19

314 18 31
                                    

Yazardan

Hyunjinin yüzündeki sevinç tarif edilemezdi. Gerçekten umutluydu. Koşarak belki birini bulurum umuduyla her yere bakıyordu ve onu gördü,Chris.

-Chris Hyung!

Hyunjin nefes nefese kalmıştı ve çok heyecanlı konuşuyordu. Chris ise onun bu haline şaşırmıştı. Hızla arkasını döndü ve soluk soluğa kalmış oğlana bakarak konuştu.

-Hyunjin, ne oldu? Nefes nefese kalmışsın.

Hyunjin derin derin nefes alıyordu. Konuşmak istiyordu, fakat önce derin derin nefes almalıydı. Hyunjin sonunda nefesini düzene soktuğunda konuşmaya başladı.

-Hyung, Kim Taehyung insan değil! O bir robot! Şimdi ise sana bunu kanıtlayacağım. Sadece nerede olduğunu bulmamız gerek.

Hyunjinin yüzünde gerçekten büyül bir heyecan vardı. Fakat bu heyecan korku ve kanıtlayabilme sevinci ile karışmıştı.

-Hyunjin, sen iyi olduğuna eminsin değil mi?

Chris'de aynı tepkiyi vermişti. Zaten başka ne diyebilirdi ki? Herkes bu tepkiyi verirdi. Ama Hyunjin kararlıydı, kanıtlayacaktı.

-Off gel benimle kanıtlayacağım!

Hyunjin Hyungunu çekiştirerek koşturmaya bağlamıştı. Chris başta tökezlesede Hyunjine ayak uydurmayı başarmıştı. Hyunjin her yere bakmıştı. Bakarken Chris'i de peşinde sürüklemişti. En sonunda Taehyung'un odasına geldiklerimde Chris yorgunlukla konuşmuştu.

-Of Hyunjin yeter artık yok işt-

Chris'in sözünü Hyunjin elini Chris'in ağzına koyarak kesmişti. Chris tam bağıracakken Hyunjinin dikkatlice odaya baktığını fark etti. Oda merak edip kafasını uzattı ve şok oldu.

-P-parmaklarını mı çıkardı o?

Chris resmen şok olmuştu ve bi o kadar da korkuyordu. "Ne tepki vereceğim? " diye düşünmeye başlamıştı. Gerçekten ne tepki verecekti şu durumda. Resmen donup kalmıştı. Hyunjin ise gözünü bir saniye ayırmıyor du odadan.

Chris'in elinin masadaki vazo ya çarpması ile tüm gizlilik bozulmuştu. Taehyung hızla sesin geldiği yöne bakmış ve ikiliyi görmüştü. Koşarak geldi ve Hyunjin'in el bileklerinden tuttu. Chris ise zaten o an bayılmıştı. Korkudan, yada şaşkınlıktan, h farl etmezdi. Çünkü bayılmasının nedenin de iki kavramın da payı vardı.

Hyunjin Taehyung'un ellerinin bileklerine değdiğini hissetti, fakat hiçbir şey düşündüğü gibi değildi. Taehyung'un derisi insan derisiydi. Ama bu nasıl olurdu? Hyunjin bile artık kafayı yemişti. Tam Hyunjin düşüncelere dalmışken başında hissettiği sert darbe ile yeri boylamıştı. Çok geçmeden ise bilinci kapandı...

Tüm bunlar yaşanırken Jungkook kurtulmanın ve özgürlüğün verdiği sevinci yaşıyordu. Bu üçlü hep beraber mükemmel bir gün geçirmişlerdi. Önce bir Cafe'ye gidip film yorumlamışlar, daha sonra akşam saatlerine doğru lunaparka gitmişlerdi. Şuan ise sahilde beraber yürüyorlardı. Yoongi ve Jimin'in sürekli flört etmeleri miğdesini bulandırmıştı. Arada kusma takliti yaparak Jimin'i sinirlendiriyordu. Yoongi ise sadece bu hallerine gülüyordu. Birden Yoongi, havanın estiğini hissetti. Birazda soğuk olmuştu. Artık eve gitmeleri gerektiğini düşünüyordu.

