Jeongin arıyor...
telefonunun ekranında gördüğü isimle neredeyse panikleyerek oturduğu sandalyeden kalktı ve telefonu açıp kulağına götürmeden önce derin bir nefes çekti içine. şu an ne için bu kadar heyecanlandığını bile bilmiyordu. Jeongin onunla konuşmak mı istiyordu? belki bir yerlerde buluşup bu durum hakkında son bir kez karar vermek istiyordu ve o yüzden arıyordu chan'ı. belki geri dönmek isteyecekti alfasına, ailesine, evine.
tüm bu düşünceler iki saniyede hücum etti alfanın kafasına. günlerdir sesini dahi duyamadığı omegası heyecanlandırıyordu onu. sesini bile çok özlemişti aynı kokusu gibi.
"alo? Jeongin?" diyerek açtı telefonu en sonunda. liseli ergenler gibi hissediyordu.
"Chan, merhaba." dedi karşıdan gelen ses. ah, ne kadar da özlemişti güzelini.
"merhaba. şey ben, aramana şaşırdım sadece."
Jeongin, chan'ın bu halleriyle gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. neredeyse ilk kez randevuya çıktıklarından beri böyle bir ton duymamıştı alfanın sesinde.
"aslında sunoo'nun okulu için aramıştım."
Chan duyduğu şeyle hayal kırıklığına uğradığını hissetse de hemen kendini toparladı. umudunu kaybetmemeliydi. belki de okul işinden sonra konuşmak için bir yerlere gidebilirlerdi.
"evet, ben de onu soracaktım. aklımdaydı bir kaç gündür."
"şu an kaldığım evin yakınlarında özel bir ilkokul var. arkadaşım da orada çalışıyor yani, oraya gönderelim diyorum." diyerek kendini açıkladı omega.
"harika olur. çok iyi düşünmüşsün."
son konuşmalarından sonra bariz bir şekilde chan'ın tavırlarında yumuşama vardı ki zaten alfa olan önceden de Jeongin'e ve oğullarına karşı asla sert bir tavır sergilemezdi. her zaman ılımlı, sakin olan taraf chan'dı. sanki camdan yapılmış gibi Jeongin'i kırmamak için üzerine titrer ve her zaman bebeği gibi severdi onu.
zaten jeongin'i en çok yaralayan şey de böyle bir adamın ona ihanet etmesiydi. belki Chan kaba saba bir herif olsaydı bu kadar canı yanmazdı omeganın.
"o zaman kayıt işlemleri için bugün atacağım konuma gelebilir misin? öğleden sonra uygun mudur senin için?" jeongin'in kibar bir şekilde konuşmasıyla eriyordu sanki Chan.
çok naifti ona göre omega olan. onun hakkında da en çok da bunu seviyordu ya zaten.
"evet, elbette uygunum. gelebilirim."
"peki, görüşürüz o zaman." Jeongin daha da uzatmadan telefonu kapatıp unutmamak için de hemen konumu mesaj olarak atmış ve en sonunda telefonu tamamen elinden bırakıp mutfak masasında sunoo ile resim yapan Hyunjin'in yanına gitmişti.
geldiğini fark eden alfa da kafasını kaldırıp omegaya baktığında sevimli bir şekilde gülümsedi.
"konuştunuz mu?"
Jeongin küçük bir "hm" sesi çıkarıp kafasını salladı ve "neler çiziyormuş benim ressam oğlum?" diyerek oğlunun yanındaki sandalyeye oturarak çizdiği resme baktı.
her çocuğun resminde olan köşede parıl parıl parlayan sarı bir güneş ve yemyeşil dağların arasında küçük bir ev çizmişti sunoo. evin bahçesi olduğu düşündüğü yerde bir sürü çiçek ve çiçeklerin arasındaki bir salıncakta sallanan küçük bir çocuk.
"bak baba bu benim!" dedi sunoo heyecanla salıncaktaki çocuğu gösterirken. daha sonra minik baş parmağını çocuğun iki yanında duran kişilere çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
treat u better
Fanfic[hyunin, omegaverse] Hyunjin, üniversite aşkı olan ve eşinden boşanmak isteyen Jeongin'e evini ve kalbini açar. ❝sadece bunu yalnız yapmak zorunda olmadığını bil. elimi tut, iyi olacağız. söz veriyorum, asla düşmene izin vermeyeceğim.❞ NOT: Hikaye a...