Bisey dicem ☝🏻☝🏻 bu bolumu assssla icimden gelerek atmiyorum fakat Hyunjini baska nasil olayin tam icine dahil edebilecegimi bir turlu ayarlayamadim ve akimda yazmaya baslamadan once kurgunun ilk olusmasina vesile olan sahne son kisimdaki gibi bir şeydi bu yuzden o sahneye de bagli kalmak istiyorum kisacasi eger size sacma gelen yerler olursa beni linclemeyin 😭😭
Neysos iyi okumalar seviyom sizi 🐶🐶
______________________________
"Avukatlarla konuştum. Davayı kazanmak için ellerinden geleni yapacaklarını söylediler ama bu şartlar altında çok zor olacakmış."
Changbin şirketine bağlı bir kaç avukatla yaptığı görüşmeleri yine Hyunjin'in salonunda toplanmış kişilere bakarak aktarırken gözleri tek bir kişiyle takılmıştı.
Abisi ve Hyunjin'in arasına oturmuş, dirseklerini dizlerine, yüzünü ise ellerine yaslamış bir şekilde öylece oturan omegaya bakmıştı. Dün evlerine gelen dava kağıtları sonrası geçirdiği krizden sonra sakinleşince Minho tüm şefkati ile kardeşiyle güzelce ilgilenmiş, fakat Jeongin'in morali asla yerine gelmemişti. Bütün gece uykuya dalmadan önceki her anında sessiz sessiz ağlamış ve ne yapabileceğini hakkında her şeyi detaylıca düşünmeye çalışmıştı. Tabii dopdolu bir beyin ile mantıklı kararlar almak epey zorlamıştı onu.
Burnunu çekerek kafasını kaldırdıktan sonra kendisini izleyen Changbin ile göz göze gelince "Bize nasıl şartlar lazım tam olarak?" diye sordu. Tahmin edebiliyordu aslında. Her zaman istenen şeyler vardı bu süreçte. Araştırmasını kendi çapında yapmıştı zamanında. Fakat ihtiyaç duyabileceğini hiç düşünmemişti.
"Klasik şeyler. Sunoo'ya ait bir oda, eve düzenli olarak giren bir gelir ve Sunoo'nun her bakımdan onun için iyi bir ortamda bulunuyor olması." diyerek kısaca açıkladı.
"Bir de," dedi fakat devamını getirip getirmemek konusunda kararsız kaldı. Fakat Jeongin konuşması için tüm odağını ona vermişken bahsetmesi gerekiyordu.
"Mührünü bozdurmuş olman bizim aleyhimize işlermiş. Bu tarz davalar genelde pek de iyi vakalarla gelmezmiş mahkemeye. Yani..." Changbin nasıl devam edeceğini bilemedi. Öyle boktan bir durumdalardı ki açıklamaya dili bile varmıyordu.
"Yani ne Changbin?" diyerek araya girdi Felix. Lafı ağzında dolandırıp durmasına sinir olmuştu. Ortam zaten yeterince gergindi ve daha fazla gerilim yaratmaya da gerek yoktu.
"Yani bu tarz mühür bozduran omega vakalarında genelde mevzu bahis omega şahıs genel ev tarzı yerlerde çalışanlar olurmuş. Bu yüzden mahkemede öncelik her zaman alfa olana verilirmiş. Tahmin edersiniz ki kimse küçük çocuğun öyle bir ortamda büyümesine izin vermez."
"Kendimizi açıklayamaz mıyız? Yani Jeongin'in yalnızca eşinden boşanmış sıradan bir omega olduğunu kanıtlayamaz mıyız?" Hyunjin bir umutla sorsa da Chanbin tekrar kötü haberi vermişti. "Mahkemede karar verilirken davaları kısa tutmak için direkt hüküm veriyormuş genelde. Kısacası, omegada mühür yoksa çocuk da yok."
"Böyle saçma bir şey hayatımda duymadım daha önce!" diye isyan etti Felix. Yaşadıkları toplumda ne de güzel savunuluyordu ama omega hakları! Anlamadan dinlemeden yargıya varılıyor, belki de yüzlerce insanın haksızlığa uğramasına neden oluyordu. Modern devlet diye bas bas bağırdıkları modernite bu muydu yani?
Jeongin sessiz kalarak kafasındaki düşünceleri toparlamaya çalışıyordu. Dün geceden beri stresten yediği tırnakları artık yara olmaya başlamıştı fakat hissetmiyordu bile. Tek düşündüğü şey oğlu, oğlu ve oğluydu.
![](https://img.wattpad.com/cover/338462469-288-k539913.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
treat u better
Fanfiction[hyunin, omegaverse] Hyunjin, üniversite aşkı olan ve eşinden boşanmak isteyen Jeongin'e evini ve kalbini açar. ❝sadece bunu yalnız yapmak zorunda olmadığını bil. elimi tut, iyi olacağız. söz veriyorum, asla düşmene izin vermeyeceğim.❞ NOT: Hikaye a...