Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum!
Keyifli okumalar!Delirmek...
Delirmek, tam olarak ne demektir?
Kimler delirir veya kimler deli olarak tanımlanır?
Bana kalırsa herkes birazcık delirmiş olabilir.
Sonuçta dünyaya gelmek ve sonra yaşamak ve sonra ölmek...
Bunlar insanın dengesini bozar, canını yakar veya güldürür; düşürür veya kaldırır...
Yaşamak istemezsin. Çünkü dünyada bir cehennem yaşıyorsundur. Ama intihar edersen, artık pes edersen, sonsuza dek cehennemde kalmak zorunda kalacaksındır.
Hayat bir çıkmaz sokaktır. Yaşamak bir çıkmaz sokaktır.
Kim kaybolsa, kim o sokaktan çıkamasa delirmeye başlar. Aşama aşama gerçekleşir...
Ve bu bir yandan da kendimizi avutma şeklimizdir. "Delidir ne yapsa yeridir" derler ya. Belki de o yüzden delirmeyi tercih ediyoruzdur.
Deli olup da kendini öldürürsen, kimse seni cehenneme layık görmez çünkü.
Peki ben hangisini seçecektim? Akıllıca davranıp, tüm aptalların arasında kaybolacak mıydım yoksa delirmeyi seçip tüm o insanları alt mı edecektim?
Ben ikinci seçeneği seçtim.
Ama ölmek için değil, öldürmek için. İntikam için, bu savaşı bitirip galip gelmek için.
Belki kimsesizim, belki acınası haldeyim ama güçsüz değilim. Düşersem, ayağa da kalkabilirim. Güç, her daim dik durmak değildir, hiçbir zaman düşmemek değildir. Güç, düştüğünde ayağa kalkıp, dik durmaya devam etmektir.
Ben canım yanıyorsa, can da yakabilirim. Hem de canımı yakanlardan, nasıl yapacağımı öğrenerek.
Kalbimi acıtıyorlarsa, kalp de yaralayabilirim.
Ve benim elime, çok nadir iyi fırsatlar geçer. Genelde şans benden yana değildir, bazenleri yanıma uğrar.
Şimdi de o fırsatlardan biri tam olarak elimde, avucumun içinde.
Hadi kızım, seni göremeyenler, görmek istemeyenler de görsün artık. Sen yeterince görünmezlik oyununu oynadın.
Savaş zaten başlamıştı ama sen yeni katılıyorsun, Duru Akça. Savaş çoktan başlamıştı, senin eline silahlar yeni geçti, Duru Akça.
Dudaklarım yavaş yavaş kıvrıldı. Tüm olacaklara rağmen ben her daim gülümseyecektim.
Deli olmak bunu gerektirirdi değil mi?
Ve adalet bunu gerektirirdi.
⚖️
Küçük hapishane odasının içinde ellerimi arkada kenetlemiş bir ileri bir geri yürüyordum.
Dişlerimi var gücümle sıkıyordum. Gözlerim arada bir doluyor, sonra ben birkaç kez kırpıştırıp dudağımı ısırınca eski halime dönüyordum.
Dudağımı ısırmaktan kanatmıştım, ağzımın içine dolan metalik tatla yüzümü buruşturup demir parmaklıkların önünde durdum.
"Ne zaman başlayacak şu lanet mahkeme?" dedim normal bir sesle, beni bekleyen polise doğru.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Birlikte Atlayalım Gökyüzünden
Losowe-Akarsu terk eder mi toprağını? Toprak ihanet eder mi akarsuyuna?