KATİL

1.5K 82 1
                                        

"Teşekkür ederim Alber."

Alber kadının mahçup görünen yüzüne baktı. Latoya gözlerini yere indirmişti.

"Bana bak Latoya."

Latoya bakışlarını adamın gözlerine çıkardığında devam etti.

"Şimdi ne için teşekkür ettiğini söyle."

"Ulağın fiyatını ödediğin için ve..."

"Ve?"

Latoya'nın bakışları tekrar düşmüş ve sesi kısılmıştı.

"Ve abilerime mesaj göndermeme izin verdiğin için. Düşman olduğunuzu biliyorum ama bu benim için çok önemliydi."

Alber kadının dibine girene kadar yaklaştı ve çenesini nazikçe gözleri buluşana kadar kaldırdı.

"Öncelikle benden bir şey isterken gözlerini kaçırma karım çünkü senin isteklerin benim için değerli. Utanmanı istemiyorum. Ayrıca senin mutluluğunu sağlamak benim görevim. Bu yüzden mesaj göndermene izin verdim."

Latoya'nın dudakları iki yana kıvrıldı. Alber sandığından daha düşünceli bir erkekti.

"Alber sana bir şey sormak istiyorum."

"Sor güzelim."

Latoya'nın içine kocasının ona hitap şekliyle bir ılıklık yayıldı. Bu soğuk havada Alber'in çenesindeki eli her zamanki gibi sıcaktı ve Latoya'nın tüylerinin diken diken olmasına sebep oluyordu.

"Geceleri nerede uyuyorsun?"

Alber anlamamış gibi kaşlarını çattı.

"Odamda uyuyorum."

Bu sefer anlamayan Latoya'ydı. Onun yerleştiği yer Alber'in odası değil miydi? Ya da Alber'in başka bir odası daha mı vardı? İkinci seçenek Latoya'ya daha olası geldi çünkü kale oldukça büyüktü.

"Yine de geceleri benimle kalmanın daha uygun olduğunu düşünüyorum. Sonuçta biz evliyiz ve ben insanların saçma düşüncelere kapılmalarını ve bizim hakkımızda konuşmalarını istemiyorum."

Alber keyiflendi. Latoya gece hiç uyanmadığı için onun başka yerde uyuduğunu sanıyordu. Alber her ne kadar bu yanlış anlaşılmayla biraz kadına takılmak istese de karısının masum sözcükleriyle vicdanı el vermedi.

"Ben zaten seninle uyuyorum Latoya."

Latoya şaşırmıştı. Ne yani başından beri Alber'le beraber mi uyuyorlardı? Peki Latoya bunu beden hiç farketmemişti?

"Ama ben ne gece ne sabah seni hiç duymadım."

Alber erkeksi bir şekilde gülümsedi. Eli kadının çenesinden yanağına kaydı ve baş parmağıyla alt dudağını okşadı.

"Ne yani onca gece yaşadığımız ateşli saatleri hatırlamadığını mı söylüyorsun bana?"

Latoya'nın yüzü adamın dedikleriyle birden gerildi. Ne saçmalıyordu bu adam? Öyle bir şey olmuş olamazdı değil mi? Olsa Latoya hissetmez miydi? Ya olmuş ve hissetmemişse? Ateşlendiği geceyi düşündü. Hiçbir şey hatırlamıyordu. Ya onları da hatırlamıyorsa? Bu durum onu hem dehşete düşürdü hem hayal kırıklığına uğrattı.

"Alber...hayır...biz..."

Alber birden rengi giden kadına baktı ve gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı.

"Evet Latoya. Biz harikaydık!"

Latoya'nın rengi git gide beyazlaştı. Olamaz diye düşündü. Tamamen onun karısı olmuş olamaz! O buna hazır değildi. O burada kalıcı değildi! Abilerine ne söyleyecekti? Gözleri dolmaya başladığında kocasının gür kahkahasını işitti.

GANİMETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin