8

544 37 2
                                    

Herkes aşağı indiğinde Mert'in ve Tunç Bey in yüzünde ki tedirginlik beni de bir tık tedirgin etse de kafamdan olumsuz düşünceleri kısa bir süreliğine atmak istedim.

Aşağı inince herkes beni gördüğüne şaşırmıştı. Mine hanım gelip sarılmıştı.
Asil ve Ateş baş selamı vermişti ama Arda için aynı şeyi söylemezdim bana atabileceği en ölümcül bakışlarını atıyordu fırsatını bulduğu an üstüme geleceği kesindi.

Yemekte ölüm sessizliği vardı, Ardanın bakışlarından yemek zor yiyordum abur cubur depomu yenilesem iyi
olurdu.

Sessizce yemeğimizi yedikten sonra herkes salona geçti orta da bir kaç muhabbet daha döndükten sonra Mine hanım söze girdi.

-Gece ailemiz seni merak ediyorlar 2 gün sonra seninle tanışmaya gelecekler bir sorun yok değil mi senin için?

-sorun olmaz Mine hanım gelebilirler

Ardanın ağzının içinde homurdandığını duydum ama görmezden geldim.
Biraz daha oturduktan sonra dinlenmek için izin istedim.

-Mine hanım bana kalacağım odayı gösterirmisiniz?

-Mert hadi oğlum ablanı odasına götür

Arda hemen lafa atladı.

- Mert'e ne gerek var Anne ben götürürüm kardeşimi.

Kardeşim kelimesini öyle bastırarak söylemişti ki ister istemez ayağım bir adım geri gitti.

Benim bir adım geri gitmem Ardanın yüzünde alaylı bir gülümseme oluşmasını sağlamıştı benim anlık korkmam onun hoşuna gitmişti.

-tamam o zaman oğlum sen götür kardeşini odasına iyi geceler kızım

-iyi geceler hepinize

O önden ben arkadan peşinden ilerlemeye başladım. Nihayet kalacağım odanın kapısına geldiğimizde elimde ki çantamı aldı ve hızlıca yatağa atıp bana döndü. Kolumu sımsıkı tutarak konuşmaya başladı, beyaza kaçan tenimle  kesin kolum moraracaktı.

-Bana bak bizden uzak dur üniversiteni kazan ve defol burdan, sana nasıl sabredeceğim bilmiyorum ama özellikle kardeşimden uzak dur kardeşime bisey olursa senden bilirim kardeşimi bile kendine bağlamaya başlamışsın ama kardeşime annem ve babam gibi göz yummayacağım kardeşimi senden uzak tutacağım. Mert sadece benim kardeşim senin kardeşin değil senin kimsen yok.

Bişey dememe izin vermeden kapıyı çarparak çıktı odadan.

Zaten o çıktıktan sonra gözlerim dolmuştu ağlamaya başlamıştım ama bunlar son ağlayışlarımdı kendim için güçlü görünmek zorundaydım.

Daha fazla kendimi tutamadım ve ışıkları kapatıp uykunun kollarına kendimi bıraktım.

Sabah kendi kendime uyanmıştım saat daha erkendi gün doğumu saatiydi.
Ama bir yandan da iyiki bu saatte uyanmışım diyordum bu manzarayı görmek için değerdi. Gün batımı ve Gün doğumu saatlerini çok severdim bana huzur veriyordu.

Ayazda bir gece🌙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin