1.7

178 39 53
                                    

Dışarıda oldugum için kontrol etmeden atıyorum iyi okumalarrr

_______________________

1.5 ay önce

Saat gece 1'di Jeongin dış kapının açılma sesini duyduğunda. Zangır zangır titreyen ellerini sakinleştirmek için parmaklarını birbirine geçirmesine rağmen pek bir fayda etmemiş, aksine tüm vücudunun titremesi daha da bir belli olmuştu.

Dümdüz orta sehpanın üzerine koyduğu ultrason görüntüsüne bakıyordu şimdi. Karanlıkta öylece otururken Chan hiçbir yeri göremiyordu belki ama hissettiği karmaşık feromon ile eşinin orada olduğunu anlamıştı.

"Jeongin?" Dedi salonun ışığını açarken. Eşinin uzun zamandır onun gelmesini beklemeden uyuduğunu biliyordu bu yüzden şimdi ayakta olması bariz bir şekilde şaşırtmıştı alfa olanı.

"Hoşgeldin." Dedi sadece Jeongin. Öyle ruhsuz bir sesle söylemişti ki bunu Chan bir an sanki başka bir şey demiş gibi cevap vermeden omegasına bakmıştı.

"Bir sorun mu var?" Dedi kaşlarını çatmadan önce.

Jeongin'nin dudaklarından bir "hah" sesi çıkarken arkasına yaslandı. "Hayır, sadece tebrik etmek istemiştim." Dedi tam alfasının gözlerinin içine bakarken.

Chan anlayamayarak eşine baktığında Jeongin sehpanın üzerinde duran ultrason görüntüsünü parmaklarının ucuyla Chan'a doğru iteklemiş ve alfa gördüğü şey ile derin bir nefes alıp gözlerini kapatmıştı.

Biliyordu. O artık her şeyi biliyordu.

"Baba oluyormuşsun." Dedi alayla omega olan. Chan ise sesini çıkarmadan öylece sıkılıyordu karşısında.

"Tebrik ederim."

"Jeongin-"

Jeongin sağ elini hafaya kaldırıp alfanın konuşmasını engelledi. "Dinlemek istemiyorum." Diyerek kestirip attı.

Ona zaten bildiği şeyleri tekrar anlatmasını istemiyordu. Her gece onu uyuyor zannederken sıraladığı özür cümlelerini tekrar tekrar söyleyecek, diz çöküp yalvaracaktı belki ona inanması için ama Jeongin'in karnı artık tüm bunlara toktu.

O ne bir özür ne de bir bahane istemiyordu artık. Bugün buna tam olarak karar vermişti.

Sabah Sunoo'yu anaokuluna gönderdikten hemen sonra kapısı çalmıştı omeganın. Kimseyi beklemediği için merakla kapıyı aralarken karşısında şiş gözlerle ağladığı oldukça belli olan tanımadığı bir omega görmeyi beklemiyordu.

Omega elindeki ultrason görüntüsünü hiçbir şey demeden Jeongin'e uzattığında o zaten bir kaç saniye içinde aldığı tanıdık feromonlarla onun kim olduğunu çoktan anlamıştı.

"Hamileyim." demişti diğer omega titreyen sesi ile. "Belki bilmek istersin diye düşündüm." dedikten sonra hiçbir şey demeden öylece gitmişti geldiği yere. Çünkü kendini tanıtmasa bile bildiğini biliyordu onun kim olduğunun. Her gece Chan'ı mühürlü olmadığı için kokusu ile işaretlerken elbette bir amacı vardı.

Jeongin titreyen elinde zar zor tuttuğu görüntü ile dümdüz karşıya bakıp kalmıştı. Ne hareket edebiliyor ne de bir tepki verebiliyordu. Sanki biri durdurma düğmesi varmış da tüm fonksiyonlarını o düğmeye basarak durdurmuş gibi hissediyordu.

Dakikalar sonra kendini bir anda hissettiren mühür bölgesi ise zavallı omeganın çığlıklar ve dayanılmaz acı eşliğinde yere düşmesinde neden olmuştu.

