herkes için upuzun geçen bir gecenin ardından Changbin ve Felix çifti, sabaha kadar anca uykuya dalan Jeongin'in biraz dinlenmesi için onu öğlene kadar uyandırmamışlardı. zaten saat on ikiye doğru Jeongin kendine kendine uyanınca da hızlıca bir şeyler yemişler ve daha önce internetten buldukları ev ilanlarına bakmak için yola çıkmışlardı.
Jeongin, sunoo'nun okuluna yakın bir ev tutmak istediği için hep o civarlarda ilan bakmış olsa da hem okulun biraz dışta kalması hem de o çevrede genelde maddi açıdan durumu iyi olanlar oturduğu için kiraların Jeongin'in boyunu fazlasıyla aşıyor olması nedeniyle planlarını değiştirmek zorunda kalmıştı.
şimdi ise kendisine daha uygun, biraz da ulaşım açısından kendisine sıkıntı çıkarmayacak bir yer arıyordu. zaten sunoo bu dönem 1. sınıfa başlayacaktı bu yüzden okul çevresinden ev bulma fikrinden vazgeçmesi daha kolay olmuştu. Sonuçta farklı bir okula da kaydolabilirdi. Yine de yeni evleri de yeni okula uzak olmasa daha iyi olurdu.
changbin ilk bakacakları binanın önünde durduğunda herkes sırayla araban indi. kapının önünde kendilerini bekleyen ev sahibi ile jeongin o tarafa yönelmişti.
ev sahibi ve Jeongin görüşürken Changbin'in telefonunun çalması ile eşine önden gitmelerini söyleyerek ters tarafa yöneldi. ekrandaki hyunjin yazısını görünce de derin bir nefes aldı.
belki de bir şeyler kesinleşmeden arkadaşına haber vermemesi gerekiyordu.
"efendim hyunjin?"
"changbin, ne yaptınız? Jeongin ev bulabildi mi?" alfanın heyecanlı gelen sesi telefonun diğer ucundan bile kolaylıkla anlaşıyordu.
"henüz yeni bakmaya başladık. dün gece pek iyi geçmedi de." changbin'in cümlesiyle birlikte anında suratı düşen hyunjin endişeyle sordu "bir sorun yok değil mi?"
"hayır, telefonda chan ile tartıştılar sanırım." dedi ayağının altındaki bir taşa tekme atarken.
"şerefsiz herif, bir düşemedi jeongin'in yakasından." diye kendi kendine mırıldandı fakat Changbin bunu duymuştu.
"diyene bak, sanki sen çok farklısın şu an."
"aynı şey mi abicim? o adam şu an jeongin istemediği halde peşini bırakmıyor. ama ben ne yapıyorum, yıllardır sessiz sedasız bekliyorum."
hyunjin'in sitemle konuşmasına gülmeden edemedi. gerçekten de hyunjin üniversiteden beri jeongin'e o kadar aşıktı ki yıllar geçmesine hatta jeongin'in evlenip çocuk yapmasına rağmen onu beklemekten vazgeçmemişti. öyle ki changin ilk başlarda onun aşk acısı çektiğini düşündüğü için kendi haline bırakmıştı. "nasıl olsa bir gün bırakır." demişti fakat hiç de öyle değildi. hyunjin resmen imkansız da olsa Jeongin'i bekliyordu.
"her neyse, sana söylediğim şeyi sordun mu?"
yine aynı konuşun açılması ile sıkıntıyla nefesini verdi genç alfa. onu arayıp "Jeongin boşanıyormuş ve kendine kalacak ev arıyormuş." dediği anda hyunjin'in sunduğu fikirle onun gerçekten kafayı yediğine inanmıştı.
"sen gerçekten saçmalığının farkında değilsin herhalde? sormadım tabii ki. hem ben sorsam bile onun kabul edeceğini mi düşünüyorsun?"
"neden etmesin ki? hem bu civarlarda ev aradığını sen kendin söylemedin mi?"
"söyledim ama gelip de senin evinde kalsın demedim hyunjin. salak saçma konuşma lütfen. ayrıca adam daha boşanmadı bile ve sen gelip benim evimde kalsın diyorsun. insanlar bunu görürse ne der hiç düşündün mü?" sonunda içindeki endişeleri dışarı aktarabildiğinde rahatladığını hissetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
treat u better
Fanfic[hyunin, omegaverse] Hyunjin, üniversite aşkı olan ve eşinden boşanmak isteyen Jeongin'e evini ve kalbini açar. ❝sadece bunu yalnız yapmak zorunda olmadığını bil. elimi tut, iyi olacağız. söz veriyorum, asla düşmene izin vermeyeceğim.❞ NOT: Hikaye a...