Jungkooktan
Yine bir sabaha uyanmıştım. Başta herşeyi rüya sanıyordum. Fakat vücudumun her yeri ağrımaya başlayınca anladım. Rüya değildi.
Yataktan zorda olsa kalmayı başardım ve masanın üzerinde duran su dolu sürahiyi gördüm. Evet susamıştım. Fakat ya bir tuzaksa diye düşündüm. Bir kaç dakika sürahiyle bakıştım. Daha sonra dayanamadım.
-Off ne olucaksa olsun!
Sürehiyi aldın ve masanın üzerinde duran bardağa döktüm. Bardağı tek yudumda içmiştim. Dün berbat bir gündü, acaba bu gün neler bekliyordu beni? Yada, insafa gelir miydi? Umarım 2. Seçenek gerçek olur diye ümit ettim.
Kapıya doğru yavaşça yürüdüm. Yavaş yürümemim sebebi bacaklarımda ki kesiklerin verdiği ağrıydı.
Kapıya ulaşınca tam kapıyı açmak için elimi uzattım ki bir koruma geldi. Dün işkence çekmem için beni Taehyungun yanına götüren korumaydı bu...
-Efendim, bay Taehyung sizi bekliyor. Beni takip edin.
Hiçbir Şey yapmadım. Tepki veremedim. Korumayı çaresizce takip ettim. Acaba bu gün neler olacaktı?
Sonunda koruma durmuştu. Bende Taehyungu görmem ile durmuştum. Siyah bir kapının önünde beni bekliyordu. Yanında birkaç kişi daha vardı.
-Hoşgeldin güzelim. Dün iyi dinlendin mi? Çünkü, bu gün lazım olucak.
Korkmaya başlamıştım. Alt dudağımı ısırmakla yetindim sadece. Ağzıma kan tadı gelince dudağımı ısırmayı bıraktım.
-Aaa korkma güzelim. Hadi gir bakalım.
Taehyung kapıyı açtı içerisi karanlıktı. Hiçbir şey görülmüyordu. Yavaş yavaş içeri girdim. Biraz ilerledikten sonra kapı kapanma sesi duydum.
Hızla kapıya koştum. Tam kapıya vurup bağıracaktım ki ışıklar açıldı. Ani gelen ışık ile gözlerimi kapattım. Yavaş yavaş gözlerimi açınca birde ne göreyim...
Heryerde hemde her yerde hamam böceği vardı. Ayrıca böceklere fobim vardı...
Hızla kapıya vurmaya başladım. Böcekler hareket ettikçe daha çok korkuyordum.
-AÇIN KAPIYI TAEHYUNG! TAEHYUNG AÇ KAPIYI!
Benim bağırmam ile böcekler daha hızlı hareket etmeye başladılar.
-TAEHYUNG AÇ KAPIYI! YALVARIYORUM KAPIYI AÇ TAEHYUNG!
Çok korkuyordum ve aşırı panik olmuştum. Duvarlarda bile böcekler vardı. Hayatım mükemmel giderken nasıl bu duruma düşmüştüm?
-TAEHYUNG NOLUR AÇ! YEMİN EDİYORUM BİRDAHA ASLA KAÇMAM! SÖZÜNDEN HİÇ ÇIKMAM NOLUR AÇ KAPIYI!
-Böcekler bana yaklaşmaya başlamışlardı. Bu sefer çığlık, ağlama karışık bir bağırma çıkmıştı dudaklarımdan.
-TAEHYUNG KORKUYORUM NOLUR AÇ KAPIYI! T-TAEHYUNG!
Hyunjinden
Gerçekten... Taehyungun hiç mi acıması yoktu? Çocuğu zorla yanında tutup, zorla dokunup, kaçtıktan sonrada işkence çektiriyordu. Patronun olmasaysı gerçekten yüzüne tükürürdüm. Şuan hiç korkmuyordum ondan. Sadece Şu yeni gelen çocuğa ve Jungkooka işkence yapıp sinirini onlardan çıkarır diye korkuyordum.
Ama hayır, artık dayanamıyordum. Buna sessiz kalamazdım.
-Taehyung bey... Çok korktu zaten, lütfen çıkarın artık. Hiç mi acımıyorsunuz?
-Hayırdır Hyunjin? Yürek mi yedin?
-Hyunjin haklı Taehyung.
Aramızdaki en büyük kişi konuşmuştu. Konuşan kişi ise Christi. Taehyung Chrisi abisi olarak gördüğü için onu dinliyordu.
-Hem seviyorum diyorsun, hemde eziyet ediyorsun. Senin hiçbirini yapmaya hakkın yok.
-Kesin sesinizi!
-Taehyung bey gerçeklerden kaçamazsınız.
-Çıkarın!
Taehyung diğer korumalara dönüp emir vermişti. Korumalarda istiyordu o çocuğun bu eziyetleri görmemesini. Bu yüzden hemen çıkardılar.
Jungkookun gözleri ağlamaktan kan çanağı olmuştu. Gerçekten üzülüyordum. Ne günahı vardı ki Jungkookun? Taehyung gibi biri ile karşılaşmıştı...
Taehyung sinir ile Jungkookun kolundan tutup kaldırmış ve sürüklemeye başlamıştı. Yine oraya gidiyordu. Sinirini atmak için insanları dövdüğü odaya...
-Chan Hyung birşey yap...
Chrise baktım ama ne yapabilirdi ki? Konuşup daha da sinirlendirmekten başka hiçbir etki yaratmazdı onun konuşması.
-Üzgünüm Hyunjin ama karışma malıyız...
Jungkooktan
Beni bir yere sürüklüyordu. Ayrıca sinirinin büyüklüğü yüzünden okunuyordu. Neye sinirlenmiş olabilir di ki? Bir odanın kapısını anahtar ile açıp beni içeri fırlattı. Ben dengemi kaybedip yere düşmüştüm. Canım gerçekten çok yanmıştı.
Ardından kapıyı kilitlemiş ve yanıma gelip yüzüme yumruğu geçirmişti. Neye uğradığı mı şaşırmıştım. Bağırdığım ve ses yaptığım için bana sinirlenmiş miydi?
Ben kafamı çevirir çevirmez yumruğunu yüzüme geçiriyordu. Bir tane, bir tane daha... ve daha birçok yumruk atmıştı yüzüme. Daha sonra ayağı ile beni tekmelemeye başladı. Ben acı ile kıvranırken o bana daha sert vuruyordu. Yine sinirini alamamış ve ayakkabısı ile el parmağımı etmişti.
-AĞH!
Birkaç saniye parmaklarıma bastı.
Taehyungdan
Ne yapıyordum ben? Chana ve Hyunjine sinirlenip sinirimi Jungkooktan çıkarıyordum. Ne yaptığımın farkına varmış ve eline basmayı bırakmıştım. Hızla yanına Oturmuşum. Yanaklarından kan akıyordu. Jungkookun bilinci daha kapanmamıştı. Hızla kucağıma aldım.
-Özür dilerim güzelim. Ne yaptığımın farkında değildim...
Jungkook bir süre boyunca kapalı gözlerini açmadı. Daha sonra yavaş yavaş açıp bitkin gözleri ile bana baktı.
-Senden nefret ediyorum Kim Taehyung. Bunu asla unutma...
Ve bilinci kapandı...
♪
HOOP TAEHYUNG HAYIRDIR ASLANIM YA? OĞLUM BAK ŞEKİL ŞUKÜL YAPMA Bİ YAZIYLA HAYATINI KARARTIRIM. NEYSE UMARIM BÖLÜM HOŞUNUZA GİTMİŞTİR ÖPTÜÜÜÜÜM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
crazy doctor/Taekook
FanfictionSizce bir doktor hastalarının acı çekmesini isteyebilir mi?