Evden çıktıktan sonra voleybol oynadığımız yere geldik antrenman yaptık biraz sonra ise bir sonra ki maçlara çalıştık bayağı yorulmuştum ardından evden getirdiğim yedek kıyafetleri giydim saat henüz 14.00 dı.
Daha ders çalışıp alışveriş yapacak rahat zamanım vardı.
Bir taksi çağırdım ve yolu tarif edip müzik dinlemeye başladım.
Taksinin ücretini ödeyip arabadan indim aslında en kısa sürede iş bakmaya başlasam iyi olurdu bunları sonra düşünmeye çalışarak kendime kahve alıp kütüphaneye girdim. Kendime köşede bir yer bulmuştum biraz konu tekrarı yapıp ardından kitap okumayı planlıyordum sonra alışveriş yapar eve dönerdim. Zaten alışverişi kendi paramdan harcamayacaktım harcamak istesemde zaten paramın pek de yeteceğini düşünmüyorum. Bu kartı sabah kahvaltıdan sonra Tunç Bey vermişti, kart için itiraz etmedim zaten bizim anlaşmamız benim eğitim ve ihtiyaçlarımı karşılamak konusundaydı aile olma fikri bana uzak geliyordu.
Konu tekrarı yapmaya başladım.
Saat henüz 16.00 dı 20.00 a kadar evde olacaktım o yüzden biraz da kitap okumaya başladım. o eve belki de ne kadar geç gitsem o kadar iyi olurdu.
Bu aldığım yeni kitabı çok beğenmiştim. Tam bir kitap kurduydum. Yurtta boş zamanlarımda hep kitap okurdum, kitap okumayı çok severdim.
Gece_sönmez
Kitap okumak harici sevdiğim başka şeylerde vardı mesela gitar parası biriktiriyordum tam bir elektro gitar aşığıyım. Bu gitar çalmayı nasıl mı öğrendim müzik dersinde herkes bir enstrüman çalmak zorundaydı bende gitar çalmayı öğrenmiştim o zaman ama onun dışında hocamız çok güzel piyano çalardı bende hocamızı izleyerek birşeyler öğrenmiştim hocamıza çalmak istediğimi söyledim ama o gün nedense izin vermemişti.Bir gün yurda zengin biri gelip yardım yapmıştı onun şerefine bir kutlama düzenlenmişti. Tabi hepimiz nasıl hevesliyiz sonra biz bahçe de otururken tam da karşımıza bir tane beyaz piyano koydular ama nasıl büyüleyiciydi.
Müzik hocamız bana izin vermediğinden beri içimde bir ukde kalmıştı çalamadığım için ne var dı sanki tuşlarına bir kere parmağımı koysam neden izin vermiyorlardı ki?
Kimse görmeden gittim ve gizli gizli bir iki tuşuna dokundum eğer dokunduğumu biri görse çok kızardı bana bu müdüre çok fena biriydi umarım en kısa zamanda değişirdi. Nasıl oldu bilmiyorum ama ben parmağımı tuşlardan çekip gideceğim sırada arkamdan müdüre gelip saçımdan tuttu ve yüzümü ona dönmemi sağladı. Bu sırada canım çok acıyordu. Bana dedikleri sen bu piyanoyu nasıl enlersin kim senin pis ellerinle dokunduğun piyanoyu kim çalmak ister defol gözümün önünden diyerek adeta suratıma bağırdı, tabi bu ona yetmemiş olmalı ki kömür deposu olarak kullandığımız yere beni ilerletmeye başladı. Gözlerimden yaşlar akıyordu, ben bunları hak etmemiştim ki sadece piyanoya uzaktan bakmak yerine ilk kez dokunmak istemiştim. Beni adeta bir çuval gibi içeri fırlattı ve kapıyı kilitledi. Zaten kömürlük soğuk oluyordu bir de şuan içerisi kapkaranlıktı, karanlıktan korkmuyordum aslında ama içerisi çok ürkütücüydü.
Ne kadar zaman geçti bilmiyordum ama dışarıdan şarkı sesleri gelmeye başladı kutlama başlamış olmalıydı insanların neşeli kahkahaları adeta yankılanıyordu.
Sonra bir anda herkes sustu ve bağış yapan kişi piyanonun tuşlarına basmaya başladı benim bir kere bile doğru düzgün dokunamadığım tuşlara. O güzel piyanonun melodisini dinlerken uyuya kalmıştım. Beni kömürlükten tam 3 gün sonra çıkardı, çıktığımda aç ve susuz bitik bir haldeydim ve heryerim simsiyahtı...O günü hatırlamak bile kalbimi sıkıştırmıştı o günden sonra bir daha piyanoya dokunmadım.
Eşyalarımı toplayıp kütüphaneden çıktım. İhtiyaçlarımı aldıktan sonra taksi çağırıp evin yolunu tarif ettim...
Gece_sönmez
Gece_sönmez
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayazda bir gece🌙
Teen Fictionküçük yaşta kendi ayakları üzerinde durmasını öğrenmek zorunda olan bir kızın bu yolda yeni bir aile kurması... Şans vermenizi öneririm☆