-Jimin, Jungkook hadi eve gidelim. Hava soğudu. Ben sizi bırakırım.

Yoongi'nin sözleri üzerine ikili arabaya koşmuştu. Jungkook arkaya geçmişti ve yayılmıştı adeta. Jimin ise sevgilisinin yanına oturacağı için mutluydu. Sonuç olarak ikisi de istedikleri yere oturmuşlardı.

Yoongi'de arabadaki sürücü koltuğuna geçmişti. Ardından ikiliyi kendi evlerine bırakarak vedalaşıp gitmişti.

Jimin ve Jungkook eve girmişlerdi ve Jungkook kendini koltuğa atmıştı.

-Off çok yoruldum ve burayı özlemişim. Tekrardan teşekkür ederim Jimin. İyiki varsınız.

-Bana bak Jungkook bir daha teşekkür  edersen seni gerçekten öldürürüm!

Jungkook kurtulduğundan beri Jimin ve Yoongi'ye teşekkür ediyordu. Jimin artık gerçekten sinirleniyordu. Taehyung ise defalarca tekrar etmek istiyordu. Minnettarlığını ne kadar teşekkür ederse etsin kanıtlayamıyor gibi hissediyordu.

-Of ama ne kadar teşekkür etsem az. Resmen bir piskopat o ya!

-Ona şüphe yok.

Jimin Jungkook'a anahtar verip gitmişti. Jungkook ise bu anahtarın odasının anahtarı olduğunu anlamıştı. İlk geldiğinde Jimin'in verdiği odanın anahtarıydı. Hızla özlediği odaya gitti ve kapıyı açtı. Jimin odada ki hiçbir şeye dokunmamıştı. Herşey aynıydı. Jungkook bu konuda arkadaşına çok göveniyordu. Jimin hiçbir eşyasına dokunmazdı.

Hyunjin'den

Bilincim yerine geldiğinde ellerim ve ayaklarım sandalyeye bağlıydı. Ağzımda ise bant vardı. Bir kaç saniye neler olduğunu hatırlayamadım. Ardından herşey aklıma geldi. Aklıma gelen ilk şey Chris Hyungdu. Sağıma ve soluma baktım. Fakat yoktu. En son başımı kaldırıp karşıya baktığımda orda gördüm. Benin aksime o bağlı değildi. Beni bağlayıp neden onu bağlamamışlardı? Ben aklımda ki düşünceler ile savaşırken Chris Hyung konuşmaya başladı.

-Hyunjin, uyanmışsın. Büyük ihtimalle neden ben bağlıyım da o değil diye düşünüyorsundur. Değil mi?

Başımı olumlu anlamda salladım. Zaten başka yapabilceğim hiçbir şey yoktu.

-Merak etme, hepsini açıklayacağım. Hyunjin benim bilmediğimi mi düşünüyorsun?

Neyden bahsettiğini anlamamıştım. Gerçekten Chris Hyung olmadığı biri gibi davranıyordu. Neler olduğuna dair bir açıklama istiyordum artık.

-Taehyung'un robot olduğunu en başından biliyordum zaten. Onu ben yaptım Hwang Hyunjin.

680 kelimeee normalde daha uzum yazacaktım. Fakat heyecanlı yerinde bitireyim dedim yazmadım. Hade iyi okumalar. Bol bol yorum ve oy atın olur mu ᥬ🥺᭄
ᥬ😚᭄
OF REZİLLİK SEMEKOOK FİCLE KARIŞTIRIP JUNGKOOKUN OLMASI GEREKEN YERLERE TAEHYUNG YAZMIŞIM PARDON FKRNFFLNFFK

crazy doctor/TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin