0.8 vinicius jr.

2.3K 44 64
                                    

~ama zamanı değil

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~ama zamanı değil...~

"Saçmalıyorsun şu an!"

"Saçmalıyorum öyle mi? Ben saçmalıyorum? Hep ben saçmalıyorum zaten."

"Seni aldatmadım Vini!" Sesimi çok yükseltmemeye çalışsam da onun ses tonunun altında kalmakta istemiyordum.

"O fotoğraflar neydi o zaman? Y/N, adamla sarmaş dolaş fotoğraflarınız var!"

"Sen kafayı mı yedin? O fotoğraflara inanacak kadar düştün mü gerçekten?" Ona hayal kırıklığı ile bakıyordum.

Daha önce de başımıza böyle bir şey gelmişti. Vinicius yine bana inanmamıştı ve sonrasında gelip her şeyin bir yanlış anlaşılma olduğunu söylemişti ve benden özür dilemişti. Affetmiştim. Sevdiğim için affetmiştim. Ama bu kadarı da fazlaydı. Her seferinde bana değilde başka insanlara inanmasından bıkmıştım. Bana güvenmemesinden bıkmıştım.

"Fotoğraflar var diyorum sana!"

"O fotoğraflar gerçek değil diyorum niye bana inanmıyorsun?" Eline geçen her şeyi yere savuruyordu. Kırılan cam sesleri yüzünden artık kulaklarımı kapatmıştım.

En sonunda yere çöktüğünde bağırmayı bırakmıştı. Ellerimi kulaklarımdan çektiğimde gözlerini bana dikmişti.

"Kaçıncı bu Vini? Söylesene bana, aynı şeyi daha kaç kere yaşamamız gerekiyor bana güvenmen için? Her seferinde o saçma sapan arkadaşlarının sana gönderdikleri şeylere, sana söyledikleri şeylere inanıyorsun. Sen bana güvenmiyorsun değil, güvenemiyorsun. Ben artık böyle yaşamak istemiyorum. Gerçekten bıktım artık."

Ayağa kalkıp bana yaklaştığında daha fazla yaklaşmaması için elimi kaldırdım ve onu durdurdum. Gözleri onu engelleyen elime kaydı ve tekrar gözlerimle buluştu. Pişmandı, her zamanki gibi pişmandı ve geç kalmıştı. Onca sözü söyledikten sonra, çok geç kalmıştı.

"Sana hayatının devamında başarılar diliyorum Vini. Umarım hayallerindeki kadar iyi bir futbolcu olursun. Merak etme, seni hep izliyor olacağım. Son olarak, umarım bir gün gerçekten mutlu olacağın bir ilişki yaşarsın ve o kişiye güvenebilirsin. En azından bana güvendiğinden daha fazla."

Kapıya yöneldiğimde kolumu tutup beni durdurmuştu. Beni kendine çekip sarıldığında ellerimi sırtına koymuştum. Ağlamamak için o kadar çaba vermiştim ama artık o yaşları akmaları için salmıştım.

"Bir gün, tekrardan karşına çıkacağım. Sence kendimi düzelttiğimde hâlâ bir şansımız olabilir mi?" Ağlarken ona daha sıkı sarıldım ve kafamı hızlıca aşağı yukarı salladım.

"Seni bekleyeceğim Vini. Hayatımın sonuna kadar beklemem gerekse, yine bekleyeceğim."

Benden ayrılıp dudaklarımızı birleştirdiğinde bu zamana kadar hiç bu kadar duygulu öpüştüğümüzü hatırlamıyorum. İkimizinde gözlerinden yaşlar akarken o yaşlar birbirine karışıyordu. Dudaklarımızı ben ayırdığımda ona son kez baktım. Biliyordum, o sözünü tutardı. Hep tuttuğu gibi yine tutacaktı. Elbet bir gün tekrar karşıma çıkacaktı ve biz, yaşayamadığımız o aşkı doyasıya yaşayacağız.

***

biraz duygusal...

oy ve yorum yapmayı unutmayınnn

imagine with footballersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin