikçe netlik kazanırken gülümseyen Mariam'dan başkası değildi.

"Tanrı krala şükürler olsun!"

dedi Mariam geri çekilirken.

"Ben hemen Alber'e haber veriyorum!"

Kapı sesiyle beraber bu sefer görüş alanına kuzeni girdi.

"Latoya nasıl hissediyorsun güzelim?"

Latoya kuru boğazına rağmen konuşmaya çalıştı.

"İyiyim."

Ona ne olmuştu ki? En son hatırladığı şey Alberle at üzerindelerdi ve daha sonra mola vermişlerdi. Sonra Kareem abisi gelmişti ve sancı... Bebeği! Hızla eli karnını bulurken endişeyle sayıkladı.

"Bebeğim! Bebeğime bir şey oldu!"

Sasha onu rahatlatmak için kadının karnındaki ellerini tutup okşadı.

"Merak etme kardeşim miniğimiz gayet iyi."

Latoya rahatlamayla başını geri yastığa bırakırken karnını okşadı. O an içindeki minik hareketlenmeyi hissedince içine su serpilmiş gibi derin bir nefes verdi.

"Annesinin aksine!"

Sasha kaşlarını çatmış kadına bakıyordu.

"O kadar kendine bakmamışsın ki bebek seni bitik düşürmüş! Hiçbir şey yememişsin bile! Hadi kendini düşünmüyorsun bebeğini de mi düşünmüyorsun Latoya!"

Latoya kuzeninden destek alıp oturur konuma geldi.

"En son boynumda bir iple ölümü bekliyordum Sasha! Sence o an yemek yemeyi mi düşündüm?"

Sasha kadına cevap vermeye fırsat bulamadan kapı sertçe açıldı. İçeri tam anlamıyla dalan Alber karısının yüzünü iki elinin arasına aldı ve endişeli gözlerle onu süzdü.

"Nasılsın Latoya? Ağrın var mı hala?"

Latoya adama hala öfke doluydu. Her ne kadar onu merak etmiş endişeli hali oldukça şirin görünse de Latoya aldırış etmedi. Kaşlarını anında çattı ve adamın ellerini yüzünden çekti.

"Umurunda mı?"

Alber'in kaşları çatıldı.

"Ne demek umrumda mı? Elbette umrunda sen benim karımsın!"

Latoya kollarını göğsünde bağlayarak adama kötü bakışlarını gönderdi.

"Beni Firavuna götürmeden önce ben de bunu hatırlatmıştım sana!"

Alber kadının hala sakinleşmediğini görünce pes ederek doğruldu.

"Anlaşıldı. Gayet iyisin."

Sasha'nın oturduğu yere gelip kıza kalkmasını işaret etti.

"Mathew seni çağırıyor."

Sasha kaşlarını çattı.

"Ne yapabilirim? İşim var gidemem."

Bu sefer kaşlarını çatan Alber'di.

"Bebeğin durmadığını söyledi."

Sasha oflayarak yerinden kalktı ve odadan çıktı. Alber kadının kalktığı yere oturdu. Latoya adama kaşlarını kaldırarak baktı.

"Orada öyle oturacak mısın?"