treat u better

1.6

slm kizlar şimdi ben bir iki araştırma yaptım anlaşmalı boşanma irt zirt falan ama pek anlamadım bir şey özellikle velayet konusunu o yuzden gotumden bir şeyler sallayark yazcam o kısmı bir de küçük bir zaman atlaması oldu bunlar dün bosandikar okay??

______________________

"kısacası velayeti şimdilik bana verildi ama chan'ın sağı solu asla belli olmaz. her an kendimi tekrar mahkeme salonunda bulabilirim."

dünün kısa bir özetini telefonda hoparlöre aldığı arkadaşına anlatırken bir yandan da sunoo'nun okulda giyeceği kıyafetlerini ütülemeye çalışıyordu jeongin. bugün okullar açılıyordu ve haliyle sunoo'nun da ilk günüydü. bu yüzden oğluyla birlikte kendi de çok heyecanlıydı. tabii bir de dünkü boşanma mevzusundan hemen sonra tekrardan "eski eşi" ile mecburi olarak görüşecek olmaları vardı. ilk gün olduğu için sunoo iki babasını da yanında istemişti haklı olarak. yüksek ihtimalle okul çıkışı da zaten birlikte almaya gideceklerdi onu.

aslında jeongin'in bugün okul dışında da yapacak bir ton işi vardı. en başta sunoo'yu bıraktıktan sonra Felix ile buluşacak ve günler önce aldığı hastane randevusuna gidecekti. küçük bir operasyonla sonunda boynundaki chan'a ait olan feremon bezlerinden kurtulacak hukuken de bedenen de artık tamamen özgür olacaktı.

daha sonra Felix ile oradan çıkıp yine haftalar önce randevu aldığı bir pedagog ile görüşecekti sunoo için. ona en sağlıklı şekilde bu boşanma mevzusunu anlatabilmesi için gerekliydi.

akşam üzeri gibi tekrar Chan ile buluşacak ve bu sefer de sunoo'yu okuldan almaya gideceklerdi. yine sunoo'nun isteği üzerine de üçü birlikte ilk güne özel pizza yemeye gidecekler ve onunla vakit geçireceklerdi. büyük ihtimalle küçük omega yine babasından ayrılmak istemeyecekti ama günün sonunda yine jeongin'e sarılıp uyuyacaktı.

kısacası bugün dolu dolu bir gündü.

"jeongin, zahmet olmazsa gömleğimi de ütüleyebilir misin?" hyunjin bir anda üstü çıplak, kumaş pantolonun önü açık ve ıslak saçları ile kapıda belirdiğinde Jeongin ona baktı. aslında Hyunjin'in öğretmen olarak bugün özellikle erken gitmesi gerekiyordu fakat bunu tamamen unuttuğu için geç kalmak üzereydi. hızlıca duşa girip çıkmıştı ve çıkmadan önce saçlarını kurutması gerekiyordu.

"tabii ki, git hemen saçlarını kurut. öğrencilerine sağlam lazımsın." omega olan kırışık gömleği alfanın elinden aldıktan sonra hyunjin hemen bir teşekkür mırıldanmış ve jeongin'in dediğini yapmak üzere tekrar lavaboya girmişti.

hızlıca gömleği de ütüleyen Jeongin güzel bir şekilde astıktan sonra oğlunun en sevdiği tulumu da alıp bu sefer onu hazırlamak için salona geçti.

uykulu gözlerle çizgi film izleyen oğluna güldükten sonra onu giydirmeye başladı.

"ne günah işledim de bugün böyle bir şey yaşıyorum tanrım!" hyunjin bu sefer de kravatı ile boğuşarak mutfağa girdiğinde jeongin sunoo için ballı ekmek yapmakla meşguldü.

"sen de mi okula gideceksin hyunjin hyung?" sunoo ağzının her tarafı bal olmuş bir şekilde sorduğunda hyunjin "böyle giderse gidemeyeceğim." diye söylendi.

"elin ayağın birbirine girdi iyice acele edeceğim derken." jeongin elindeki dilimi tabağa bırakıp hyunjin'e yaklaşmış ve ellerini kravata doğru uzatıp yıllardır chan'a yaptığı gibi kravatı usta bir şekilde bağlamıştı. zaten lise yıllarında da hep örnek öğrenci olduğundan kendi kravatını bağlar gibi bağlıyordu. 

"çok teşekkür ederim jeongin. resmen bugün ikinci çocuğun ben oldum." dedi hyunjin mahcup bir şekilde gülümserken. aslında sabah jeongin, sunoo'yu kaldırırken onu da kontrol etmeseydi kesinlikle tamamen geç kalmış olurdu.