Ona bu haldeyken yardımına gelecek kimse yoktu. Ulaşabileceği ya da arayabileceği tek bir kişi bile yoktu. Bu denli yalnız olmasını ise tam olarak o kapının önünde saatlerce hiç durmadan acı cekerken fark etmişti omega. O kadar zavvallıydı ki ölümün eşiğine bu denli yaklaşmışken belki de Chan bir daha eve gelene kadar kimse fark etmeyecekti aciz bedenini.

Yine de akşama kadar orada öyle acı çekmişken düşünmek için de çok fazla vakti olmuştu.

Oğlunu düşünmüştü en başta. Belki de şimdi ölecekti, mührü sıkı sıkıya boynuna sarılmış bir el gibi boğazını sıkarken ve o nefes alamazken olup gidecekti burada ama oğlu ne olacaktı? Chan'a bu konuda sonsuz bir güveni var mıydı? Üstelik şimdi beni bir çocuğu olacaksa ve Jeongin gittikten sonra o omega ile aile kurarsa Sunoo arada kalarak mı büyüyecekti?

Aklına binbir türlü senaryo düşmüş, her seferinde de Sunoo felaketten felakete sürüklenmişti. Belki o olmasa Jeongin'in ölümünün de yaşamının da hiçbir değeri olmadığını düşünebilirdi fakat hayır, dünyaya getirdiği ve sorumluluğunu sonuna kadar alması gereken minik bir can vardı ortada. Öylece pes edemezdi.

Tüm bu saatler süren sancılı sürecin sonunda Jeongin tüm acısına inat ayağa kalkmıştı işte o zaman. Tam o zaman karar vermişti savaşmaya. O; toplum yüzünden susan, mührü yüzünden haksız yere can veren binlerce omegadan biri olmayacaktı. Her ne olursa olsun, kendi canı da oğlunun hayatı da hiçbir şeyden kıymetli değildi şimdi.

İşte tam da bu yüzden karşısında dimdik duruyordu alfa olanın. Suçlu gözlerinin içine bakıyor, daha çok pişman olmasını diliyordu. Alfa olan o kadar pişman olmalıydı ki üç yıldır omeganın katlanmak zorunda olduğu acıların hesabını misliyle ödemeliydi.

"Boşanıyoruz." Derken asla tereddüt etmedi. Alfaya acımadı, evliliğini düşünmedi ve en önemlisi yeni bir şansı hak ettiğini hissettmedi.

"Ben, daha fazla bu işkenceye katlanmayacağım." dedi parmağı ile kendi göğsüne bastırırken.

"Ve sen de o yeni ailenle hayatına istediğin gibi devam edebileceksin." derken de bu sefer alfanın göğsüne bastırdı parmağını.

"Ama arık evde seni bekleyen başka bir omega olmayacak Chan. Bitti, bizi öyle bir bitirdin ki sen, bize öyle bir yazık ettin ki bunların hepsini ödeyeceksin." Sessizdi tüm bunları söylerken. Öfkeliydi evet ama öfkesini bağırıp, kırıp, dökerek hissettirmedi. Gözleriyle gösterdi hepsini, hissettiği her şeyi bir iğne gibi teker teker batırdı alfanın kalbine.

"Sunoo hâlâ senin oğlun. Onu senden alamam fakat hayatında artık Jeongin diye biririn olmadığını da bil." Son kez alfanın gözlerine baktıktan sonra hızla yatak odasına çıkmış ve kapıyı kapattıktan sonra onun gelmesini istemediğini belli edercesine kilitlemişti.

Chan ise tüm bu olanlar karşısında öyle hazırlıksız yakalanmıştı ki tepki bile veremiyordu şu an. Jeongin'in ondan gideceğini daha önce hiç düşünmemişti. O, Jeongin için hayatının merkezinde olduğunu, onsuz geri kalan hayatını devam ettiremeyeceğini zannederken şimdi boşanmaktan bahsediyordu.

Böylesine aşık olduğu ve elde etmek için yıllarca çabaladığı omegası ellerinden kayıp gidiyordu ve Chan tüm hatanın kendinde olduğunu bilmesine rağmen yediği haltlara devam etmiş olan berbat bir adamdı.

_________________________

Baya kısa oldu farkındayım uzatmak için çabaladım ama yok olmadı yani

Neyse telafi için ikinci bir bölüm atacağım bugün içinde beklemede kalın!!!

treat u betterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin